English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / Oraya bak

Oraya bak traduction Espagnol

1,104 traduction parallèle
- Neden sürekli oraya bakıyorsun?
- ¿ Por qué no paras de mirar para allá?
Domuz çobanı kaçtı. Oraya bakın!
El muchacho escapo, búsquenlo.
Galiçya'ya bakmalıyım. O zaman oraya bak.
- Debería buscarlo en Galitzia.
Büyükanne oraya bak.
Abuela, tienes que mirar hacia allí.
Oraya bak.
Mira eso.
Ben iyiyim. Oraya bak. Hadi, Linda, yapabilirsin
Estará bien. ive ahi abajoi iAguantai ivamos, Linda, tü puedesi
Oraya bak!
Mira eso
Fıstık ezmesini üst rafa koyuyordu. Oraya bak.
La crema de cacahuete estaba en el estante de arriba.
Oraya bak.
Mira aquí.
- Oraya bak. Ne görüyorsun?
- Mira hacia allá. ¿ Qué ves?
Oraya bakıp durma, her şey burada olacak.
No mires ese monitor, no cambiará. Tienes que mirar éste.
Oraya bak.
Mira allí.
Bunlar için oraya bak, sadece oraya.
"En eso, allí, mira justo allí"
Chang, oraya bak!
¡ Chang, mira allí!
Foster, sen bir kaç adam alıp, oraya bak. Tamam, dağılalım.
Ok, sepárense.
Ben bu tarafa bakacağım, sende oraya bak.
Voy a buscar en la parte de atras.
Bir de oraya bak.
Gracias. Mira por acá.
Sen oraya bak.
Tú mira allí, ¿ sí?
İşte oraya. Bak onu gördün mü?
Ahí. ¿ Ves aquel de ahí?
- Oraya bak!
- Mire.
- Bak oraya! Savaş gemisinin ön güvertesinde
Fíjense, allí, sobre el puente de mando del acorazado.
Bak, biliyorum şarkı söylemek için falan gezip duracaksın ama ben oradan oraya gitarını taşıyabilecek bir adam değilim.
Sé que irás a muchos lugares con tus canciones y todo eso... y... yo no soy el tipo de hombre que te llevará las guitarras.
Öyleyse girin içeri. Oraya o aptal robottan başka birinin girmesini istiyorum. Bakın, her ne olduysa, sonuna kadar araştıracağız.
- Solo me reflejan
Hey, hadi! Oraya iyi bak!
Hey, vamos, mira bien alli.
Bak oraya. Ne görüyorsun?
Mira al horizonte. ¿ Qué ves?
Bak, oraya gidip, onunla kapışacaksın, değil mi?
Mira, sé que irás allí y le darás una paliza, ¿ no?
Şimdi, oraya git ve bak bakalım ne yapabiliyorsun.
Ahora entra ahí y ve qué puedes hacer.
Bak George, oraya gitmemelisin.
George, no entres ahí.
Sen de oraya bak.
Busca allí.
Ve oraya git ne bulabileceğine bir bak.
Ve allá y ve qué puedes encontrar.
Bak Ritchie... oraya uçmamız gerekecek.
Ritchie, volamos para allá.
Bak! Oraya git.
Hazte a un lado.
Stan, oraya gir ve bana şirince bak.
Stan, parate ahi.
Şey, sen hala kahyasın. Şimdi oraya git ve işine bak.
Sigues siendo el mayordomo así que entra a trabajar.
Bak, Xayide oraya varmak üzere olduğumuzu söylüyor.
Dice Xayide que ya casi llegamos.
Her gece oraya dönüp bakıyorum.
Miro allá atrás a diario.
Bak. Oraya vardığın zaman, onu pencereden ya da yan kapıdan içeriye sok.
Mira, cuando vuelvas allí, métela por la ventana o la puerta lateral.
Git oraya bir bak!
Vayan alli y echen una ojeada!
Oraya gidip bakın. Hayır, hayır.
- Baja y echa un vistazo.
Bak eğer seni rahatlatacaksa, oraya gidip bir bakarım.
Mira si te hace sentir mejor, voy a comprobarlo.
- Bak, oraya.
- Mira allí.
- Gidin bakın oraya.
- ld y buscadlo allí.
Bak. Oraya gir ve "Cary Grant." olduğunu düşün.
Oye, entra ahí y piensa en Cary Grant.
Alt geçide doğru, bir çitin arkasında duran... iki adam gördüm. Kortej oraya ilerlerken Main ve Houston kavşağına doğru bakıyorlardı.
Cerca del paso subterráneo había dos hombres... de pie detrás de la valla, mirando hacia el cruce de Main con Houston mientras pasaba la comitiva.
Bakın ya oraya gideriz ve o istediği şeyi söyler ya da bu işi unuturuz.
O ella pide lo que quiera u olvidamos todo el asunto.
Bak, yarın Anchorage'den uçağının kalkacağını biliyorum. Ve seni oraya ben götüreceğim.
Sé que tiene que coger un avión en Anchorage el sábado.
eğer bir bebek bakıcısı bulamazsak, oraya gidemeyeceğiz. çok kötü neden bakıcı arıyorsunuzki?
¡ Si no encontramos una niñera, no podremos ir! Que patada en los dientes. ¿ Por que necesitan una niñera?
Oraya tekrar bak!
¡ Mira la bola!
Bak, oraya varır varmaz arayacağım her şey yolunda mı diye.
Mira, yo llame de nuevo antes de que lleguemos. Para ver si todo va bien. Gracias.
Oraya bak!
Mira allí.
Oraya gittim. "İçeriye bak" dedi.
Es esa casa majestuosa y tal. Y fui allí. Me dijo, "vente y echa un vistazo."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]