Bizimle birlikte traduction Français
1,222 traduction parallèle
Sonda bizimle birlikte hareket edip, konumunu koruyor.
La sonde nous suit. Elle maintient sa position.
Bay Data tekrar bizimle birlikte, hem kafası hem de bedeniyle, ve Samuel Clemens de karşılaşmamızdan sonra... yazması gereken kitapları yazacak.
M. Data nous a été rendu avec sa tête sur les épaules, et Samuel Clemens écrira les livres que notre rencontre lui aura inspiré.
eğer çatışmayı sürdürürsek... tüm gemi bizimle birlikte batar Birader Koo, topun fitili yok!
Si nous livrons bataille, le bateau coulera, et nous tous avec.
Bay Anello. Bizimle birlikte aşağı gelin.
Anello, descendons.
Bizimle birlikte.
Allez.
Bizimle birlikte olmak istemedi.
Il voulait pas rester avec nous.
Yosin burada, dağda bizimle birlikte değil.
Je n'ai rien fait.
Bizimle birlikte olmanızdan çok mutlu olurum, efendim.
Je suis ravi que vous soyez des nôtres.
Doğru. Bizimle birlikte diğer çocukların yapmadığı şeyler yaptın.
C'est vrai. t'as fais des trucs que aucun autre gamin n'a fait.
Bizimle birlikte gelmemenizin altında yatan bir sır mı var yoksa beyler?
Messieurs. Quel secret vous a retenus ici au lieu de nous suivre chez Léonato?
Çünkü, fazla bizimle birlikte değildi.
C'est qu'il était pas souvent là.
Lui Yat Siu buradan bizimle birlikte ayrılmak istiyor, çünkü Canton yaşanacak yer değil.
Il ne vous laissera jamais en paix. Il faut quitter Canton.
Onun mürettebatı iki gündür bizimle birlikte.
Son équipage est avec nous depuis deux jours.
Bu istasyonda bizimle yaşamış olan Bajorlular,... aylarca bizimle birlikte çalışmış olanlar,
Les Bajorans qui vivent avec nous sur cette station, qui travaillent avec nous depuis des mois,
... solucan deliğini korumaya yardım etmiş olanlar,... Gama Çeyreğini keşfetmek için bize katılmış olanlar,... bizimle birlikte Bajorun geleceğini inşa etmeye başlamış olanlar,... tüm bu Bajorlular bizim ne düşman ne de şeytan olmadığımızı biliyorlar.
qui nous ont aidés à faire en sorte que cette station protège le vortex, qui se sont joints à nous pour explorer le quadrant Gamma, qui ont entrepris de construire avec nous l'avenir de Bajor, ces personnes savent que nous ne sommes ni l'ennemi ni le diable!
Ama, çocukların bizimle birlikte yaşaması söz konusu olunca benimle evlenmeye yanaşmıyor.
Elle donnera un coup de main. Elle ne va plus vouloir m'épouser, avec les gosses...
Evde bizimle birlikte olması gerek.
Il devrait être avec nous, à la maison.
Peki burada bizimle birlikte olmak hoşuna gidebilir mi?
Et ici, ça te plairait? Avec nous?
Siz de bizimle birlikte gelir misiniz?
Vous venez avec nous? Oui.
Lelaina Pierce bizimle birlikte. " diyecek.
" la documentariste qui s'est vue décerner le prix Pulitzer, Lelaina Pierce.
Bizimle birlikte'Krallık'ta biraz daha zaman geçirmek isterseniz kötülüğe, iyilikle karşı koymaya hazır olun.
Si vous voulez passer plus de temps au Royaume avec nous... soyez près à faire cohabiter le Bien avec le Mal...
Şey, bizimle birlikte zamanlar çok eskidendi sevgili dostum.
Il y a quelques années qu'il nous a quittés.
Sizden istediğimiz tek şey, bizimle birlikte Ortakyaşam Komisyonuna gelmeniz ve Doktor Renhol ile görüşmeniz.
Accompagnez-nous à la Commission de symbiose pour parler au docteur Renhol.
Kahinler bizimle birlikte yürüsün.
Puissent les Prophètes nous accompagner.
Resmi Bajor temsilcisi olarak,... yarın bizimle birlikte Gama Çeyreğine gitmeni istiyorlar. Ben diplomat değilim.
