O da benim traduction Espagnol
5,936 traduction parallèle
Ne? Aynı şeyi o da benim için yapmaya çalışıyordu. Biliyorsun ki Drew antrenmaların için o kadar harcadığın para ve zaman çok salakça bir risk gibi duruyor.
Vamos a tratar de hacer que Ali lo más cómoda posible hasta que el corazón del donante llega, y luego Dr. Clemmens llevará a cabo el trasplante.
Bana sürtünen tek bir tuhaf adam var o da benim yavaş kuzenim Jeffrey, çünkü daha iyisini yapamıyor.
Hay únicamente un hombre raro al que le dejo restregar sus genitales sobre mí, y es mi primo retrasado Jeffrey, porque no sabe nada mejor.
- Ve o da benim annem.
- Y ella es mi madre.
- O da benim Tammy'im.
Él es mi Tammy.
Gerçekten orada olmayı çok istiyorum. Ama Sam, beni galaya davet etti. Ve o da benim için çok özel birisi.
Yo quería venir, de verdad, pero Sam me ha invitado a una gala, y ella es muy especial para mí también, y le dije que iba a ir con ella.
- Bildiğim kadarıyla kaybolan tek şey var o da benim silahım.
Hasta ahora lo único que falta...
Başkomiserin eski dosyalarının birinde bir hata buldum ve o da benim onunla çalışmamı istedi.
Encontré un error en uno de los antiguos casos del capitán y me pidió que trabajara con él.
O da benim.
Este. - ¿ Danny?
Sana inanacak biri varsa o da benim.
Así que, si alguien va a creerte, ese voy a ser yo, ¿ de acuerdo?
Artık, "belki o da benim gibi hissediyordur" diye düşünmeyeceğim.
Ahora, no tengo que pasar cada día pensando que tal vez ella también lo siente.
Yani o da benim kız arkadaşım.
Así que también es mi chica.
İşinden çok daha önemli bir şey var elinde o da benim sayemde.
Tienes algo mucho más importante que tu trabajo, gracias a mí.
Kovulacak biri varsa o da benim.
Si van a despedir a alguien, será a mí.
O da dedi ki : "Baba, gelinlik çok güzel düğün de benim düğünüm."
Y me respondió : "Papá, es tan bonito, y es mi boda."
Kardeşim ol ya da olma emirlere uyacaksın, benim emir...
Seas mi hermano o no, sigues órdenes, mías o de...
Ya benim yolumdan gelirsin ya da ipe, kızım.
A mi manera o la horca, hija mía.
Ya da, benim onlara dediğim şekilde "# Amceralar."
Publico muchos blogs sobre mis aventuras alocadas, o, como las titulé, # anaIventuras.
Yani, benim ne düşündüğümü ya da ne sevdiğimi kimse umursamaz ki.
A nadie le importa qué pienso o qué me gusta.
Arkadaş olmaları hoşuma gidiyor ama keşke Sheldon benim yanımda da o kadar rahat olsa diyorum.
Me alegra que sean amigos. Solo desearía que estuviera tan cómodo conmigo también.
Bunun size verdiği yükü düşünemedim. Ve bu önemli anda meclis üyeleri arasındaki anlaşmazlık... benim ya da Salem'in kaldırabileceğinden daha fazla yük olabilir.
Y un distanciamiento entre los concejales en este frágil momento podría ser más de lo que yo, o Salem, podríamos soportar.
Senin, benim ya da kimse için baştan başlama diye bir şey olmadığının farkına varıyordum.
Estoy empezando a entender que no existe algo así... como otra oportunidad, no para ti, para mí, o para nadie.
- Yapıldı bile. Ama yapamayacağım bir şey varsa o da kullanılmış bir kameranın kaydetmediği sesi yükseltmek çünkü bu firma o kadar bayağı ki benim tavsiyem olan 63 bin dolarlık ZR-X90'ı kullanmıyor.
Pero lo que no puedo hacer es mejorar los sonidos que no fueron recogidos por una cámara de vídeo utilizado, porque esta firma es demasiado barato ir con mi recomendación del $ 63.000 ZR-X90.
Gradishar'ın bir türlü anlamadığı şey o herifin ya da başka birinin bu işi benim yapacağımı bilmeden bunu halledecek olmam.
Sí, bueno, lo que Gradishar no entendía es que debo hacer esto... sin ella o cualquier otra persona que sepa de mí.
Baksana, Voight ya da başka birinin hakkında ne düşündüğü benim için önemli değil.
No me importa lo que Voight o alguien más piense sobre ti.
Charlotte benim küçüğün aklını dağıtmaya karar vermiş o da gene ortadan kaybolmuş.
Charlie, descansando de distraer a mi pupilo que, una vez más, ha delinquido.
Ya Lockheed'deki tahta kafaların olaydan haberi yok ya da benim haberdar olmamı istemiyorlar.
O que los contables de Lockheed no lo saben o que no quieres que yo lo sepa.
Benim gidecek yerim yoktu, o da beni ağırlamayı seviyor bu yüzden ikimiz de aynı anda "Neden gideyim ki?" dedik.
No tenía adónde ir, a ella le gusta tenerme a mano así que dijimos, "¿ Por qué irse?", al mismo tiempo.
Ya benim kurallarıma uyarsınız ya da tarihin bir kalıntısı olursunuz.
Sométanse a mí o conviértanse en historia.
Merhaba, eski kocam kalp krizi geçiriyor ya da benim dualarım kabul edildi.
