English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Senin için yaptım

Senin için yaptım traduction Espagnol

2,144 traduction parallèle
Bunu senin için yaptım, Stacy.
Stacy, lo hice por ti.
Senin için yaptım.
Fue hecho sólo para tí.
Bunu senin için yaptım.
Lo hice por ti.
Bunu senin için yaptım.
Hice esto para ti.
Senin için yaptım.
Lo hice por ti.
- Ne? - Senin için yaptım.
¿ ¡ ¡ Qué!
Eun-soo, bunu senin için yaptım.
Eun-soo, hice esto para ti.
- Bunu senin için yaptım.
- Creé esto para ti.
Bunu senin için yaptım.
Ve a Haller. Hice eso por ti.
Şehre gittim ve bunu senin için yaptım.
Fui a la ciudad e hice esto para ti.
- Senin. Senin için yaptım.
Lo construí para ti.
Senin için yaptım. " dedi.
"Lo hice por ti."
Şimdi seni istiyorum Senin için yaptım her şeyi, aşk dışında oldu.
Quiero que sepas que todo lo que hice por ti fue por amor.
Henry tatlım bunu senin için yaptım.
Hice esto por ti, Henry, querido.
Şikâyet ettiğin kimseleri temizledim, ortadan kaldırdım ; hatta öldürdüm her şeyi senin için yaptım.
Me ocupé de tu problemas. Robé por ti, maté por ti... todo lo que me pediste.
Bu salonu senin için yaptım.
He hecho este gimnasio para ti.
Senin için yaptım Michael.
Lo hice por ti, Michael.
Senin için yaptım.
- No lo hice. Lo hice por ti.
Evet, senin için yaptım.
Sí, lo hice para ti.
Sınavda bu yüzden senin için hile yaptım.
Esa es la razón por la cual hice trampas por usted en el examen.
Senin için ellerimle yaptım.
LO HICE YO MISMO PARA TI RICHARD
Senin için yaptığım karışık CD'yi dinledin mi?
¿ Escuchaste el CD Mix que hice para tí?
Onu ve senin için yaptığı şeyi asla unutmamanı sağlayacağım.
Me aseguraré de que jamás la olvides ni olvides lo que hizo por ti.
Ya Betsey'i almam gerekiyorsa... Lucas için yaptıklarımı yapmak için? Senin Betsey'e karşı sorumluluğun yok.
¿ Que si se supone que tengo que ayudar a Betsey para arreglar lo que hice con Lucas? Tu volver a hacer no es con Betsey.
Senin için de bir şey yaptım.
Hey, sabes aquí hay algo para ti.
- Şanslı mı? Aslında senin yaptığını yapmak için şanstan fazlası gerekir. Bu başardığını başarmak için...
Sabes tomó más que suerte el hacer lo que hiciste el lograr lo que lograste.
İnternette araştırıp Kansas usulü pirzola tariflerine baktım ve senin için kendim yaptım.
Me conecté en línea y encontré una receta para las costillas de Kansas. - Y las hice. - ¿ Son de lechón?
Bu arada, senin için her zaman özel şeyler yapmadığımın farkındayım ama bugün yaptım.
Al mismo tiempo, sé que no siempre consigo hacer cosas especiales por ti, pero... hoy lo hice.
Bunu senin için yaptığım.
Estabas feliz de que lo hiciera por ti.
Böylece sen de bir anlaşma yaptın... ve senin için kızı da ortadan kaldıracağımı düşündün, değil mi?
Así tomas el corazón, para salvarte. Creo que tarde ó temprano, tú también te quemarás.
Utanmadan senin o pis evine gelip çamaşırlarını yıkadım, temizlik yaptım. Tanımadığım biri için bulaşık yıkadım. Hepsi seni elde etmek içindi!
Puse cara de póker y fui a esa casa sucia e hice la colada, limpieza, e incluso los platos para un extraño que no conocía. ¡ Eso fue para tenerte!
Senin iyiliğin için yaptığımız her şeyi anlamanı beklemiyoruz.
No esperamos que entiendas todo lo que hacemos para protegerte.
- Bunların hepsini senin için yaptım. - Saçmalık.
- Lo hago todo por ti.
Will, hadi senin için ne yaptığımızı unutmayalım.
- Will, no olvidemos lo que hicimos por ti.
Bu yaptıklarımız, senin iyiliğin için.
Lo hacemos por tu propio bien.
Sanırım bu senin için bir şans benim yaptığım hatayı senin yapmaman için.
Creo que es una oportunidad para ti... para no cometer los mismos errores que yo cometí.
Müdahale Ekibimizi harekete geçiririz ve senin için fikrini değiştirirler, dostun Charlie'ye yaptığımız gibi.
Enviamos a nuestro equipo de intervención y te hacen cambiar de mentalidad, como lo hicimos con tu amigo Charlie.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra, nasıl cüret edersin?
Después de lo que hice por ti, ¿ cómo te atreves?
Senin için bir şey yaptım.
Hice algo para ti.
Senin için bir resim yaptım.
He hecho una foto para que
Hem senin için hem de baban için yaptım.
Lo hice por ti y por tu padre.
Yaptığım şeyi senin mutlu olmanı istediğim için yaptım.
Hice lo que hice porque quería que fueses feliz.
Yaptığım tek şey senin için saçına vericileri sürmek oldu.
Lo único que hice fue para la lubricación de los transmisores en el pelo de que.
Hani bu daha önce de yaptığın, küçücük bir meseleyi ele alıp, bunun senin için ne kadar önemli olduğunu söylediğin diğer olaylara mı benziyor?
¿ Es uno de esos momentos en los que algo pequeño después tiene un significado mucho más profundo?
Senin için söylemesi kolay. Yeni biri ile veya bir doktorla tanışınca böyle biri olduğun için nefret mi edecekler yoksa yoksa onların yapamadıklarını yaptığın için seni kıskanacaklar mı diye düşünmek nasıldır bilemezsin.
Bueno, eso es muy amable de tu parte, pero no entiendes lo que sentía cada vez que me presentaban a alguien nuevo, a un médico nuevo, ellos te odian por ser lo que eres o sólo están celosos porque no pueden hacer lo que tú puedes hacer.
Bu senin yaptığın işin sadece yüzde 60'ını mı yapacaklar demek oluyor yoksa senin yüzde 60'ın kadar tembel oldukları için daha mı çalışkanlar?
¿ Eso significa que solo hacen 60 % del trabajo que tu haces o que ellos en realidad hacen más trabajo porque solo son el 60 % de perezosos?
Ben aynı şeyi senin için defalarca yaptım.
Igual que te he hecho yo un millón de veces.
Senin için özel bir şey yaptırdım. "Peri masalı."
Le pedí algo. "C.Hadas".
Bunu sırf, senin de bana yapacağını düşündüğüm için yaptım.
Porque pensé que me hiciste lo mismo.
Bir fahişenin yaptığı şeyleri yapmak senin için sorun yaratır mı?
¿ Tendrías problema en hacer cosas de prostituta?
Senin için yaptığım onca işten ve kazandırdığım onca paradan sonra bana böyle mi teşekkür ediyorsun?
! Depués de todos los trabajos, todo el dinero que he hecho para ti, ¿ así es cómo me lo agradeces?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]