English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ N ] / Ne yapmak için

Ne yapmak için traduction Espagnol

1,273 traduction parallèle
Ne yapmak için?
¿ para hacer qué?
- Ne yapmak için?
- ¿ Para hacer qué?
Ne yapmak için?
¿ Qué hizo?
- Titan'ı ne yapmak için bırakıyorsun?
- ¿ Vas a dejar el Titán para hacer qué? - La PC-99.
Ne yapmak için?
- ¿ Para hacer qué?
- Ne yapmak için?
- y hacer que?
Warrick, Larry Maddox'a söyler misin bize bir tane borç vermek ister mi? Tamam, ne yapmak için? Bir otobüsü incelemek içn.
- Para que un autobús haga ejercicios.
Ne yapmak için?
¿ Para hacer qué?
Ne yapmak için eğitildi?
¿ Qué va a hacer? ¿ Para qué ha sido entrenado?
Ne yapmak için.
¿ Para hacer qué?
Ne yapmak için?
¿ Para qué?
Mezarlıkta ne yapmak için?
¿ Cementerio? ¿ Para hacer qué?
- Ne yapmak için?
- ¿ Qué con el pantano?
- Ne yapmak için?
- ¿ Para qué?
- Seni ne yapmak için alacak?
- ¿ Te recogerá para hacer qué?
- Ne yapmak için?
¿ Para hacer qué?
Onu öldürmek ve sonrasında temizlik yapmak için bu evde ne kadar vakti olduğunu biliyordu.
Sabía cuánto tardaría en matarla y luego limpiar el piso. Diré a Brass que investigue a los delincuentes sexuales.
Yani, yerleşmiş olmak için ne yapmak gerekiyor?
¿ Qué se necesita para estar establecido?
Benim için mesele seks yapmak değil. Biriyle paylaşabileceğim en özel şeyi paylaşmak... Ne kadar beklemem gerekirse gereksin.
Para mí no es sólo el deseo de hacer el amor sino de compartir lo más intimo que se pueda compartir aunque tenga que esperar una eternidad.
- Biraz araştırma yapmak zorundayız, Bay Sorenson - Ne için?
Necesitamos buscar algo, Sr. Sorenson.
Bu sözler, o şirket için dalalet gibi çünkü tek düşündüğü şey kar yapmak, ne kadar reklam amaçlı seminer sponsor etse bile.
Para cierta organización eso es una herejia, porque sólo le interesan las ganancias, más allá de cuántos seminarios patrocine.
Saldırgan bir suç hakkında ne kadar yoğun duygular içine girerse onu yapmak için o kadar uzağa gidebilir.
La mayor intensidad que el atacante siente por el crimen, es cuando tiene que viajar para cometerlo.
Küçücük bir bebeğe annelik yapmak için ne kadar da hazırlıksızdım.
Lo poco preparada que estaba para cuidar a un bebé.
Hapistesin ve elimden geleni yapmak istiyorum senin için... Ama her televizyonu açıp seni ziyaret eden onca kadını görünce kendi kendime ne halt ediyorum burada diyorum Ted.
Aun aquí en prisión, quiero dudarlo, pero cuando oigo en TV que una novia te visita me hace preguntarme qué hago aquí,
Sen çok yetenekli bir adamsın. Resim yapmak için ne zaman vakit buluyorsun?
Es un hombre de muchos talentos.
Bu arada seni eski haline geri döndürebilmek için ne yapmak gerekli?
¿ Cómo lograremos que vuelvas al campo de golf?
Anlaşmayı yapmak için, ne söylediğimi anliyor musun?
Para hacer ese papel, ¿ ves lo que estoy diciendo?
Yani eğlenmek için ne yapmak istersin?
que quieres hacer para divertirte?
Diski almak için ne gerekiyorsa yapmak zorundayız.
Estamos obligados a hacer todo para encontrar el disco
Daha az "neden", daha çok "nasıI". "NasıI" ı anlarsak onu görünür yapmak için ne yapacağımızı da bulabiliriz.
me preocupa mas el como que el porque teniendo el como, sabriamos como devolverle la visibilidad, no?
Burada uyumak için ne yapmak gerekiyor?
¿ Qué hay que hacer para poder dormir?
Beni fizik terapi yapmak için buraya getirmenin ne anlamı var?
¿ Qué sentido tiene traerme aquí para hacer terapia física?
Seni mezarda tutmak için daha ne yapmak gerek?
¿ Cuál es la forma de conseguir que te quedes en la tumba?
Söylesene, havuzcu olmak için ne yapmak gerekir?
Dígame, ¿ qué se necesita para limpiar piscinas?
Küçük bir kız ya da erkek çocuğu okula göndermek için mi yapmak istiyorsun? Ne var bunda?
Me voy a enojar mucho, cuando se me pase el efecto.
Biraz Kegel denemeye ne dersin, yani, biraz sıkıştırma yapmak için.
Deberías hacer ejercicios para contenerte. ¡ Ya basta!
- Ne yapmak için?
- ¿ Para hacer que?
Pekala sen söyle, eğlenmek için ne yapmak istiyorsun?
- Y bien niños, ¿ Qué quieren hacer para pasarlo bien?
Güvenini kazanmak için ne yapmak gerekiyor acaba?
¿ Qué hay que hacer para que confies?
Senin için bir şey yapmak istiyorum, ne yapabilirim?
Me gustaría hacer algo por ti, ¿ qué quieres?
Ne Dalai Lama R. Gaya'nın, yapmak için başarısız oldu burada çalışan.
Aquello que el Dalái Lama no pudo hacer en Bodh Gaya, lo ejecuta aquí.
Hiçbiri yaptığımız şeyi yapmak için ne kadar büyük bir irade gerektiğini hayal edemez.
Pero nadie puede imaginarse la fuerza de voluntad que se necesita para hacer lo que hacemos.
Vivik ne oldu, Selimi arada buraya gelmesini söyle ama bana nedenini söylemedi o her zaman heyecan yapmak için sebepleri gizliyor o Selim mi?
¿ qué es lo que pasa? Salim llamó y me pidió que viniera aquí. No me dio ninguna razón.
Mutabakat bu değiş tokuşu neden yapmak istiyor ya da anlamı ne bilmiyorum ama Sydney bunun için size güveniyor.
No sé por qué El Convenio quiere hacer este cambio o lo que eso significa. Pero la vida de Sydney depende de nosotros.
- Daha yapmak için ne kadar sürer?
- ¿ Cuándo vas a tardar en hacer más?
Ne yaptıklarını için Kendimizi yeterince iyi şanslar onlara ödeme yapmak için yapabilirsiniz.
Podremos conseguir suficiente suerte para que paguen por lo que han hecho.
Onları uzaklaştırmak için ne yapmak gerekiyor?
¿ Qué debo hacer para que desaparezcan?
Üzgünüm, ama henüz yapmak için buraya geldim ne bitirmedim.
Lo siento, pero aún no he acabado lo que he venido a hacer.
Dikkat çekmek için ne yapmak istiyorsun?
¿ que quieres hacer para que se den cuenta?
Aptal büyücü Grundy'e altın yapmak için ne istiyor?
¿ Qué quiere el mago que haga Grundy para que le den su oro?
Burada menü almak için ne yapmak lazım?
¿ Qué hay que hacer para conseguir un menú aquí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]