Ne yaptığımı bilmiyordum traduction Espagnol
167 traduction parallèle
Ne yaptığımı bilmiyordum... sonra da...
No sé lo que estaba haciendo. Y entonces...
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía lo que hacía.
Çok heyecanlanmıştım. Ne yaptığımı bilmiyordum.
Estaba muy alterada, no sabía lo que hacía.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía lo que estaba haciendo.
Ne yaptığımı bilmiyordum, nefes alıp vermek gibiydi.
No tenía la menor idea de lo que hacía.
Ne yaptığımı bilmiyordum!
¡ No sabía lo que estaba haciendo!
Toplumdan o kadar uzun süre ayrı kaldım ki ne yaptığımı bilmiyordum.
Llevo tanto tiempo alejado de la gente, que no sabía lo que hacía.
Ama ben sana ne yaptığımı bilmiyordum.
Pero yo no sabía lo que te hacía a ti.
Nereye vurduğumu, ne yaptığımı bilmiyordum!
- ¡ No sabía lo que hacía!
- Canı dışında. - Ne yaptığımı bilmiyordum. Ondan ne kadar nefret ettiğim dışında hiçbir şeyin farkında değildim.
- No sabía lo que hacía sólo que lo detestaba.
Korkudan ne yaptığımı bilmiyordum.
Yo estaba loca de miedo.
Muhtemelen ne yaptığımı bilmiyordum.
Usted no lo entiende.
Ne yaptığımı bilmiyordum!
¡ Yo no sabía lo que hacía!
Evet, çok fazla pişmanım. Çünkü o sırada ne yaptığımı bilmiyordum. Ne halde olduğumu...
Sí, me encuentro arrepentido de lo que hice... porque en ese momento no me daba cuenta de... lo que estaba...
Ama ne yaptığımı bilmiyordum. Affet beni.
Pero no sabía lo que hacía.
Çünkü ben o an ne yaptığımı bilmiyordum.
En ese momento yo no sabía lo que hacía.
Ne yaptığımı bilmiyordum, keşke yerin dibine girseydim.
Yo no sabía dónde meterme, quería que me tragara la tierra.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía qué hacer.
Nasıl "Ne yaptığımı bilmiyordum" diyebilirsin?
No sabia lo que estaba haciendo.
Ne yaptığımı bilmiyordum bile!
¡ No sabía lo que hacía!
En başından beri sürekli aklımı karıştırıduruyordu. Ne yaptığımı bilmiyordum.
Desde el mismo principio, había sido capaz de liarme tanto que no sabía lo que hacía.
- Ne yaptığımı bilmiyordum.
- No sabía Io que hacía.
Aslında ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía lo que hacía. Esa es la verdad.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía lo que hacía, ¿ de acuerdo?
Ne yaptığımı bilmiyordum.
Me dejé llevar.
Ben ne yaptığımı bilmiyordum.
Ese es el cuento.
Çünkü ne yaptığımı bilmiyordum.
Porque no sabe qué demonios hago.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía como hacerlo.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sé lo que pensaba.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabía qué estaba haciendo.
Ama herkes Petey diye biri olduğumu sanıyordu... ve ben olup bitenleri anlamıyordum, böylece öttürüp durdum... ama ne yaptığımı bilmiyordum.
Todo el mundo creía que era un tal Petey... pero no sabía qué pensar, así que seguí tocando y tocando... y no sabía lo que estaba haciendo.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sabia lo que hacia.
Ne yaptığımı bilmiyordum ve yanlış olduğundan haberim yoktu.
"No sabía lo que hacía, Y ciertamente no sabía Que estaba mal"
- Yani, ne yaptığımı bilmiyordum.
- Digo, no sabía lo que hacía.
Ben, ne yaptığımı bilmiyordum ama umurumda değildi.
No sabía lo que estaba haciendo, pero me daba igual.
Oğlunun olduğunu bilmiyordum yok savastan sonra bir gün... virginada evleneceğim ve bir oğlum olacak ve birgün o büyüyecek iç savaşta bana ne yaptığımı soracak ve ben ona bunu okutacağım
- ¿ Tienes un hijo? - No Pero, después de la guerra, me casaré y tendré un hijo.
Ne yaptığımı çok iyi bilmiyordum.
No sabía muy bien lo que hacía.
Hiç de kolay değildi çocuklar, çünkü ne yaptığımı hiç bilmiyordum.
No fue nada fácil.
Ve ben çok gençtim, Oynuyorum oynamamalıydım, bilirsin, eminim- - Ne yaptığımı biliyordum, fakat kabloyu tutup tutmayacağımı bilmiyordum, onu tuttuğumda nolup ne gideceğini bilmiyordum, sadece çok acı çektiğimi biliyorum.
y era joven, estaba jugando y no estoy seguro, sabes, seguramente... Sabía lo que estaba haciendo, pero no sé si agarré el cable o no, no sé si lo agarré o no, lo que sí sé, sabes, es que dolió
Paul'e iyilik yaptığımı sanıyordum. Pakette ne olduğunu bilmiyordum.
Le hacía un favor a Paul, no sabía lo que había en el paquete.
Ne yaptığımı bilmeme rağmen neden yapmaya devam ettiğimi bilmiyordum. Yapmam gerekiyormuş gibi geliyordu. Sanki bir yola girmiştim.
Sabiendo lo que hice, no podría decir porqué seguía adelante, simplemente parecía que era algo que tenía que hacer, como si estuviera en un surco y tuviera que seguirlo hasta el final.
O geçe buraya geldiğimde, ne yaptığımı bile bilmiyordum.
Esa noche yo no sabía lo que estaba haciendo.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
No sé qué estaba haciendo.
Ne yaptığımı, nereye gittiğimi bilmiyordum.
No sabía lo que hacía o hacia donde iba.
Ne yaptığımı bilmiyordum. Ben sadece- -
Yo simplemente, uh...
Kız söylemeden önce, ne yaptığımı hiç bilmiyordum, önce bu konuda konuşmak istiyorum.
Pero no creo en lo que hice antes, lo que ella dijo que hice, y quiero hablar primero de eso.
Hafif valiz alırsam, ne yaptığımı bildiğim sanılır diye düşündüm. Ama ne yaptığımı ve ne alacağımı bilmiyordum.
Empacando ligero podía parecer que sé lo que estoy haciendo pero como no sé lo que estoy haciendo, no sabía qué empacar.
- Umarım herkesi kandırmışımdır çünkü ne yaptığımı kesinlikle bilmiyordum.
Espero haber engañado a todos, porque yo no me lo creo.
O pencereden girene kadar ne yaptığımızı bile bilmiyordum.
Yo no sabia que pasaba hasta que lo vi entrar por una ventana.
Oğlum öldürülene kadar, o iki kişiye ne yaptığımı tam olarak bilmiyordum.
Hasta que mataron a mi hijo, nunca entendí por completo lo que les había hecho a esas dos personas.
Ne yaptığımı bilmiyordum! Onu öptüğüne inanamıyorum!
No puedo creer que le besaras.
ne yaptığımı bilmiyorum 34
ne yaptığımı biliyorum 175
ne yaptığımı sanıyorsun 20
bilmiyordum 699
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yaptığımı biliyorum 175
ne yaptığımı sanıyorsun 20
bilmiyordum 699
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24