Benim için yeterli traduction Français
593 traduction parallèle
Bu benim için yeterli.
Moi, ça me suffit.
Sözün benim için yeterli.
Mais je veux votre parole.
Bu, benim için yeterli.
Moi, ça me suffit.
Upjohn'un tavsiyeleri benim için yeterli.
Je fais confiance à Mme Upjohn.
Ben zaten Lison'la evliyim. O benim için yeterli.
Je te remercie, je suis déjà marié avec la Lison, moi ça me suffit.
Baba, bu benim için yeterli.
Père, ça me suffit.
Bu, benim için yeterli.
Cela me suffit.
- Hayır, benim için yeterli.
- Non, ça ne me dérange pas.
Benim için yeterli... bir daha ona dokunma.
Il est assez bien pour moi... et vous ne le toucherez plus!
Benim için yeterli.
C'est suffisant pour moi.
Sana inanmam benim için yeterli ve vakti geldiğinde bir asker gibi davranacağına eminim.
Être sûr de vous me suffit. L'heure venue, vous vous conduirez en bon soldat.
- Doktorun sözü benim için yeterli.
- La parole du Doc me va.
Ama gitmem, çünkü burada beni isteyen en azından bir kişi var ve bu benim için yeterli.
Mais je ne céderai pas, car il y a une personne qui me veut ici, et ça me suffit.
Bobby'nin anlattıklarından sonra bu benim için yeterli.
Avec ce que Bobby a dit, ça me suffit.
Anlaşmalı bir evlilik benim için yeterli.
Je me contenterai pour la vie d'un mariage de pure forme.
El Libre hakkında duyduklarım benim için yeterli. Onunla nasıI irtibat kuracağımızı bize söyleyin.
On a entendu parler d "'El Libre ".
Pekala, Bu benim için yeterli.
J'en ai assez vu.
Bu benim için yeterli sebep değil.
Ce n'est pas une bonne raison.
Mutlu bir aile olarak yaşamak benim için yeterli.
Ce qu'il a devrait lui suffire.
Belki benim için yeterli değildir. Sizin için yeterli olacağını düşünmedim.
"Peut-être" ne suffit pas.
- Üç tanesi benim için yeterli.
- Fais-en assez pour trois.
Oh, Sarah Jane ve benim için yeterli.
Oh, ça nous conviendra très bien, à Sarah Jane et à moi.
Üzgünüm Bay Medina, ama sözleriniz benim için yeterli değil.
- Votre parole n'est pas suffisante.
Ünlü Doktor Breuer'ın beğenisini kazanmak benim için yeterli bir mükâfattır.
L'approbation de l'éminent Dr Breuer est un succès.
Benim için yeterli.
Pour moi, oui.
Bu benim için yeterli.Oldukça yardımcı oldun.
- Ça me va. - Vous nous avez bien aidés.
Benim için yeterli bir neden.
- Ça l'est pour moi.
Muhafız alayından Isaburo Sasahara zaten denedi. Bu benim için yeterli.
Puisque Messire Sasahara, chef des écuries, l'a testé, cela me suffit.
İşte, bu kanıt benim için yeterli.
Celle-ci est suffisante pour moi.
Madem Mackenna seninle gitmeyi göze alıyor... bu benim için yeterli.
Si Mackenna tente sa chance avec toi, ça me suffit.
Benim için yeterli Binbaşı.
Je ne suis pas tatillon, Major.
Saray sayılmaz, öyle değil mi? Ama benim için yeterli.
Ce n'est pas un palace, mais ça me suffit.
Benim için yeterli gözüküyor.
Bonne idée.
Size hizmet ve sadakatim benim için yeterli ödüldür.
La loyauté que je dois en s'accomplissant se paie.
Benim için senin sözün yeterli.
Votre parole me suffit.
Senin için benim sözüm yeterli mi?
La mienne vous suffit-elle?
- Benim için viski yeterli.
- Un whisky, ça m'ira.
Ve bir kez benim gibi bir adam için yeterli. Belki evlenilecek biri değilimdir.
Le mariage, c'est pas pour moi.
Benim yaşımda biri için yaşlı dünyamızdan bir şeyleri kurtarmaya katkı vermenin tatmin duygusu yeterli olur.
J'aiurai la satisfaction d'avoir contribué à la sauvegarde d'une parcelle de ce monde.
Bu da benim için konuyu kapatmaya yeterli.
En ce qui me concerne, l'affaire est close.
Bu bilgi yeterli benim için.
Ça me suffit.
- Benim için bu kadar yeterli.
- Ça suffit pour moi.
Bu benim için yeterli.
Ça me va.
Benim pederi asmak için bir ağaç yeterli olmuştu hala benim için de yeterli.
Un arbre suffisait a mon vieux, et ça me suffira.
Ben Smith'le anlaşmanız, benim için yeterli demektir.
Il vous faudra du renfort, shérif.
Benim için yeterli.
À moi, si.
benim için üçüncülükte yeterli.
Le troisième prix suffit.
Kaptan hiç zarar görmedi. Beyni oradan benim gibi konuşabilmek için yeterli enerji üretemiyor.
Votre capitaine se porte bien, même si son cerveau génère trop peu d'énergie pour qu'il puisse vous parler comme je le fais.
Benim için koridoru geçmen yeterli.
Juste de l'autre côté du couloir.
Benim için senin sözün yeterli.
Ta parole m'a toujours suffi.
Umarım benim Morse kodum bunun için yeterli.
J'espère simplement que mon morse sera adapté à la circonstance.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39