English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / Olan oldu artık

Olan oldu artık traduction Espagnol

201 traduction parallèle
Olan oldu artık.
Lo hecho, hecho está.
Olan oldu artık. Belki herkes için en iyisi buydu.
Lo hecho, hecho está, y quizá sea lo mejor.
Olan oldu artık.
Bueno, ya está hecho.
- Hayır, sağ olun. Olan oldu artık.
El daño ya está hecho.
- Olan oldu artık. - Ama...
Las cosas son como son.
Olan oldu artık.
Lo pasado pisado
Olan oldu artık.
Eso es el pasado.
Olan oldu artık. Ne yapalım?
Lo que ha pasado ya no tiene remedio.
Daha romantik bir yer olsun isterdim ama olan oldu artık.
Me gustaría que estuviéramos en un lugar más romántico, ¿ pero qué demonios?
Keşke hiç yaşanmamış olsaydı. Ama olan oldu artık.
Ojalá nunca hubiera ocurrido Pero eso no importa ahora.
- Olan oldu artık.
- Lo hecho, hecho está.
Herneyse, olan oldu artık.
De todas maneras. No podemos llorar por la leche derramada.
Karen, olan oldu artık.
Lo hecho, hecho está.
Olan oldu artık.
No importa lo que pase.
Olan oldu artık, geri dönüş yok.
Lo que está hecho, está hecho. No hay vuelta atrás.
Olan oldu artık.
Bien, ya está hecho.
Olan oldu artık.
Lo hecho esta hecho.
Olan oldu artık.
Cuando es hora de ir, hay que ir.
- Olan oldu artık.
- Pasó.
- Olan oldu artık.
Ese daño ya está hecho.
Bak String, olan oldu artık, anlıyor musun?
El asunto es que pasó lo que pasó, ¿ entiendes eso?
Olan oldu artık. - Arabayı şimdi çekecektim.
- Iba a irme ahora mismo.
Tek neden geçen gece olanlarsa ; olan oldu artık.
Mira, si la única razon para que pasara lo de anoche es porque pasó y ya,
Tamam, olan oldu artık.
Bien, lo hecho, hecho está.
Olan oldu artık, Chris.
Lo que pasó quedó en el pasado, Chris. Digo...
- Olan oldu artık.
Lo hecho, hecho está.
Geçmişin gölgesindeki cennetin bile bir hükmü yok artık ama olan oldu ve benim saatim geldi. "
Ni siquiera el cielo tiene poder sobre el pasado, lo que ha sido ha sido, y yo he tenido mi momento.
Olan oldu, değişmez artık.
Lo que se hizo no se puede deshacer.
Yani artık olan oldu.
Lo principal es que ya está hecho.
Ama artık olan oldu, neden yüzleşmiyoruz?
Pero ya que ha pasado, ¿ por qué no afrontarlo?
1968 yılının şubatında Carson City eyaletimize bağlandığından beri Güney California bölgesinin en hızlı nüfus artışı olan şehir oldu. 82.000'lik nüfusa ve yaklaşık 350 milyonluk bir değere ulaştı. Üstelik emlak vergisi almadan.
En febrero de 1968 la ciudad de Carson se incorporó y desde entonces se la conoce por ser una de las poblaciones con mayor crecimiento en la zona sur de California, con una población de unas 82.000 personas y un volumen de negocio estimado en 350 millones, sin impuestos sobre propiedades.
Ona âşık olan Przybyszewski göre Dagny Juell artık Edvard Munch'un metresi oldu.
Bajo la mirada de Przybyszewski, que está enamorado de ella... Dagny Juell se convierte en la amante de Edvard Munch.
Benden af dilemesi için artık çok geç. Olan oldu.
Y ahora es demasiado tarde me piden perdón.
Bu kadar ağırdan almamaya çalış. Artık olan oldu.
No te lo tomes demasiado a pecho, Lo hecho, hecho está.
Artık bilmiyorum. Fikrinizi değiştirmenize sebep olan bir şey mi oldu?
¿ Vio algo que le hizo cambiar de opinión?
Talih üstüme üstüme gelirken sen de katıl ona ; Olan oldu, her şey bitti, dedikten sonra bir de sen çıkma artık.
sé el aliado de la fortuna impía, mas no sumes tu pérdida a otras penas.
Hepimiz hata yaparız ama artık olan oldu.
Todos cometemos errores, pero lo hecho, hecho está.
Konuşulanları gizlice dinlemek asla bir centilmene göre bir hareket değildir. Yine de, artık olan oldu.
Ya sé que escuchar no resulta una actividad propia de un caballero, sin embargo, la hazaña está hecha.
Burada işim yok şimdi birden fazla cinayetin zanlısı olan bir adamla artık iki oldu.
Lo cierto es que no debería estar aquí... conversando con un hombre que... ahora es sospechoso no sólo de un asesinato, sino de dos.
Olan oldu. Artık bitti.
Bueno, esto es lo que hay, todo ha terminado.
Olan oldu ve geri gelemez artık.
Es más, no se puede deshacer.
ama artık olan oldu.
- Pero ya esta hecho.
Bilemiyorum dostum... ama artık olan oldu. Anlıyor musun?
No sé, hermano pero el asunto es que se terminó.
Olan oldu, artık savaş kaçınılmaz!
de todas formas, una guerra es inevitable.
Artık olan oldu.
Bueno, supongo que será así.
Ama olan oldu artık.
Así son las cosas.
Artık olan oldu.
Esta hecho.
böyle bir maç olacağını hayal etmiyordum gerçekten heyecanlı bir karşılaşma oluyor Kasauli kaplanları, küçük çocukların karşısında tutunamayacaklar gibi görünüyor Raj Saxena tükendi ve çocuklar, bir basket daha kaydettiler bunlar çocuğa değil, herkesin babası olmaya namzetler istedikleri zaman sayı yapıyorlar, ve puanları artıyor 25 saniye kaldı ve hangi takım kupayı kucaklayacak skor, 48 e 49 oldu kahramanlık kupasını kimin kazanacağını şimdi göreceğiz top Kasauli kaplanlarında ve maç tekrar başladı topu sıkı tutup, çekinerek takım arkadaşlarına pas veriyorlar topu rakibe kaptırmamakta... kararlı görünüyorlar tecrübeli bir oyuncu olan Raj Saxena, topu yakaladı ileri doğru hereketlenip atışını yaptı ama, Rohit Mehra onun atışını havada kesti final düdüğüne sadece 10 saniye var, seyircilerde heyecan artıyor...
La cerilla se está poniendo existir. No podía Imagina que este combate tomaría esta causa. Esta cerilla realmente lo es Se poner excitante.
- Lütfen. Yeter artık. Olan oldu.
¡ Basta, todos!
Sonra, "Artık olan oldu" dedim.
Luego pensé, ¡ qué más da!
Ve Gigi'yle. Sherry'den olan kızıyla. Onu da getirdi çünkü Sherry Fransa'ya taşındı ve artık tam zamanlı baba oldu ve birlikte yemek yedik.
y Gigi, su hija con Sherry, la trajo porque Sherry se mudó a Francia y es padre a tiempo completo ahora y todos almorzamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]