Benim için sorun olmaz traduction Français
159 traduction parallèle
Tamir etmek benim için sorun olmaz, Cody.
Mais ça m'occupera.
Doktor, ne yapmak isterse istesin benim için sorun olmaz.
Docteur, je suis d'accord avec sa décision, quelle qu'elle soit.
Benim için sorun olmaz fakat bir işe yaramaz.
Je pourrais, mais ça n'aiderait pas.
Oraya gitmek benim için sorun olmaz.
Tu pourrais accepter. Je suis prête à y aller.
Bay Cobb, birinin yandığını görmek benim için sorun olmaz, gerçekten.
Ça ne me gêne pas d'assister à un enterrement.
Beraber ölürsek benim için sorun olmaz.
Oui, mais on sera ensemble.
Bu benim için sorun olmaz yani.
Ça ne serait pas un problème.
- Benim için sorun olmaz.
J'amènerai les sachets de thé.
Eğer böyle bir hikaye yazarsanız benim için sorun olmaz.
Moi, ça ne me créerait pas d'ennuis.
Bak, seni gideceğin yere götürmek benim için sorun olmaz.
Je peux faire un détour.
Benim için sorun olmaz. Aç olmak istiyorsan, peki.
Vous préférez avoir faim, ça m'est égal.
Benim için sorun olmaz.
Je ne dis pas non.
Bana merhaba diyebilir. Benim için sorun olmaz.
Ça ne me gênerait pas qu'il me salue.
- Benim için sorun olmaz.
- Pas de problème.
Bu benim için sorun olmaz. Onları her zaman severdim.
Je les ai toujours bien aimés.
Rehber, yol gösterici, ruh eşi... hangi terimi kullanmak istersen, benim için sorun olmaz.
- Votre guide, votre conseillère... Appelez-moi comme vous le voulez.
- Gerçekten benim için sorun olmaz.
Ca ne me dérange pas.
Biliyor musun Şu filmi tekrar izlesem benim için sorun olmaz.
Vous savez ce que j'aimerais bien revoir?
Eğer senin gibi Orilyan ciğer kurdunun temizlenmesine faydası olacaksa, benim için sorun olmaz.
Si ça peut nous débarrasser d'une vermine telle que vous, très bien.
Benim için sorun olmaz!
Nom de Dieu!
Benim için sorun olmaz.
Je peux rester.
- Benim için sorun olmaz.
- Non, ça va.
Benim için sorun olmaz.
Ça m'irait.
Eğer beş saniyeden az sürmüşse, birisiyle öpüşen bir erkek benim için sorun olmaz.
j'ai une sensation bizarre. Ce n'est pas que je n'aie pas confiance en toi.
Eğer bizi buradan daha erken çıkaracaksa, oyumu değiştirmek benim için sorun olmaz.
Si ça accélère les choses, je change mon vote.
Tabii dansçı olursan başka ki benim için sorun olmaz.
Sauf si tu danses aussi, ce qui me conviendrait.
- Bu benim için sorun olmaz.
- Ça ne pose aucun problème.
Benim için sorun olmaz.
- Aucun problème.
- Benim için sorun olmaz -
Je suis d'accord pour une école publique.
Baba, eğer bir daha biriyle çıkmak istersen, bu benim için sorun olmaz.
Mais papa, si tu veux sortir avec quelqu'un, ça ne dérange pas.
Bak, gerçekten Dan Foxworthy'e dönmek istersen, bu benim için sorun olmaz.
Si tu veux retourner voir Dan Foxworthy... ça me va.
Benim için sorun olmaz. Ben sadece seni bütün bu işin dışında tutmaya çalışıyordum.
Anglo-West Afriçan Oil emploie un dénommé Robert Morgan.
- Kalmak benim için sorun olmaz.
- Ça ne me gêne pas de rester.
Nereye gittiğimiz önemli değil, benim için sorun olmaz. Yemek yapmak için başka bir yer bulalım.
Peu importe où nous allons, ça me va.
Sizi askeri mahkemeye vermek... benim için sorun olmaz...!
C'est la cour martiale que vous voulez?
Benim için sorun olmaz Ben onla ilgilenirim
Je m'en occupe.
- Benim için sorun olmaz.
Ça ne me trouble pas.
Eğer Caterina gelip Marty ve benimle yaşamak isterse benim için hiç sorun olmaz.
Mais je vais vous dire, si elle veut venir vivre ici avec Marty et moi, je suis d'accord.
Benim için sorun olmaz.
? a ne me dérange pas.
Bu, benim için hiç sorun olmaz!
Ça ne me posera aucun problème.
Benim için sorun olmaz.
D'accord!
İsmini oraya eklemek benim için büyük bir sorun olmaz.
Je peux vous y inclure sans trop de problèmes.
- Benim için sorun olmaz.
- Comment fais-tu?
Ama benim için sorun olmaz.
mais ça me dérangerait pas.
Bo'nun alemine ışınlanmak benim için sorun sorun olmaz, onu buraya getiririm böylece sende onu iyileştirebilirsin.
Je peux entrer dans celui de Bo, Ie ramener pour que vous le soigniez.
Ben söylerim. Benim için bir sorun olmaz.
Ca ne me pose pas de problème.
Biliyorum... bu benim için de büyük bir sorun. Benim iflah olmaz merağım.
J'ai l'énorme défaut d'être beaucoup trop curieux.
Doğmamış çocuğumun annesini becerdiğini anlatıp böbürleniyorsun sence benim için bu sorun olmaz mı?
Vous vous vantez d'avoir couché avec la mère de mon futur enfant et vous pensez que c'est bon?
Demek istediğim benim için bu sorun olmaz tabi eğer endişelendiğin bu ise.
Je dis juste que ce serait okay pour moi, tu sais... si c'est ce qui t'inquiète.
Onları bırakmak sorun olmaz benim için.
Ca ne me dérange pas de les laisser ici.
Benim için sorun olmaz.
Ca me pose pas de problème.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39