English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çok gençsin

Çok gençsin traduction Espagnol

727 traduction parallèle
Çok gençsin. Hiç bir şeyden haberin yok.
Eres muy joven y no sabes nada.
Çok gençsin.
Es demasiado joven.
Daha çok gençsin.
Eres joven.
Çok gençsin.
- Eres muy joven.
Sen böyle bir şey için çok gençsin.
¡ Eres aún muy joven para este tipo de cosas!
Geleceğini mahvedersin. Hâlâ çok gençsin.
Yo entorpecería tu carrera.
- Her neyse, daha çok gençsin.
- Además, eres muy joven.
Böyle şeyleri düşünmek için çok gençsin, Alexandra.
Eres demasiado joven para preocuparte por semejantes cosas, Alexandra.
Çok gençsin.
Y mi madre antes que yo. Eres muy joven.
Sen hâlâ çok gençsin.
Todavía eres un adolescente.
- Canım çok gençsin.
- Querida, eres joven.
Çok gençsin ve çok yeteneklisin.
Eres muy joven y tienes mucho talento.
Bilemezsin, çok gençsin.
Es usted demasiado joven para saberlo.
Ama sen altın sahibi olmak için çok gençsin.
- Eres muy niña para tener oro.
İş adamı olamazsın, çok gençsin.
No eres un hombre de negocios. Eres muy joven.
Merit sen çok gençsin. Önünde uzun bir hayat var.
Eres joven, Merit, tienes toda la vida por delante.
Çok gençsin.
Eres joven.
- Flörtleşmek için çok gençsin!
- Eres demasiado joven para salir!
Jimmy, daha çok gençsin.
Jimmy, eres muy joven.
Evet, sanırım kıskanırdım. Çünkü sen çok gençsin ve ben çok yaşlıyım.
Me pondría celoso, porque sois tan jóvenes y yo tan viejo...
Çok gençsin.
Eres muy joven.
Anna, Anna, kalbini mezara gömmek için henüz çok gençsin.
Anna, eres demasiado joven para enterrar tu corazón en una tumba.
Ne olursa olsun, ölmek için çok gençsin.
Muy mayor para cambiar, y muy joven para morir.
Çok gençsin, emin olmanı istiyorum.
Eres joven. Quiero que estés segura.
Bunun bir parçası olmak için çok gençsin, değil mi?
Ud. es muy joven para haber luchado allí.
Bunun için çok gençsin.
- ¡ Oh, no! Eres muy joven.
Bizde bol olsa bile sen daha wiski için çok gençsin
No tienes edad para un whiskey, aunque me sobrara.
Kesinlikle olmaz. Sen bunun için çok gençsin.
Aún eres muy pequeña para esas historias.
- Anlamak için çok gençsin.
Eres demasiado joven para entenderlo.
Çok gençsin ve geleceğin parlak.
Eres demasiado joven e inocente.
Sen böyle konuşsan da Setsuko hâlâ çok gençsin, geleceğin de çok parlak.
Piensas así porque eres muy joven.
Çok gençsin, tehlikeli adam.
Eres un hombre peligroso joven.
Ally, Ally, aşktan yoruldum Sen çok gençsin ve ben unuttum
# ¿ No es el amor asqueroso? Tú eres muy joven y a mí se me olvidó #
Bunu hatırlamak için çok gençsin.
Eres muy joven para acordarte.
- Sen mi? çok gençsin.
¿ A tu edad?
Şimdi sen gençsin, çok gençsin...
- Eres joven. - No lo soy.
Henüz çok gençsin.
Eres muy joven.
Kavisli top fırlatmak için çok gençsin.
Eres uy joven para lanzar una curva.
- Sen çok gençsin.
- Es demasiado joven.
- Daha çok gençsin.
- Bueno, aún eres joven.
Fakat, sana acımama engel olamıyorum çünkü, çok gençsin.
Pero no puedo evitar sentir pena por ti, porque eres muy joven.
Hala çok gençsin.
Todavía eres joven.
Daha çok gençsin.
Aún eres tan joven.
Daha çok gençsin.
Eres muy joven.
Bugün Noel. Hindi yiyelim. Bunu bilmek için çok gençsin.
En este lugar, pavo y pollo son idénticos.
- Niçin? - Düşündüğümden çok daha gençsin
Luces más joven de lo que pensaba.
Senden çok memunnum, gençsin.
Me alegro por ti, eres joven
Çok şanslı bir gençsin Toro.
Eres un joven con suerte, Toro.
Sen çok gençsin.
Eres demasiado joven.
Sen çok iyi bir gençsin.
Eres un hombre joven muy bueno, Mike.
Bunun için çok gençsin.
Lo dices porque no tienes, eres demasiado joven.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]