Sanırım traduction Espagnol
197,728 traduction parallèle
Sanırım tehlikedeyim.
Creo que estoy en peligro.
Sanırım Cavanaugh soruşturmasına Fillmore-Graves'ten başlayacak.
Parece que Cavanaugh está empezando a investigar Fillmore-Graves.
Sanırım Knights of Columbus ve bowling ligindeki arkadaşlarına bakacağım.
Supongo que empezaré a investigar a sus amigos en Caballeros de Columbus y en su liga de bolos.
Sanırım kafandan geçenleri kontrol edememenin nasıl olduğuna dair yeni bir anlayışım var.
Creo que tengo una nueva visión de lo que debe ser no poder controlar lo que pasa dentro de tu propia cabeza.
Sanırım duman detektörünün pillerinin değişmesi gerekiyor.
Probablemente haya que cambiarle las pilas al detector de humo.
Bu davada çok hareketli parça var ama sanırım sona gelmeye başladık.
Hay muchos engranajes en este caso, pero creo que empiezan a alinearse.
Sanırım sonunda ilgili bir şey bulmuş olabilirim.
Por fin he oído algo que creo que puede ser relevante.
Biraz araştırma yaptım ve sanırım dün mutfaktayken ulaşamadığımız anıyı bulduğumu sanıyorum.
Bien, he hecho algunas investigaciones, y creo que he encontrado el recuerdo al que no pudimos acceder ayer, el de la cocina.
Sanırım ondan gözleri korkmuştu.
Creo que ella les intimidaba.
- Eksik olma ama sanırım uyanık kalmam gerek.
Gracias. Creo que me querían despierto. Sí.
Çok daha sert bir yöntem uygulamak zorunda kalacağız sanırım.
Me temo que vamos a tener que intentar una aproximación mucho más dura.
Sanırım bir şeyler geliyor.
Chicos, creo que se aproxima algo.
Sanırım dünyanın sonunun gelmesi bunu söylemem için gerekliydi.
Parece que ha tenido que llegar el fin del mundo para decirlo.
Sanırım zor olacağını söyledin.
Pensaba que habías dicho que iba a ser difícil.
Bıyık ilginç bir seçim olmuş. Grover Cleveland görünüşü sanırım.
El bigote es una elección interesante, supongo que te da cierto parecido con Grover Cleveland.
Sanırım o haydutların neden peşimizden geldiğini hatırlıyorum.
Creo que sé por qué esos bandidos vinieron a por nosotros.
Larinjektomi seçenekler arasında yok sanırım.
¿ La laringectomía total no es una opción?
Sanırım burada yapmamız gerekecek.
¡ Creo que tendremos que hacerlo aquí!
Sanırım devretmem gerekiyor.
Creo que es hora de un traspaso.
Sanırım Mor yaptı. Kaka mı yaptı?
- Sí, creo que Morado se hizo popó.
Ah, sanırım ona dönüştü.
Creo que se convirtió en uno.
Sanırım aptalca oldu.
Supongo que es bastante estúpido.
Sanırım ikimizin de istediği olmayacak.
Mi opinión es que ninguna conseguiremos nuestro objetivo.
Sanırım sorularını cevaplamayacağımı açıkça belli ettim.
Creo que he dejado bastante claro que no voy a responder a ninguna de tus preguntas.
Kim olduğun gerçeğini söylemek benim görevim sanırım.
Mira, siento que es mi deber contarte la verdad sobre quién eres.
Başının üzerinde oturuyorum sanırım.
Creo que estoy sentándome en su cabeza.
Ameliyathane katında gördüm sanırım.
Creo que la he visto en la planta de quirófanos.
Ona yalan söylemek zorunda kaldım. Hissetti sanırım.
He tenido que mentirle y es una sensación...
Sanırım Shepherd da. Çünkü o da ortada yok.
Y aparentemente a Shepherd también, porque está... desaparecida.
- Edwards'ın evinde sanırım.
- ¿ A casa de Grey?
Bunu yapmaktan kurtuldum sanırım.
Creo que me he librado.
Riggs 5. yataktaki kardiyo muayenesini bitirmek sanırım.
Riggs está terminando la consulta de cardio en la cama cinco, pero creo que va a ser...
Parmak izinden sanırım.
Huellas dactilares, me imagino.
Kesin bir teşhis koymak için erken ama sanırım haklısınız.
Bueno, es pronto para hacer un diagnóstico definitivo, pero sospecho que teníais razón.
Minnick'in nakil ameliyatı demek istedin sanırım.
¿ Te refieres al trasplante de Minnick?
Nişanlısıyla ilgili duygularını hatırlattı sanırım.
Creo que trajo muchos sentimientos de su prometida.
Nathan için her gün böyle sanırım.
Supongo que para Nathan es así todos los días.
- Sanırım sussan iyi olacak.
Tal vez mejor deja de hablar.
Geceyi beraber geçirdik sanırım.
Entonces, supongo que pasamos la noche juntas.
Öyle sanırım.
Supongo que lo hicimos.
Sanırım babanla ilgili bir sıkıntı var.
Creo que es por tu padre.
Eğer sert olmayı isterlerse ve ve popülerliğe bakılırsa sanırım ona 5 sene verirler.
Si quisieran ser duros... Creo, dada la voluntad popular, podrían ser... cinco años.
Sanırım, değiliz.
Seguramente... no.
Sanırım Lockhart, Deckler Gusslar'dan şirketimize yeni katılan ortağımız Diane yeni bir davadan söz edebilir.
Creo que Diane, nuestra más reciente socia que acaba de venir de Lockhart, Deckler and Gussman puede hablar de nuevo caso.
Sanırım ortağım o konuda kâr olmayacağından şüpheleniyor.
Creo que a mi socio le preocupa que ahí no haya dinero.
Sanırım Lisa seni duymakta zorluk yaşıyor.
Creo que Lisa tiene problemas para oírla.
- Sanırım bir kararımı verdim.
Vale, creo que estoy listo para dictaminar en esta moción.
Araştırmadığımı mı sanıyorsun? Hayır, araştırdığına eminim.
¿ Crees que no he buscado?
İyi, sanırım.
Bien, supongo.
Sanırım gitmelisin Jackson.
Creo que deberías irte, Jackson.
- Evet, sanırım -
- Sí, eso parece...
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım buldum 30
sanırım öyle 707
sanırım anladım 39
sanırım o 59
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım buldum 30
sanırım öyle 707
sanırım anladım 39
sanırım o 59