English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Ama olacak

Ama olacak traduction Français

8,709 traduction parallèle
Bence de kötü ama olacak bu.
Moi non plus, mais ça va arriver.
Ama öncesinde daha fazla kaynağa ihtiyacımız olacak.
Mais d'abord, on a besoin de fournitures et de ressources.
Senin için ilerde daha fazla sorumuz olacak ama şimdilik burada oynayabilirsin tamam mı?
On aura sûrement d'autres questions, mais tu peux jouer ici en attendant.
Topladığı veriler hesaplanamaz olacak. Ama burada ne aradığınızı bilmeliyim, efendim.
Les avancées que cela va procurer sont incalculables, mais, Monsieur, j'ai besoin de savoir ce que vous faites ici.
Ama Jose Ramse ne olacak? Bu günde.
Mais qu'en ait-il de Jose Ramse?
Hawkman ışını önlüyor ama galiba onun zırhı bile değişikasyon karşısında başarısız olacak.
Hawkman retient le rayon pour le moment, mais à mon avis, même son bouclier finira par céder face à la puissance de la bizarradiation.
Ama sanki yarın yani bir kralımız olacak gibi ve pek iyi birine benzemiyor değil mi?
Mais demain, il y aura sûrement un nouveau roi, et on dirait pas un gentil garçon, hein?
Ama bir daha kızlarımla benim hakkımda kötü konuşursan, bir sorunumuz olacak.
Mais si tu dénigres encore mes filles, on aura un problème.
Telefonuna dikkat etmediğin için kızgın olacak, ama bunu atlatacak.
Elle sera en colère que tu aies cassé ton téléphone, mais elle s'en remettra.
- Ama o zaman nasıl olacak?
- Mais alors, qu'est-ce que tu imagines?
Yani bir gün ama bu daha çok şimdi olacak gibi duruyor.
Je veux dire, un jour, mais ça me paraît être, là maintenant, un endroit vraiment lointain.
Bağımsız olduğunu biliyorum, her şeyi yapabilecek kapasitedesin ama eğer bir bakmama izin verirsen daha güvenli olacak diye düşündüm. Evet!
Je sais que tu es indépendante et que tu peux tout faire seule, mais je me suis dit que ce serait plus sûr si tu me laissais y jeter un coup d'oeil...
Düşünüyorum da, belki aşağıyı kiraya verebilirim, ofisleri ve ekstra stüdyoları kiralarım, üst katı kendim kullanırım sonra bir şeyler olursa belki de bütün dükkanı alırım tekrar ama o zamana kadar en iyisi bu olacak.
Je pensais, peut-être, je pourrais sous louer le 1er étage, tu vois, la partie bureau, et le studio supplémentaire, gagner un petit loyer et garder le bas pour moi, et tu vois si les choses reviennent bien, je reprendrais toute la boutique. mais jusque là c'est peut-être une façon de...
Övünmek istemem ama benim de mükemmel bir sesim var. Bu yüzden destansı bir şarkı söyleme olacak.
et je veux pas me la péter mais j'ai la plus belle voix et ça va juste être une session chant mémorable.
Ama bir konuğumuz olacak.
Mais il semblerait que nous allons avoir de la compagnie.
Henüz gerçek değil. Ama yakında olacak.
Pas encore, mais cela le sera bientôt.
Beni öldürebilirsin ama sana ihanet eden kişi hala yaşıyor olacak.
Tu peux me tuer, mais celui qui t'a trahi est toujours dehors.
Tamam ama yerdeki barutu görürlerse ne olacak?
OK, mais s'ils voient le chemin de poudre?
Ama yardıma ihtiyacımız olacak.
Mais... On va avoir besoin d'aide.
Hadi ama Ronnie. İnsanların o ilaçlara ihtiyacı olacak.
Allons, Ronnie, les gens ont besoin de ces médicaments.
Emin olacak kadar değil ama epey şüphelenmiştim.
Pas tout, mais ça m'a suffi pour comprendre.
Yani, yine bu el ilanlarını ve çıkartmaları dağıtacağız ama üzerlerinde dergiyle ilgili bir iz olacak.
Je veux dire, on distribuera encore des flyers et des stickers, mais il y aura juste un aperçu du magazine dessus
Ama aslında geri gitti bize olacak değil Peki, bu, sokak çete bize vereceğim cinayet işlemek için.
Ça nous donnera le gang de la ruelle, mais ça ne nous dit pas qui est revenu commettre le meurtre.
Evet, ama gidecek kadar iyiyim ben, ve sadece görüşme ve bilgisayar işi olacak.
Oui, mais je suis prête et ce sera juste des interviews et un travail informatique.
- Ama komşu olacak kadar uzun mu?
En kidnappant chez les voisins?
- Yapıcı eleştirim olacak ama.
