English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Değil mi kaptan

Değil mi kaptan traduction Espagnol

225 traduction parallèle
Zamanımız var. Zamandan daha bol bir şeyimiz yok, değil mi Kaptan?
Tenemos todo el tiempo del mundo, ¿ verdad, capitán?
Öldürmediğin birini neden gömdüğünü açıklamak, kazara öldürüp, gömdüğünü açıklamaktan daha zor olur, değil mi Kaptan?
Es más dificil explicar que ha enterrado un cuerpo al que no ha matado, que lo de enterrar a un cuerpo al que ha matado accidentalmente, ¿ no?
Muhteşem, değil mi Kaptan?
Es precioso, ¿ eh, capitán?
Tadı berbat değil, değil mi kaptan?
¿ Le sabe como la suela de un zapato?
Karşılaması zor bir servisti, değil mi Kaptan?
Un saque peliagudo, ¿ eh, capitán?
Biz de torpillenmedik değil mi Kaptan?
Bueno, no nos están torpedeando, ¿ verdad, capitán?
O salaksa suç bizde mi? Değil mi Kaptan?
No tenemos la culpa de que sea tonto, ¿ verdad, Drag?
Şey, bu sorunu akademik bir boyuta getiriyor değil mi kaptan?
Eso hace el problema académico, ¿ no, Capitán?
- Bay Briçe Kaptan değil mi?
Sr. Brice es el saltador, ¿ no es así?
- inanılmaz görünüyor şimdi değil mi? - Düşündün mü belkide Kaptan Witters sadece öldü, sadece.
¿ Has pensado que... cuando el Capitán Winters murió, él solo... murió, y eso es todo?
- İki mi? - Evet. İki banyo kaptanın hoşuna gider sanırım, öyle değil mi?
Si, Creo que al Capitán le gustaría tener 2 baños, ¿ no cree?
Kaptan ne kadar sevimli, değil mi?
Es encantador, ¿ no? - Estoy fascinada.
Sence de kaptan, tatlı, kuzu gibi bir ihtiyar değil mi?
¿ No te parece que el capitán es un lindo corderito?
Sahildeki en iyi kaptan, değil mi?
Por el mejor capitan de la costa, ¿ no?
Kaptan Fry'la karşılaşmamamız garip değil mi?
¿ No es raro que no sepamos nada del capitán Fry?
Kaptan Fry bu garip bir safari yolu değil mi?
Capitán Fry, ¿ no es una manera un poco rara de guiar un safari?
- Kaptan da boylu poslu, değil mi?
- El capitán es un tipo grandote, ¿ verdad? - Sí, ¿ verdad?
- Hâlâ havalimanı var sen, kaptan ve ben av köpekleri gibi yoğun olacağız zaten, değil mi?
Bueno, sigues teniendo el aeropuerto... y tú, el capitán y yo estaremos de lo más ocupaditos, ¿ verdad?
Kaptan Stuart'ın sesini tanıyorsun, değil mi? - Evet, tanıyorum.
Conoce la voz del Capitán Stuart, ¿ verdad?
34. botun kaptanısın, değil mi?
Eres el capitán de la lancha 34, ¿ no?
Kaptan, onun adına hareket etmeniz için yetki verdi, değil mi?
¿ El capitán la autorizó a actuar en su nombre?
bir sakıncası yoksa kaptan endişe edeceğiniz bi yankee kızı yok değil mi?
Ahora, debemos cuidar a una yanqui.
Kaptan bak savasla ilgili emirleri alacağım verdiğim her emre uyacaksın değil mi?
- Escuche, capitán. - No me dé órdenes. - Hago lo que quiero.
- Kaptanı çok seviyorsun değil mi?
- Usted aprecia al capitán, ¿ no?
Bir gemi kaptanı olduğunuz hiç aklınızdan çıkmıyor değil mi?
Nunca olvida que es capitán de barco, ¿ verdad?
Ben takım kaptanıyım, öyle değil mi?
¿ Soy el capitán del equipo, o no?
- Hemen döndük Kalik'e, değil mi Kaptan? - Hemen döndük, evet.
Y una agradable noche también.
Bizi cezalandırmak için kaptanı kullanıyorsun, öyle değil mi, Sahip? Öyle değil, Gemiye dönüp asılmaktansa,
Gobernador, ¿ usted ordenó castigarnos severamente por nuestros pecados? Nada de eso, le pedí al capitán que accediera a vuestra petición de quedaros aquí, en vez de llevaros a la horca.
- Kaptan deli mi, yoksa değil mi?
- El Capitán está loco o no?
Doug, Kaptan ile bir anlaşma yaptın, değil mi?
Doug, haz hecho alguna clase de trato con el Capitán, ¿ no es así?
Kaptan Ahab, bacağınızı koparan Moby Dick'ti, değil mi?
Capitán Ahab, ¿ no fue Moby Dick la que le arrancó la pierna?
Fakat biz balina avlamak için buradayız kaptanımızın intikamını almak için değil.
Pero he venido a cazar ballenas, no a vengar a mi capitán.
Açık sözlülüğümü bağışlayın, Kaptan ama karada kendi başınıza bir gece bile kalmadınız henüz, değil mi?
Disculpe que me tome la libertad, Capitán... pero usted no ha pasado ni una noche en tierra todavía, ¿ verdad?
O kadar kötü degil mi, Kaptan?
¿ es que no estan tan mal, capitan?
Kaptan Mueller. Benim için bir telsiz mesajı göndermeyi kabul edeceğinizi sanmıyorum, değil mi?
Supongo que no consideraría enviar un mensaje por radio, ¿ eh?
Kaptan'ın adamın bıçağını almasını haklı buluyordun, değil mi?
No, no lo sabes.
Kaptanın sana birini getirmesini beklersen, bu bir yılını alır, biliyorsun, değil mi?
Si esperas por el capitán que te traiga una te tardará un año, tu sabes eso, ¿ verdad?
400'ün üzerinde değil mi, Kaptan?
Más de 400 hombres, ¿ no, capitán?
Kaptan benim. Bu bariz değil mi?
Yo soy el capitán.
Bu iş zorlaşmaya başladı, değil mi, Kaptan?
Le va a resultar un tanto difícil, ¿ no es así, capitán?
Kaptan Garrovick senin için çok önemliydi, değil mi?
El capitán Garrovick significaba mucho para usted, ¿ verdad?
Kesinlikle, Kaptan. Ama varoluşu yüzünden değil. Çünkü... çünkü düşmanım girdi.
Sí, capitán, pero no porque exista, sino porque... porque ha entrado mi enemigo.
Değil mi, kaptan?
¿ De acuerdo, Capitán?
- Kaptan Merik, değil mi?
- El Capitán Merik, ¿ no es así?
Kaptan, Enterprise. Bizi bulmaya çalışacaklar, değil mi?
Capitán, el Enterprise intentará encontrarnos, ¿ verdad?
Kaptan'ı o zaman ele geçirebiliriz, değil mi?
Podremos rescatar al capitán en ese momento, ¿ no?
Kaptan hemen demişti, değil mi?
El capitán dijo de inmediato, ¿ no?
Kişisel mülküm değil ama ben kaptanıyım.
No es de mi propiedad, pero soy el capitán.
Bu tam da Kaptan Kirk'ün gitmeden söylediği şey hakkında değil mi?
¿ No es eso lo que dijo el capitán Kirk antes de irse?
Kaptan, buraya hile yoluyla getirildiniz, değil mi?
Capitán lo trajeron aquí engañado, ¿ verdad?
- Muhteşem değil mi, Kaptan?
- Maravillosa, ¿ verdad, capitán?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]