English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / O da var

O da var traduction Espagnol

8,436 traduction parallèle
O da var.
Eso también.
- O da var.
Eso también.
Tuhaf olan bir şey var, o da Mark'ın mermi yaraları onu öldürmemiş.
Una cosa que es interesante... es que ninguna de las heridas de bala de Mark lo mataron.
Bir silaha sahip olup olmadığı hakkında bilginiz var mı? Hiç sabırsız ya da sinirli bir halini hatırlıyor musunuz?
¿ Alguna vez pareció impaciente, enojada, o...?
Kara borsada eski parayı yeniye çevirmek için birsürü yöntem var. Parayı aklayıp yeraltı bir toplayıcıya gidersin, ya da sanalpara kullanırsın.
Hay montones de formas de cambiar dinero antiguo... en el mercado negro, puedes lavarlo... ir a algún coleccionista oculto, o usar bitcoin.
Ahıra güç vermek için canlı bir varlığın içindeki aether'a ihtiyacın var. O da benim işte.
Para darle energía del granero necesitas éter activado en una forma viviente, yo.
Ya da Arthur Strauss'un burada tanıdığı biri var.
O es posible que Arthur Strauss tenga un compañero aquí.
Öldürme ihtiyacın o coşkuya olan bağımlılığın sana verdiği güç bende de var.
Esa necesidad que tienes de tomar vidas, la adicción a tal droga, el poder que te da, yo también lo tengo.
Pekala, o da hala o var ya o hendeğe.
Sí y o todavía la tiene o la ha tirado.
Çünkü ya onda bir sorun var ya da bende. Hangisi oldugunu ögrenmek istiyorum.
Porque o algo va mal en ella o en mí... y me gustaría saber el qué.
İki seçeneğiniz var. Mahkeme ya da cenaze.
Tienes dos opciones... un juicio... o un funeral.
Ve o kızın da, şu sıralar örnek alabileceği birine ihtiyacı var.
Y ella necesita alguien a quien admirar.
Bir şakada ne kadar mecaz varsa onda da o kadar var. Bir şakadan fazlası değil. Bu nasıl bir...
Es tan literal como cualquier broma, solamente una broma.
Biliyorsunuz, ben köpek ya da neyse işte öldürmeye varım, bu eve gidip ihtiyacımız olan şeyi almaya kesinlikle varım, ama cinayet işlemeye kesinlikle yokum.
Está bien matar un perro o lo que sea. Y quiero entrar a la casa para tomar lo que necesitamos, pero pero no voy a asesinar a nadie.
Garcia, bölgede doğa merkezi ya da kuş gözlem grubu var mı?
García, ¿ hay algún centro o club de ornitología en la zona?
Ona aşık olabilecek bir yeğenim var. O da benim gibi.
Tengo una sobrina a la que le gustaría.
"Sezgi" ya da "içgüdü" şeyi var.
- Visión o premonición.
- Yapabileceğim ya da yapmam gereken bir şey var mı?
¿ Hay algo más que pueda hacer o debería hacer?
Babamdan kalan bir şeyler hâlâ var ama eninde sonun da o da yok olacak.
Aún quedará algo de él, pero... al final, también desaparecerá.
Kimsenin Major'a ekleyeceği ya da söyleyebileceği bir şey var mı?
¿ Alguien tiene una opinión o algo que decir a mayor?
Ona kafayı takmış hayranı ya da sapığı var mıydı?
- ¿ Problemas con fanáticos o acosadores?
Tek yapmam gereken, cinselliğimi basit geyliğe indirmek. Ki o da bayağı var bendeki karışımda.
Y solo tendría que reducir al mínimo mi sexualidad, simplemente a ser gay, que es lo más importante de la mezcla.
Cezaevinde olmayan bütün eski öğrencilere e-posta yolladım. Ya da hapiste. Aralarında fark var, unutmayın.
He mandado un correo a todos los que no están en la cárcel... o en el calabozo, recuerden que no es lo mismo.
Kimsede aspirin, ağrı kesici ya da zaman makinesi falan var mı?
Alguien tiene, como, una aspirina o un reductor de dolor o, como, aa máquina del tiempo?
Spagetti ya da ona benzer bir şeyiniz var mı acaba?
¿ Tienen algo que sepa como espaguetis o algo así?
Palmer'ın mülkleri burada, burada ve burada ayrıca şehir dışında da altı ya da yedi tane daha var.
Bien, Palmer ha estado comprando propiedades aquí, aquí, aquí, además de seis o siete más al norte.
- Ama bir sorun var. Belki yanlış bakıyorumdur ya da bir hata yaptım. Bir de siz bakar mısınız?
Y además hay algo, que quizás no estoy mirando correctamente, o he cometido un error. ¿ Si pudieras echar un vistazo?
