English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / Orası kesin

Orası kesin traduction Espagnol

917 traduction parallèle
Yeni bir kimliğe ihtiyacı var. Orası kesin.
Necesitará un estado civil, es obvio.
Orası kesin.
Está claro.
Katile benzemiyorsun, orası kesin.
No tienes pinta de asesino, eso seguro.
Evet, orası kesin.
Delo por hecho. - ¿ Así que mantiene su declaración?
Bu topraklar görünüşte güzel, orası kesin. Ama açlığı ve günahı saklamak imkansız.
El mundo tiene una cara amable, pero no pueden ocultarse el hambre y el delito.
- Yuvarlamıyorum, orası kesin.
- Bueno, no tengo un rollo.
Orası kesin, iki hafta bekleyemediğine göre.
Si hubieses podido esperar en dos semanas la tendrías a ella y al barco.
Orası kesin.
Por supuesto.
Orası kesin.
Eso seguro.
Bir şeyler oluyor, orası kesin.
Algo está sucediendo, eso es cierto.
Burada öleceğiz, orası kesin.
Moriremos aquí, eso seguro.
David, bir şey oldu, orası kesin.
David, tiene que haber pasado, me juego el alma. Perdone, Padre.
Hayatta bir polise ötmem, orası kesin.
Desde luego no pienso chivarme a ningún policía.
Bir kısmı Arkadin'in malı, orası kesin, fakat nasıl?
Algo del dinero de Arkadin, claro, ¿ pero cómo?
Vahşice, orası kesin, fakat o böyle biri.
Salvaje, claro, pero así es él.
- Orası kesin. Mantıklı davranmamak, öyle mi?
No es consciente, no.
- Orası kesin.
- Claro que no.
- Orası kesin.
- Eso seguro.
Açlıktan ölmek üzereyim, orası kesin.
- Sólo sé que muero de hambre.
Orası kesin.
Sí, eso es un hecho.
- Doğaüstü değil, orası kesin.
- Nada sobrenatural, estoy seguro.
Orası kesin.
No hay duda.
Güzel bir çiftlik, orası kesin.
Es una hermosa granja, no se puede negar.
Orası kesin!
Mira quién habla.
Ama 2 dolar 85 sentim var ve karnım aç, orası kesin.
Pero tengo 2 dólares con 85 centavos y tengo hambre. Eso es un hecho.
Benden mi bilmek istiyorum. Orası kesin değil.
Quiero saber si es mío con seguridad.
Orası kesin.
Eso es seguro.
Orası kesin. Su götürmez.
Eso está claro.
Bugün suya inmeyecek, orası kesin.
Bueno, no será echado al agua hoy, eso está claro.
Orası kesin! Önümüzde tüm dünya dururken biz burada süprüntülerle dolu bu küçük dükkanda ayakta dikiliyoruz istediğimiz her şeyi dileme hakkımız varken senin tek yaptığın arkamda dikilmek!
Estamos aquí en este miserable lugar... con el mundo entero frente a nosotros,... pudiendo pedir lo que queramos... y tú sólo te paras detrás de mí y...
Ben emekli olunca, beni burada göremeyecekler, orası kesin.
Cuando yo me retire, no me volverán a ver por aquí, con toda seguridad.
Kötü... onu kötü hissettirecek orası kesin.
- ¿ Tratarlo mal? No eso, seguro.
- Orası kesin.
- Pues no.
Orası kesin.
Pues si.
Orası kesin.
Salta a la vista.
Bir şeyler öğrenecek... Orası kesin!
Al hijo seguro que lo conoce bien.
Orası kesin.
Eso es verdad.
Zor bir iş olacak, orası kesin.
Seguro que será muy difícil.
# Orası kesin.
No lo dudo.
Orası kesin, Nick!
Puedes apostarlo, Nick.
Sana ihtiyacım var. İhtiyacın var, orası kesin ama bir erkeğe değil.
- Estoy convencido de ello pero no como hombre.
Orası kesin.
¡ Por supuesto que lo hará!
- Cadı kazana girdi, orası kesin. O dalkavuk istedi diye siperleri indirecek değilim.
Sí, las cosas se pusieron difíciles pero no bajaré los escudos sólo porque lo dice ese caballero mentiroso de allá abajo.
O burada, orası kesin.
Está aquí.
Onlar olmasaydı ölmüştüm. Orası kesin, Ölü ya da hapiste.
Si no hubiera sido por ellos, ahora estaría muerta o en la cárcel.
Bu arabalı lokantadan bıktım, orası kesin.
Te juro que ya estoy harta de este parador.
Orası kesin.
Eso está claro.
Kesin olan bir şey var, orası bir kadına uygun değil.
Esto no es cosa para mujeres.
Yalancı şahitlikle suçlanacaksınız. ve sonunda kesin olarak gideceğiniz yer orası olacak.
Sin duda la acusarán de perjurio, le harán un juicio e irá a la cárcel.
Orasını bilmem ama Çin'e verecekleri kesin.
Puede ser. Finalmente será de China.
Orası kesin.
Seguro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]