English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bu çok iyi olur

Bu çok iyi olur traduction Français

363 traduction parallèle
Bu çok iyi olur.
Au prochain bail, j'espère un autre locataire!
Oh, bu çok iyi olur.
Très bien.
- Bu çok iyi olur.
- Ce sera parfait.
Bu çok iyi olur.
Ça serait chouette.
Bu çok iyi olur.
Bonne idée.
Hayır, şimdi büyük bir şehre gideceğiz. Mesela Lyon. Bak bu çok iyi olur.
Maintenant on va s'arrêter dans une grande ville, à Lyon, ce sera très bien.
Ah... bu çok iyi olur, teşekkürler.
C'est vraiment gentil à vous. Merci.
Bu çok iyi olur Bay Lonneman.
Ca serait rudement gentil, M. Lonneman.
- Bu çok iyi olur ama...
C'est vrai mais...
Bu çok iyi olur.
Je suis sûr que ça conviendra très bien.
Bu çok iyi olur.
Ce serait très aimable à vous.
Evet, bu çok iyi olur.
Oui, c'est pas mal.
Sahneden de böyle iyi görünebilirsem, bu çok iyi olur.
Si j'avais l'air aussi jeune -
Bu çok iyi olur.
Oui, ce serait bien.
Güzel bir ev yemeği yersiniz, hem de değişiklik olmuş olur, ve bu bize çok iyi gelir.
Vous, ça vous change un peu de votre réfectoire et puis votre panier, puis nous ça nous fait un peu de distraction.
Bu hem Suzumura için hem de bizim için çok iyi olur. Yine beni kandırdın.
Ce sera bon pour Suzumura et pour nous tous.
Eğer iyi niyetli insanlar, gençlerin korkusuzca sevdiği anne babanın çocuklarıyla birlikte yaşlandığı ve insanların hayatında birbirlerine değer verdikleri bir dünyayı kurmakta umursamaz olur veya hata yaparlarsa bu çok üzücü olurdu.
"Il serait tragique que les hommes de bonne volonté " ne puissent construire un monde " d'amour sans crainte,
Bu aylardır bulduğum en iyi iş. Belki bu geceden sonra daha çok iş bulurum. Kaçırmasan iyi olur.
Je n'ai pas eu une si belle opportunité depuis des mois!
Bu arada rapor edecek çok önemli birşey olmadığı sürece... siz ikinizin biraz uzak durmanız iyi olur.
Sauf urgence, ne vous voyez pas pendant quelque temps.
Bu atın ona binmeye kalkan herkesi öldüreceğini çok geçmeden anlasan iyi olur yoksa öldürdüğü sen olacaksın
Plus tôt tu comprendras que ce cheval tuera ceux qui le montent, - mieux tu te porteras.
Gidip onu Isham'in elinden alirsan... bu çok iyi bir intikam olur.
Ce serait une belle revanche si tu y allais et que tu l'emmenais pendant son absence.
- Bu bizim için çok daha iyi olur.
- Ça serait mieux pour nous.
Bu daha çok hijyenle ilgili bir soruna benziyor... bu nedenle Sağlık Bölümüne başvurmanız daha iyi olur.
C'est une question d'hygiène. Ça touche la Santé Publique.
Belki kozlarımızı paylaşsak çok iyi olur. Ama bu şimdilik pek uygun değil
On a peut-être joué aux cartes quelques fois mais ça ne signifie plus rien pour moi.
Bu insanlarla ipleri koparırsan çok daha iyi olur.
Séparez-vous de ces gens.
Yüzüm bu kadar korkunç olduktan sonra çok iyi şarkı söylesem ne olur?
Qu'est-ce que ça peut faire que je chante bien, si j'ai une tête affreuse?
Bu çok daha iyi olur.
Ça vaudra mieux.
Eni konu yapacağın bu fedakarlığı, şimdi yaparsan çok daha iyi olur.
Autant renoncer tout de suite.
Bu soruları sormamış olsan çok daha iyi olur.
Il vaudrait mieux que tu ne poses pas de questions.
bence bu tiyatromuz için çok iyi olur.
Rendez-moi ce service, je vous prie.
Bu nasıl olur? Çok iyi biliyorsun.
Tu sais bien de quoi je parle.
Şimdi bilmek istediğim bu kaç dolar ve sente mal olur? Çok iyi.
Bien.
- Bu çok daha iyi olur.
- Je crois que ce sera beaucoup mieux.
Sanırım bunu hemen söylemek daha doğru olacak. Bu olayın başına getirilmenin benim fikrim olmadığını bilmen çok iyi olur.
Je me dois de vous dire que faire appel à vous pour cette affaire n, était pas mon idée.
Ama mesele şu ki onu iteklemek istemiyorum çünkü çocuklara ne olur diye düşünüyorum ben. Kayınbiraderim de çok iyi bir noktaya değindi. Bu bencillik falan değil.
Mais étant donné que c'est un achat destiné surtout aux enfants, donc pas que pour moi, je vais l'acheter.
Bu bir rüya değil, ve haklısın... üçümüzün konuşacak çok şeyi var. Yani gitsem iyi olur.
Ce n'est pas un rêve et tu as raison... il faut qu'on parle tous les trois.
- Martini. Bu... çok iyi olur.
- Un martini, ce serait...
- Bu çok iyi olur.
- C'est ça, formidable.
Bay Clayton, Size dürüst olsam iyi olur. Ben de bu çetrefil durumu aklımdan çıkaramıyorum, tıpkı sizin gibi. Benimle birlikte gelecek olursanız, çok müteşekkir olurdum, efendim.
M. Clayton, je vais être franc avec vous, je n'arrive pas à m'ôter cette histoire de la tête, comme vous, et j'aimerais que vous m'accompagniez en voiture.
Bu çok ilginç. Sanırım gitsek iyi olur.
Intéressant, mais il faut y aller.
Bu vazo çok iyi olur. Evet, hoş. Bakalım.
Ce vase de l'hôtel irait pas mal.
Bu çok güzel. Alın, kışı buradan uzaklara götürse iyi olur.
Comme ça, on peut dire adieu à l'hiver.
Yakında yeni bir yıl gelecek, umalım bu çok daha iyi bir yıl olur.
Nous allons commencer une nouvelle année, elle sera peut-être meilleure.
- Evet, bu çok daha iyi olur.
Ce serait épatant.
Bu çok yararlı bir beceri, ama böyle harcamasan iyi olur.
C'est un talent bien pratique mais tu ferais mieux de l'économiser.
Bu işe burnunu sokmayıp çeneni kapatsan ve kafesine dönsen çok iyi olur, anladın mı?
Et ça vaudrait mieux que vous la fermiez et rampiez vers votre cage, d'accord?
Bu evde zaten çok Tv izleniyor. Bu, konuşmak ve okumak için iyi olur,
Ça venait de ton sac!
Hem bu, karınız için de çok iyi olur.
Ce serait merveilleux pour votre femme.
Bayanlar baylar... Bu mükellef sofranın konukları olarak ilk defa bir araya gelmiyoruz. Belki de bu iki iyi hanımın misafirperverliğinin kurbanı olduğumuzu söylemek çok daha doğru bir ifade olur.
Mesdames et Messieurs, nous voici encore une fois rassemblés autour de cette table, en bénéficiaires, ou devrais-je dire, en victimes de l'hospitalité de certaines dames.
Eh, bu herkes için çok iyi olur.
Ma foi, c'est aussi bien.
Hayatın zor taraflarından biri bu, Brenda ve sen de buna alışsan çok iyi olur.
Ça fait partie de la complexité de la vie, Brenda, et tu ferais bien de t'y habituer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]