Hola, mi ex está teniendo un ataque al corazón, o mis plegarias están siendo respondidas.
Farkında mısın bilmiyorum ama benim kaybedeceğim pek bir şeyim yok bu yüzden ya anlaşmamı imzala ya da ofisimden defol.
No sabía si vos estabas al tanto, pero no tengo demasiado que perder. Entonces firma mi contrato o vete a la mierda de mi oficina.
Ve bu köpeğin benim odamın dolabımın ya da makyaj malzemelerimin yanına yaklaşmasına izin vermem!
¡ Sé que no dejaste que ese perro se acercara a mi habitación o a mi armario o a mi maquillaje!
Ama seninle ya da akrabalarınla iletişime geçmemek benim için çok daha iyi olacak.
Mira, Zoe, entiendo que tu solo estabas tratando de ayudar, ¿ vale? Pero, afrontemos los hechos, probablemente sea mejor que no me relacione contigo o con ninguna de tus relaciones.
Ya da onunla benim konuşmama izin ver.
O quizás deberías dejarme hablar con ella.
Ya benim çocuk katili olduğumu düşünüyorlar ya da o olaydan bahsetmemden sıkıldılar.
Piensan que soy asesina de niños o están hartos de que hable de lo mismo.
Eğer bu yıl bir şey öğrendiysem o da sizin, benim hayatım olduğunuzdur.
Si he aprendido algo este año es que ustedes son mi vida.
Günden güne ölüm, korku ve hurafeler kol geziyor. Senin ya da benim gibi biri çıkıp bilimsel bir tasfiye süreci izleyerek hastalığın kaynağına ulaşıp onu yok edene kadar da hep bir lanet suçlanacak.
La muerte, el miedo y la superstición marcan los días y se culpa a una maldición, hasta que llega alguien como tú o como yo y, a través de un proceso científico de exclusión, rastrea la enfermedad hasta una fuente y la destruye
Diyelim ki kardinal şu an ki durumundan ötürü benim ilk seçimim değil, ve o da bunun farkında.
Solo digamos que el cardenal no era mi elección por su posición actual, y él es bien consciente de ello.
Uh, acımasızlığımı mazur gör, ama Kenna olan durumundan ya da benim Mary ile olan durumumdan yakınıp yakınmadığından pek emin değilim.
Perdona mi falta de compasión, pero no estoy seguro de si has estado lamentando tu situación con Kenna o la mía con María.
- Silahın benim olduğunu inkâr edemem ama babana ya da başka birine karşı kullandığımı inkâr ederim.
No niego que el arma es mía pero niego haber la usado en contra de su padre o cualquier hombre.
Benim babam da o mahzende biliyorsun.
Mi padre está también en el sótano, lo sabes.
Kıza asılıyordum, o da hoşuna gitmemiş gibi davranıyordu. Aniden denizci oğlan karşıma geçip benim gibi pisliklerin onun gibi adamların hayatını zorlaştığını söyledi.
Estaba tirándole los tejos y ella fingía que no le gustaba, entonces de repente aparece el marinero diciendo que los babosos como yo son los que empeoran la vida de los tipos como él.
Bu sözü o benim kayınbiraderim olmadan önce vermiştim.. .. Fransa'da, Kral için savaşırken vermiştim.
Le hice esta promesa antes de que llegara a ser mi cuñado... cuando estábamos en Francia, luchando por el rey.
Biliyorsun, bunca yıldan sonra yaşadığımız bunca şeyden sonra ne bu hayatta, ne de başkasında senin yapıp da, benim affetmeyeceğim hiçbir şey olamaz.
Sabes, después de todos estos años, después de todo lo que hemos pasado no hay nada que pudieras hacer en esta o en cualquier otra vida que yo no pudiera perdonar.
Ya da transfer evrakları imzalandığı an benim hastam olacak diyelim.
O lo será, tan pronto como firmen los papeles de la transferencia.
Aynısını benim için o da yapardı.
Él habría hecho lo mismo por mí.
Benim demek istediğim, kafan o kadar dumanlıyken bilincin hâlâ nasıl açık anlamadım. Farkında bile olmadan kendini havaya uçabilirsin. Üstelik havaya uçmakla da kalmazsın öyle bir yere çakılırsın ki, çok fena acıtır.
Lo que trato de decirte es que con esa fumada no sé cómo sigues consciente, puedes prenderte en cualquier momento tanto si lo has planeado como si no y una vez que ardas no arderás un poco arderás mucho y la otra cosa importante que te tengo que decir es que duele.
Haberi yaparsın ya da yapmazsın ama artık benim güvenliğimi düşünen bir karar verilemez.
Sí. Puedes hacer la historia o no hacerla historia pero no se puede tomar una decisión sobre mi protección.
Keşke benim az önce öğrendiğim gibi o da ardından gelen kişiyi öğrenebilseydi.
Ojalá pudiera estar aquí para conocer el nombre de su sucesor como yo lo acabo de saber.
Damarlarında akan kanı asla unutma. O benim aşkımın da kanı.
No olvides nunca que la sangre que corre por tus venas es también la sangre de mi amor.
Bu karavan ne kadar onunsa o kadar da benim.
Esta caravana todavía tan mía como suya todavía.
Bir daha benim ya da benim olana yaklaşırsan eğer, seni öldürürüm.
Pero si te acercas a mi o a los míos de nuevo... y te matare.
o da ne 669
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da nedir 79
o da burada 16
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16