English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hiçbir yerde

Hiçbir yerde traduction Espagnol

2,663 traduction parallèle
Şu dişlerle mi? Ben onunla hiçbir yerde karşılaşmak istemem.
Con estos dientes no querrían encontrar en cualquier lugar.
Çok sık taşındık, o yüzden her yerde, daha doğrusu hiçbir yerde büyüdüm.
Nos mudábamos mucho, así que viví en todos lados. Y en ninguno.
Bir gün kitabımı hiçbir yerde bulamadım.
Un día no encontraba mi libro en ningún lado.
Hiçbir yerde tamamen bulunmuşum gibi hissetmiyorum.
Me siento ubicado en ningún lado.
Hiçbir yerde toprak yok.
No hay tierra en ningún lado.
Hiçbir yerde, hiçbir şekilde o gece çim halı çaldıklarına dair bir kanıt yoktu.
No había ninguna prueba de que esa noche hubieran robado césped.
Hiçbir yerde bir izi yok.
No está registrado en ninguna parte.
Hiçbir yerde mahremiyet yok.
¡ No hay privacidad!
Onu her yerde aradım ama hiçbir yerde bulamadım. Panik içindeydim ve düşünebildiğim tek şey Uzun Boylu Adam'dı.
Busque calle arriba y calle abajo, y no la veía por ningún lado entré en panico y solo pense en "el hombre alto".
Bulamazsınız hiçbir yerde benden havalısını
Soy lo más genial y eso no es poca cosa
Hiçbir yerde kalmamıştı.
Está agotado en todas partes.
Hiçbir yerde saç yok.
No hay una hebra por ninguna parte.
Yani hiçbir yerde ve hiç kimseyleydin.
Así que estuviste en ninguna parte con nadie.
Hiçbir yerde araba yok.
No hay coches en cualquier lugar.
- Onu hiçbir yerde bulamadık.
- No podemos encontrarlo en ningún lado.
Sadece 12 büyük çikolata kalıbını nereye saklayabileceğini düşün. Hiçbir yerde bulunamayacak.
Solo piensa donde esconderías 12 barras de chocolate... para que no sean encontradas.
Canavarlar hiçbir yerde saklanmaz çünkü canavar diye bir şey yoktur.
No se esconden en ningún lado porque los monstruos no existen.
Hiçbir yerde kan yok.
Hay sangre por todos lados.
- Hiçbir yerde yok.
- Nada
Bluebell'i hiçbir yerde bulamıyorum. "
No puedo encontrar a Bluebell por ningún lado.
Ve hiçbir yerde sizin isteklerinizi yerine getirmem gerektiği yazmıyor.
Y en ningún lado de esa lista se requiere que acepte mierda de usted.
Hiçbir yerde bulamadik ama.
No te encontramos por ningún lado.
Blair'i hiçbir yerde bulamıyorum.
No puedo encontrar a Blair por ninguna parte.
İnsanlar mutlu çiftimize iyi dileklerini sunmak istiyorlar ama gelininin hiçbir yerde bulunamadığını duyuyorum.
La gente desea despedirse de la feliz pareja, y he oído que tu novia no está por ninguna parte.
Louis aşağıda bir limuzinin içinde ve Blair'de hiçbir yerde bulunamıyor.
Louis está abajo en una limusina Y Blair está desaparecida.
Bir şeyin olmadığını söyledin. Sonra uyandım ve seni hiçbir yerde bulamadım.
Decías que estabas bien entonces me desperté y no había forma de encontrarte.
Hiçbir Yerde.
En ninguna parte.
Garuda hiçbir yerde bulunamadı.
El Garuda no se encuentra en ninguna parte.
Onu hiçbir yerde bulamıyorum.
No la encuentro por ninguna parte.
Ama hiçbir yerde ailemi bulamıyordum.
Pero no pude encontrar a mis padres por ninguna parte.
Meg'i hiçbir yerde bulamıyorum.
No pude encontrar a Meg por ninguna parte.
Sevgili dostum, hiçbir yerde.
Mi querido amigo en ningún lado.
* Hiçbir yerde istenmiyormuşsun gibi geliyor sana *
* Sientes que no eres querido en ningún sitio *
Başka hiçbir yerde görülmeyen düzinelerce canlı türünün evi Mesala Darwin kuşları gibi, ya da deniz iguanası.
Hogar de decenas de especies que no se encuentran en ningún otro lugar, como los pinzones de Darwin, y la iguana marina.
Sanki aynı anda her yerde ve aslında hiçbir yerde değil.
Es como que está en todos lados a la vez, y en ningún lado.
- Bu hiçbir yerde ile aynı şey.
- Eso es lo mismo que vivir en ningún lado.
Hiçbir yerde yoktu.
¡ No está en ninguna parte!
- Stewie, Meg'i hiçbir yerde göremiyorum.
Stewie, no encuentro a Meg. ¡ Brian, mira!
Sürüş mokasenlerimi hiçbir yerde bulamıyorum.
No puedo encontrar mis mocasines para conducir.
- Hiçbir yerde çalışmıyorum.
- No trabajo en ningún sitio.
Hiçbir yerde. Bu yüzden ormanda değil de şehirde yaşamayı seçtim.
Por eso escogí vivir en la ciudad y no en medio del bosque.
Hayır,... kimse beni sevmiyor,... hiçbir yerde.
No, Nadie me quiere, En ningún lado.
Evini, bankasını aradık, ama hiçbir yerde yok.
Buscamos en su casa, su banco... No lo encontramos en parte alguna.
Hiçbir yerde Moskova'daki kadar sert hissedilmedi.
En ninguna parte esto ha sido más duro que en Moscú, Rusia.
Hiçbir yerde yok.
No puedo encontrarlo en ningún lado.
Ama benim baktığım yerde hiçbir şey yok.
Pero desde donde yo lo veo no hay nada...
- Onu hiçbir yerde bulamıyorum.
No puedo encontrarlo por ningún lado.
* Hiçbir yerde *
* En ningún sitio *
O evi aramak için iznim var fakat ne zaman kullanmam gerekse gittiğim yerde hiçbir şey olmuyor çünkü sizler bulunacak her şeyi alıyorsunuz. Listeden ve oradaki kadının yasadışı iş aktiviteleriyle bağlantısı olan her şeyden bahsediyorum. Merhaba, David.
Tenía una orden de registro para esa casa, pero para cuando pude usarla, ya no quedaba nada, porque tu gente cogió lo que sea que hubiera que encontrar.
Uykumda bile yapıyorum! ... daha küçük erkekler ise koloninin kenarında bir yerde çürümekte ve hiçbir dişiyi etkileyememektedir... bazıları yaşından dolayı ;
... los machos disminuidos languidecen al borde de la colonia, incapaces de atraer su propio harén debido a su edad...
Hiçbir yerde yoklar.
¡ En medio de ninguna parte!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]