Kafayı yedi traduction Espagnol
561 traduction parallèle
Kafayı yedi!
. - ¡ Está loco!
- İyice kafayı yedi.
- Está loco.
Kafayı yedi!
¿ Eres tonto?
Quinn kafayı yedi.
Hola, encanto.
Arthur yirminci burbonundan sonra tümüyle kafayı yedi.
Arthur naufragó después del whisky número doce.
- Kız kafayı yedi. Hayır, Fagin, hayır.
No es verdad, Fagin, de eso nada, no es cierto.
Güzel Çocuk kafayı yedi.
Niño Bonito se puso como loco.
Enayiler iyice kafayı yedi!
¡ Están locos!
- Kafayı yedi. - Ne oldu?
¿ Qué pasó?
- Aksi Adam kafayı yedi.
- ¡ "Bolsillos Altos" está loco!
Yine kafayı yedi.
Está enloquecido otra vez.
Katilin adını öğrenmeme şu kadar kalmıştı... ki güm yine kafayı yedi.
Faltaba esto para que me dijera el nombre del asesino, cuando... se puso a delirar.
Kafayı yedi, komutanım.
Señor, se volvió loco, señor.
Kafayı yedi.
¡ No tengo!
25 Ocak 1947'de Alponse Capone, kafayı yedi. Bedeni frengi yüzünden harap oldu. Uykudayken can verdi.
El 25 de enero de 1947, Alphonse Capone, con la mente perdida... y con el cuerpo destruido por la sífilis, muere mientras duerme.
Kafayı yedi, öyle dalınmaz ki.
Ella lo echó a perder entrando así, de repente.
Kafayı yedi.
Se volvió loco.
- Adam kafayı yedi.
Ese hombre ha perdido la razón.
Aslına bakarsan, kadın kafayı yedi.
Se volvió loca, si quieres saber la verdad.
Kafayı yedi.
Se ha vuelto loca.
Şu benimki var ya, kafayı yedi resmen.
Esa mujer... Está chiflada, no le aguanto más.
Herkes kafayı yedi.
Y toda la casa se volvió loca.
- İtfaiyeci şu pencereye baksana! - Tamamen kafayı yedi.
Se volvió loco.
Bence iyice kafayı yedi bu.
Creo que se ha vuelto completamente loco.
Ama o annesi ölsün isterdi ve herhalde bu yüzden, babası da kafayı yedi.
Hubiera querido matar a su mamá... creo que es la razón por la que su padre se volvió loco.
Mado hepten kafayı yedi...
Mado es completamente megalo...
Babam tamamen kafayı yedi.
Mi padre se ha vuelto loco.
Sanırım kafayı yedi.
Creo que se descontroló.
Fumaca'yı götürdüklerini anlayınca kafayı yedi kadın.
Ella estalló cuando se dió cuenta que se habían llevado a Fumaca.
"Hamlet, annesini dayısıyla basınca kafayı yedi."
"Hamlet se volvió chalado cuando pilló a su madre acostada con su tio".
- Ama tüm göstergeler kafayı yedi!
Las agujas de los detectores, ¡ se están volviendo locas!
Üretim hattı kafayı yedi!
¡ La línea de producción está enloqueciendo!
Sonra Breuker bunu fark etti ve kafayı yedi.
Breuker se enteró y se volvió loco.
Evden 13.000 km uzaktayız ve saçma bir su diyeti yüzünden kameramanım kafayı yedi!
Estamos a trece mil kilómetros de casa, y mi cameraman alucina ¡ gracias a su insólita dieta de agua!
Bombacılar kafayı yedi.
- Los Bombarderos enloquecieron.
Devreler kafayı yedi.
Los circuitos están todos cambiados.
DNA'larımız kafayı yedi.
Nuestro ADN a la porra.
Televizyonum kafayı yedi!
Mi televisor se apagó.
KAdın benim yüzümden kafayı yedi.
Está así por mi culpa.
Akeem beni dinlemiyor. Epeyi kafayı yedi.
Akeem no me escucha, se ha vuelto loco.
- Çünkü kafayı yedi.
- Porque está quebrado.
- Kafayı yedi.
- Está loco.
Şu anda sözleşme doldurmanın zamanı değil. Kafayı mı yedi?
No es momento de ejecutar contratos, ¿ se ha vuelto loco?
Şimdi kafayı yedi işte.
Ahora tú estás vivo y ella muerta.
Herkes kafayı mı yedi?
¿ Están todas locas?
- Kafayı mı yedi? - Olabilir. Tamam West, sakin ol evlat!
¡ Tranquilo, chico!
Mabel kafayı yedi.
Mabel está loca.
Plajda gerçekten kafayı mı yedi?
¿ De verdad enloqueció en la playa?
Kafayı mı yedi bu kadın?
¿ Se ha vuelto loca?
Gerçek şu ki, o kafayı iyice yedi.
La verdad es que está loco.
Sence kafayı mı yedi, ha?
¿ Crees que ha enloquecido?
yedi sekiz 16
yedi 965
yedim 38
yedi yıl önce 16
yedi mi 44
yedi buçuk 18
yedi numara 27
yedide 19
yedi yıl 28
kafayı yiyeceğim 19
yedi 965
yedim 38
yedi yıl önce 16
yedi mi 44
yedi buçuk 18
yedi numara 27
yedide 19
yedi yıl 28
kafayı yiyeceğim 19