- Je peux faire une critique?
Ama Mo ne olacak?
Tu vois? Ça va.
Ama o gün gelinceye dek, bunlar senin yapacağın tek iş olacak.
Mais d'ici là, vous n'êtes bonne que pour ce travail.
Ama yapmayacağım şey, etrafında gezinip benim yaptığım hataları yapmanı izlemek olacak.
Mais je te préviens, je ne tolèrerai pas à te laisser faire les mêmes erreurs que j'ai commises.
Ama bu yeni kişi açıkça gey olursa bu çok hoşgörülü olduğumuz için olacak.
Si ce visage s'avérait être ouvertement gay, ça montrerait que nous sommes tolérants.
- Evet ama gerçekçi olacak. - Tamamen gerçekçi.
- Oui, mais en vrai.
Bu yüzden iki bölümlük bir film olacak. Uyumak zorlaştı ama buna değer çünkü bu parti hakkında bir film.
Ça va être en deux parties et c'est dur de s'endormir, mais ça vaut le coup parce que c'est un film.
Öbür türlü, ona söylediği son şey "Cehennemde görüşürüz." olacak. - Bu film pek onun hakkında değil ama.
La dernière chose qu'il lui a dite, c'est qu'il le reverrait en enfer.
Ama planlarımız bir şekilde altüst olacak ve aldığımız dersler bir şekilde yanlış olacak. Ama çekmeye devam edip, bir sürü saçmalığı kaydedersek, eninde sonunda Annie giysisinin içinden bir lazer bombası çıkaracak.
Mais parfois les plans tournent mal, ce qu'on a appris est faux, et si on laisse tourner les caméras et qu'on enregistre plein de conneries,
Ama eğer girişin flashback olmasına şimdi karar verirsek hikayenin başlangıcı sonra olacağına şimdi olacak.
Sauf si nous prenons la décision que l'acte un est un flashback, alors l'histoire commencera maintenant au lieu de plus tard.
Doktorumuz iyi olacak diyor ama yüzünde küçük bir kesik olduğunu fark ettim.
Notre médecin dit que ce n'est sûrement pas grand chose, mais j'ai remarqué une petite coupure sur son visage, là.
Ortalık bayağı karışacak ama. Peki şu yeni arkadaşın Bay Efsane'ye ne olacak?
Ce sera plutôt bordélique, cela dit et à propos de votre nouvel ami, Mr Myth, ici présent?
Ama yine de risk olacak, çünkü seyahat eden yolcuların hasta olup olmadığı konusunda kati bir kontrol gücüne sahip olamayacaksınız.
Mais c'est quand même un coup de dés, parce que vous n'auriez aucun réel contrôle sur le fait que les passagers infectés voyagent ou non.
Evet ama Zack ne olacak?
Oui, mais quand est il de Zack?
Kaya şeysi gibi olacak ama dışarı bakacak yani.
Je vais me relever, comme le silex de ses cendres.
Yakında onlar da bizim menzilimizde olacak ama?
Très vite, il va être à notre portée.
Ama bunu ilk alan en çok borçlu olduğum kişi olacak.
Le premier à la recevoir est celui à qui je dois le plus.
- Ama o saatte hava aydınlık olacak değil mi?
En plein jour?
Ama yine de kızının amı için bir kod ada ihtiyacımız olacak.
Mais il nous faut quand même un surnom pour la chatte de ta fille.
Evet ama birazcık zorlasanız iyi olacak.
Et bien, il va falloir commencer.
Şu an burada herşey yolunda ama buradan ayrılmamız gerektiğinde ne olacak?
Tout va bien ici, mais qu'arrivera-t-il quand on devra partir?
Belli ki kartlar senin için acımasızca dağıtılmış ve o bunu hiçbir zaman tam manasıyla takdir edemeyebilir. Ama onun hakkında seni şaşkına çevirecek şeyler hep olacak.
Vous avez en fait affaire à une main brutale, et il pourrait ne jamais réussir à apprécier totalement, mais il y aura toujours ce truc en lui qui vous laissera perplexe.
Evet, ama iyi olacak.
Oui, mais tout ira bien.
Ama birkaç gün ağrı olacak.
Mais tu auras mal encore quelques jours.
Ama Paige bu şimdiye kadar yaptığın en asi protesto olacak. Çünkü bugün Tanrı'nın çocuğu olduğunu halka duyuracaksın.
Mais, Paige, ceci est ton acte de protestation le plus provoquant, car aujourd'hui, tu déclares publiquement que tu es une enfant de Dieu.
Philip, işler yatışana kadar söylemeyecektim ama şimdi bilmen daha iyi olacak.
Philip, je ne comptais pas te dire ça avant que les choses se calment, mais je pense que c'est mieux que tu le saches maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]