English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bu çok hoş

Bu çok hoş traduction Français

2,043 traduction parallèle
Bu çok hoş.
Bravo.
Bu çok hoş.
C'est sympa.
- Bu çok hoş Mia.
- C'est joli, Mia.
Bu çok hoş.
C'est chouette.
Bu çok hoş.
C'est mignon.
- Bu çok hoş.
- C'est trop gentil.
Devam et, bu çok hoş.
Continue, c'est beau.
Bu çok hoş.
C'est trop gentil.
- Bu çok hoş olur Harvey.
- Eh bien, ça serait bien, Harvey.
Bu çok hoş bir konsept.
C'est un très bon concept.
Gerçek bir anı veya fantezi olsun bu çok hoş bir hikâye
Que ce soit un fantasme ou un souvenir, c'est une très jolie histoire.
- Bu çok hoş olur.
C'est gentil.
Bu çok hoş. Senin nasıl biri olduğunu biliyorum. Yalnız neden hep ben kırılan taraf oluyorum?
D'accord, je sais que t'es comme ça, mais le problème, c'est que tu t'en prends à moi.
Aslında bence bu çok hoş.
C'est mignon, d'ailleurs.
Bu çok hoş, fakat belki etraftakiler izlerken değil
C'est super gentil, mais là, y a des gens qui regardent.
Bu çok hoş bir düşünce.
C'est une pensée très agréable.
Bu çok hoş ama yiyemeyecek kadar gerginim.
C'est tellement gentil, mais je suis trop nerveuse pour manger.
Bu çok hoş. Ne hazırladın?
Qu'est-ce que tu as prévu?
Bu çok hoş.
C'est génial!
Bu çok hoş.
C'est adorable.
Aslında, bu çok hoş olurdu.
C'est très aimable.
Bu çok hoş, Ted. Değil mi?
- C'est délicieux, Ted.
Bu çok hoş.
C'est trop mignon.
Bu çok hoş Greg ama aynı zamanda vakit kaybı.
C'est très gentil Greg, mais c'est une perte de temps.
Bu çok hoş.
Tu es un ange.
Bu çok hoş, kaba olmak istemem, ama bu bizim baş başa kalma zamanımız.
C'est vraiment gentil, mais sans vouloir être impolie, nous voulons être seules.
Bence bu çok hoş olmuş.
C'est mignon.
Bu çok hoş, özel bir sebep var mı?
C'est sympa. Une occasion spéciale?
Bu çok hoş.
- C'est super agréable.
Bu çok hoş, ama, canım her tarafım mosmor ve beni sıkıyorsun.
C'est gentil, mais chéri, j'ai... des bleus partout et tu m'étouffes.
Çok hoş bu.
C'est gentil.
Bu şey çok hoş.
C'est trop bien.
Bu gerçekten çok hoş P. Sawyer.
C'est vraiment sympa, P. Sawyer.
Çok hoş. Açık alanı severim. Bu benim bir parçam.
C'est chouette, un fairway bien dégagé.
Bu hafta sonu çok işim var ve sıkıcı iş arkadaşlarınla takılmak kulağa hoş gelmese de maalesef ben gelemeyeceğim.
Alors comme ça, on bosse pas le week-end? À une époque, ma carrière passait en dernier. J'avais un truc familial avec mon mari ce week-end.
Çok hoş durduğunu söyleyemem, ama bu benim hatam değil.
C'est pas beau, mais c'est pas de ma faute.
Bak çok hoş bir bayan, bu yüzüğü sana verdi.
Mme Luisa te fait la gentillesse de t'offrir cette bague.
Bu yıl, yaklaşık iki ay içinde çok hoş bir sürprizle karşılaşacaksın.
Cette année, dans deux mois environ, tu auras une belle surprise.
Bu gerçekten çok hoş.
C'est mignon.
Bu, çok hoş.
C'est gentil.
- Kulağa hoş gelmiyor mu? - Evet, bu çok...
Ça a l'air bien.
Bu sınırlı üretimdir. Çok hoş.
C'est une édition limitée.
Bu nedir? Çok hoş.
Qu'est-que c'est?
Bu arada, mavi perdeleriniz çok hoş.
D'ailleurs, j'adore les rideaux bleus.
Bak, bu gerçekten çok hos bir jest, ve ben tesekkür ederim.
Je trouve cela très sympathique, et je vous en remercie.
- Bu oda çok hos.
- Ce bureau est superbe.
- Bu küfürdür! Seni gülerken görmek çok hoş.
Mais ça fait du bien de te voir rire.
Bu konuyu ben kabulleniyorum çünkü ben ufak dokunuşa aldanabiliyorum ve kim çok çok uzakta hoş bir seks istemez.
La mienne, c'est parce que je suis une bonne poire, un pauvre mec bien trop gentil.
Bu çok hoş.
Tu dois bien vivre de quelque chose puisque ta musique n'a pas marché, C'est bien.
Baksana, Herb, bu çok, çok hoş bir şapka.
Tu sais, Herb, c'est un beau chapeau que tu as là.
Ben ve Bayan Julian, bu davayla ilgili birçok konuda hemfikir olmayabiliriz ama sanığın, çok hoş bir adam olduğu konusunda onunla hemfikirim.
Mlle Julian et moi sommes peut-être en désaccord sur de nombreux points de cette affaire, mais je lui accorde que l'accusé est un homme très sympathique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]