English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kural yok

Kural yok traduction Espagnol

843 traduction parallèle
Artık kural yok.
- Ya no hay ley.
Kural yok mu?
¿ Ya no hay ley?
Artık kural yok!
Ya no hay ley.
Artık kural yok.
Ya no hay ley.
- Artık kural yok.
¡ Ya no hay ley!
Onlara hayran olmamı yasaklayan bir kural yok ki.
No está en contra de las normas admirarlas.
Hey, bir g-men'in vedalaşırken eski arkadaşını öpmemesi için kural yok değil mi?
No hay ninguna regla que prohíba a un hombre G besar a una vieja amiga, ¿ no?
onun hissettikleri bu konuda bir kural yok, Myra. Kitty.
Para tus sentimientos y para los de él.
Şimdi, dikkatinizi çekerim, hiçbir kural yok, hiçbir yasa yok, fakat onun Af Kurulu tarafından araştırılmış olması ve geri çevirilmesi başvurusu üzerinde önyargısal bir etkiye neden olabilir.
Claro, no existe una ley al respecto... pero el hecho de haber sido investigado para un indulto que le fue negado... podría perjudicar su solicitud.
Ama düzenlemelerde bir subay kızının üzerinde gecelikle verandada kart kabul etmesini gerektiren bir kural yok.
Exacto. El reglamento no dice que la hija del comandante... deba recibir tarjetas de visita en el porche... en camisón.
Ona özel kural yok.
No haré excepciones.
Burası oraya göre buz gibi. Orası capcanlı, kural yok.
Aquí hiela, comparado con aquello.
Kadın yarışamaz diye bir kural yok.
No hay razón para que una hembra no pueda competir.
Sana dağıtılan ya da kaybetmeye... dayanamayacağın her eli... oynamak zorundasın diye bir kural yok.
No hay ninguna ley que diga... que tienes que jugar cada mano que te sirvan... ni una mano que no puedes perder.
Kural yok?
¿ Nos saltamos las reglas?
- Hayır, böyle bir kural yok ama...
- No existen reglas contra ello.
Kural yok demiştin, Albay.
Nada de reglas, coronel.
Kurallara göre dışarıdan yardım alınamaz diye bir kural yok mu?
¿ No dice el reglamento que un pescador no puede recibir ayuda?
İşimizde kadınlar için koyduğumuz bir kural yok ama bir hata yaparsan bunu ödersin, yani başka hata yapma.
No tenemos reglas especiales para mujeres en la organización... pero si se comete un error, se paga, así que no más errores.
Elin ortasında masadan kalkılmayacak diye bir kural yok.
Las reglas no dicen nada acerca de marcharse en medio de una mano.
Batıda parlayan denizin ötesinde, Kutsal Ada var. Orada hiçbir kural yok, orada ihanet edenler yok.
Más allá del mar brillante está la Isla del Paraíso... donde no hay reglas y no hay traidores.
Kazan yada kaybet, kural yok.
Pase lo pase, todo se vale.
Kural yok. Kural yok mu yani?
¿ Nada de reglas?
- Depremle ilgili bir kural yok.
- Las reglas no dicen nada de terremotos.
Bunda kural yok. Kazananın kim olduğu hariç.
No hay reglas sobre eso, excepto quien gana.
Hiç bir kural yok.
No hay ninguna regla en absoluto.
Kural yok.. Durdur beni..
Que las leyes no me detienen
Parti marşı söylemeyi yasaklayan bir kural yok öyle değil mi?
¿ Hay alguna ley que prohíba cantar las canciones del partido?
Bu yarışta hiç kural yok.
No hay ningún tipo de reglas.
Karşılık vermemen için bir kural yok! Ne kadar incindin?
Muchacho, no hay ninguna Ley que diga que no puedes defenderte.
Yeni bir kural gelmediyse, içki içmek için kavalyeye ihtiyacım yok.
Salvo que exista una nueva ley, no lo necesito para tomar un trago.
Kuralımız yok.
No tenemos reglas.
Kural bu. Ama burada resmiyete gerek yok.
Según la ley, pero no andemos ahora con ceremonias.
Kural şu, beş arabadan azına eskort yok.
Menos de cjnco carros van sjn escolta.
Bunun bir kuralı yok mu?
¿ No hay una ley que lo obligue?
Gırtlağımızı sıkmaya karşı bir kuralı yok muydu?
¿ No tiene una regla interna de que no puede hacernos daño?
Eğer bir manastırın kutsal kuralı yok edilirse... böylesine kusursuz bir rahibenin davranışları incelenerek yeniden düzene sokulabilir derler.
Dicen que si la regla sagrada del convento fuera destruida sería recapturada estudiando el comportamiento de tal monja perfecta.
Kural bir, mineral veya sebze yok. Sadece hayvan.
Primera regla : ni vegetales ni minerales, sólo animales.
Kural iki, pembe ejderhalar gibi gerçek olmayan hiçbir şey yok.
Segunda : ningún animal que no exista, como dragones pintos y eso.
Kural üç, ortadan kaybolmak yok.
Regla tres : se prohíbe desaparecer.
Kural dört, hile yok. Peki, peki.
- Reglar cuatro : no hacer trampas.
İnsanoğlunda olmamasını gerektiren bilinen bir kural da yok.
No se conoce razón que impida que se dé en humanos.
Tek kural var. Kusmak yok.
No puede vomitar.
Romantizme karşı bir kuralımız yok.
No hay ninguna regla en contra del romance.
Burada kural diye bir şey yok.
Aquí no hay reglas.
Kural yok.
Sin reglas.
Kural beş, ibnelik yasak. Kural altı, kural altı yok!
Quinta, no queremos maricas.
Artık ağlamak yok. Bir numaralı kuralı unutma.
Ninguna màs. ¿ Recuerdas la norma?
Nasıl oluyor da herkes ceza-yok kuralına göre oynarken beni ayrılmaya zorluyorlar?
De que deben jugar con la reglas sin expulsiones ¿ Me están presionándome para retirarme?
Kural 1 : Sır yok.
Regla número uno : ninguno secreto.
Bunun kuralı yok.
No hay reglas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]