Ils veulent que vous nous accompagniez dans le quadrant Gamma en qualité de représentant bajoran.
Geceyi bizim evimizde geçirdi ve o sabah bizimle birlikte kiliseye gitti. Çocuğumu kaybettim...
Il passait la nuit chez nous, nous accompagnait à la messe le matin.
Beyefendi, Bay Nixon yenilgiye uğradığında bile hala hoş, zarif bir adamdır ve eğer bizimle birlikte burada olsaydı...
Messieurs, Richard Nixon sait perdre avec dignité... et s'il était avec nous...
Öteki kadınlardan bizimle birlikte olmalarını isteyeceğim.
Je demanderai aux autres femmes d'être à nos côtés.
Bizimle birlikte faşizme karşı savaşın.
Ensemble contre le fascisme!
Bizimle birlikte yere otur. Gilmore'a niçin bizimle iş yaptığını hatırlat.
Viens, on va rappeler à Gilmore pourquoi il travaille avec nous.
Tom gitmiş bile olsada daima bizimle birlikte olacak
Même si Tom n'est plus de ce monde, il sera à jamais présent dans nos vies
Bizimle birlikte dogan bebegi.
Celui qui est né avec nous.
Kendinin de bizimle birlikte havaya uçacağının farkında mısın?
Si vous faites ça, vous mourrez vous aussi.
Koruma için de yeterli sayıda savaş gemimiz var ve yol boyu bizimle birlikte olacaklar.
Nos vaisseaux de guerre... nous protégeront et sont prêts à être apostés dès notre arrivée.
Ee, öğlen yemeği için çorbacıya bizimle birlikte gelebilecek misin?
Tu manges une soupe avec nous?
Bizimle birlikte kalabilirsiniz, manzaranın ve çevrenin tadını çıkartabilirsiniz.
Vous logerez chez nous et profiterez des plaisirs de la région.
Bizimle birlikte ışınlanma ışını içindeydi.
Elle était dans le téléporteur.
Onu bizimle birlikte kendi tıbbi tesisimize götürmek istiyorum.
J'aimerais l'emmener dans notre infirmerie.
Cuma günü Weston'ların Noel partisinde bizimle birlikte olacak.
Elle sera vendredi chez les Weston pour leur repas de Noël.
Sen de bizimle birlikte geliyorsun.
Et vous venez avec nous.
Bizimle birlikte festivali izlemeyecek misin?
Tu n'y assistes pas avec nous? - Je pige pas.
Bizimle birlikte Meksika'ya... yolculuğa çıkar mısın?
Tu veux venir dans le Sud avec nous?
Ama, eğer onu böyle ısırırsak... Bizim bir parçamız olur. Bizimle birlikte kalır, sonsuza dek.
Mais si on la croque comme ça elle devient une partie de nous.
Senin bizimle birlikte Mumbai'e yerleşmen gerekiyor.
Vous viendrez vivre avec nous à Mumbai.
Binbaşı Baxter, bizimle birlikte misin değil misin?
Cdt Baxter, vous êtes avec nous, ou contre nous.
- Bizimle birlikte oturun.
Venez ici.
Hey, bırak onu. O bizimle birlikte.
Elle est avec nous!
O Apaçi bizimle birlikte.
Sale fils de pute!
Yakında şehri bizimle birlikte yöneteceksin.
Quinze ans.
- Neden Gloucester'e bizimle birlikte gelmiyorsun?
Viens avec nous.
Anne Marie'nin sürekli bizimle olması bizi heyecanlandırmıştı... Ordu ve diğer şeylerle birlikte.
On aurait adoré avoir la petite tout le temps, vu cette histoire d'armée.
birlikte 205
birlikte gidelim 41
birlikte mi 29
birlikteyiz 34
birlikte olacağız 18
birlikte büyüdük 17
birlikte gideceğiz 22
birlikte kalın 17
birlikte çalışıyoruz 20
bizim 255
birlikte gidelim 41
birlikte mi 29
birlikteyiz 34
birlikte olacağız 18
birlikte büyüdük 17
birlikte gideceğiz 22
birlikte kalın 17
birlikte çalışıyoruz 20
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23
bizimle mi 20
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23
bizimle mi 20