Bay Durant, 2 seçeneğiniz var. Güneye giderek Ogden'dan feragat edin. Ya da Ogden üzerinden kuzeye ilerleyin.
Sr. Durant, tiene dos opciones, ir por el sur y olvidarse de Ogden o ir por el norte pasando por Ogden.
Neyin pesindesin ya da Anita ile ne ilgisi var anlamiyorum.
No sé qué es lo que tienes en mente. O qué tiene que ver con Anita.
Ancak o dünyanın da bir bedeli var.
Pero ese mundo tiene un precio.
Ancak kesinlikle bildiğim tek şey var o da yolculuğun daha yeni başladığı.
Solo hay una cosa que sé con seguridad. El viaje acaba de empezar.
Ya da var mı?
O hacer yo?
Fünyeyi patlattıktan sonra aşağı yukarı 90 saniyemiz var.
Una vez que me disparan la cifra de fusibles I tenemos unos 90 segundos, Da o toma.
Buraya yakın ofis ya da apartman var mı?
¿ Hay oficinas o apartamentos cerca de este callejón?
Selam. Stanton'nın perona gelmeden sinyal ışıklarını ya da rotaları değiştirmesinin bir yolu var mı?
Oye. ¿ Hay alguna forma que Stanton... pudiera apagar las señales luminosas o cambiar las agujas... de las vías sin tener que bajar al andén?
Bu civarda 10 milyon dolarlık... ya da daha pahalı, resimleri bulunan kaç müze var?
Vale, ¿ cuántos museos de la zona tienen cuadros que valgan 10 millones de dólares o más?
- Olabilir, ama akut siyanoz belirtileri var, ki bu felçte ya da kalp krizinde olmaz.
- Bueno, es posible, pero hay indicios de cianosis aguda que normalmente no están presentes en una apoplejía o paro cardíaco.
Söyleyebileceğim bir şey var... o da köpek tarafından saldırıya uğramış gibi görünmesi.
Lo único que puedo deciros es que parece haber sido atacada por su perro.
Eve döner dönmez suçlunun şehrine iadesi için bildiri veririm ama iki cinayeti de işlediyse iki yakada da çekeceği var.
O sea, pediré la extradición en cuanto llegue a casa, pero si cometió ambos asesinatos, van a caerle condenas en ambas costas.
- Lianne Sampson adında biri yok. - Kundaklama ya da heklemeden bahseden var mı?
- Ninguno es de Lianne Sampson. - ¿ En alguno se mencionan incendios o hackeos?
Flört eden birisi varsa o da sensin, restorandaki sevimli garsonla flört ediyorsun. "Merhaba Amy. Bugüne özel ne var?"
Solo tengo que ir allá y tratar de no ver sus cejas y solo decirle que mi "Sí, claro", era en realidad un no "No, claro".
Hapiste ailenden biri ya da arkadaşın var mı?
¿ Algún familiar o amigo cumpliendo condena?
Söyleyeceğim tek bir şey var, o da bu adam Leekie'den iki kat daha iyi.
- Delphine lo puso al mando. - Pero te diré algo. Es dos veces mejor de lo que lo era Leekie.
Doğru ya da yanlış, herkesi korkutan güçleri var.
Para bien o para mal, ella tiene poderes que aterrorizan a todos.
Tek bir an var, o da çok geç oldu, seçenekler bunlar.
Era aquí y ahora y ya es muy tarde, esas eran las opciones.
O hafta da George'un balıkçılık gezisi var o yüzden Tessa da benimle gelir.
Eso es anual viaje de pesca de George, asi que tendre Tessa conmigo entonces, tambien.
Bizden önce morg olayını buldu sonra o avukat olayı da var.
Llegó a la morgue antes que nosotros y ese abogado.
Bu süreci tersine çevirebilecek sadece bir adam var, ve o da Yazar.
Sólo hay un hombre que puede revertir este proceso y ése es el autor.
Şuradaki mezar, servet sahibi asilzade bir kimse için inşa ediliyor. Ortak Kan'dan bir adam ve Tanrılar için nasıl giyinilirse giyinilsin.. ... ya da tasarlanılırsa tasarlansın, ortadan kalmasına an itibariyle bin sene var.
Ese de ahí, se está construyendo para un noble, un hombre de sangre común, y no importa cómo vaya vestido o formado por los dioses, dentro de mil años se habrá desvanecido.
O makine tehlikeli, artık kanıtımız da var.
Esta máquina es peligrosa, y ahora tenemos prueba,
O küçük konserlerden birinde, kaydı da var bir şarkıyı çalmaya başlayıp başkasını söylüyor.
En uno de esos conciertos, que está grabado, empezó a tocar una canción y a cantar otra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]