English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bunu bilmiyordum

Bunu bilmiyordum traduction Français

1,333 traduction parallèle
Hayır.Hayır.Durun. Yemin ederim bunu bilmiyordum.
Une petite minute! Je n'étais pas au courant.
Bunu bilmiyordum.
Je savais pas.
- Bunu bilmiyordum.
- Je savais pas.
Veya şu anda aslında hep olduğum kişiyim ama bunu bilmiyordum.
Ou je suis l'homme que j'ai toujours été sans le savoir.
- Bunu bilmiyordum.
- Je ne le savais pas.
Bunu bilmiyordum.
Je ne le savais pas.
Bunu bilmiyordum, onun için sınıfta söylediğim şeyleri ırkçı bir çamur atma olarak algıladınız, ama bilmiyordum!
J'en savais rien. Je comprends pourquoi t'as cru à une vanne raciste.
Bunu bilmiyordum, ama sorun yok.
J'en savais rien mais c'est pas grave.
Oh, bunu bilmiyordum.
Oh, je dirais pas ça.
Lütfen beni bağışlayın, bunu bilmiyordum.
Pardonnez-moi. Je ne voulais pas...
- Bunu bilmiyordum.
- J'ignorais que tu aimais ça.
İlginç olan "ateş etmek" ve "film çekmek" İngilizcede bir kelime "shoot" bunu bilmiyordum, bana daha sonra açıkladı.
C'est marrant, mais en anglais "filmer" a le même sens que "tirer", "to shoot". Je ne le savais pas, il me l'a dit après.
Bunu bilmiyordum..
Je ne le connais pas.
Bunu bilmiyordum.
Je ne savais pas cela.
Sark'a teklifi yaptığımda bunu bilmiyordum ama albayın parmak izi olmadan çanta açılırsa içindeki mekanizmayı yok eden bir sistem devreye girecek.
Ce que j'ignorais lorsque j'ai fait l'offre à Sark, c'est que sans l'empreinte du colonel, la mallette ne peut être ouverte sans activer un mécanisme d'autodestruction.
Hayır, bunu bilmiyordum.
- Vraiment?
Bunu bilmiyordum.
Je n'en sais rien.
- Bunu bilmiyordum.
Je le savais pas.
- Bunu bilmiyordum.
- J'en suis pas sûr.
Bunu bilmiyordum.
- Je n'en savais rien.
Bunu bilmiyordum.
Seconde! J'ignorais ça.
Bir pop şarkısı Monique... Ben bunu bilmiyordum.
C'est une chanson pop, Monique?
Hatta Lauren'in çalışma saatlerini bile değiştirdiğimi biliyorsun Böylece her zaman aynı saatte işten çıkıyoruz. - bunu bilmiyordum.
J'ai fait changer les horaires de Lauren pour qu'on travaille ensemble.
Bunu bilmiyordum.
Je n'en fais même pas autant.
- Bunu bilmiyordum.
- Je ne savais pas.
Bunu bilmiyordum.
Je l'ignorais.
- Bunu bilmiyordum bile...
- Je ne savais même pas...
Sadece ben mi? Bunu bilmiyordum.
J'en savais rien.
Bunu bilmiyordum.
Je n'aurais jamais cru que vous en étiez capable.
Bunu bilmiyordum.
Je ne suis pas convaincu.
Bunu bilmiyordum.
J'étais au courant de rien!
Columbine katliamının olduğu yere ve bunu bilmiyordum ama Columbine Lisesine giden çocukların ailelerinin esas işinin ne olduğunu oraya varınca öğrendim.
Je l'ignorais. Quand je suis arrivé, j'ai appris où travaillaient les parents des enfants qui fréquentent l'école.
- Bu kadar mı? Gidiyor mu? - Greemwalt'un bunu yapacağını bilmiyordum.
La justice canadienne a mis des restrictions.
Bunu o zamanlar bilmiyordum.
Je ne le savais pas alors.
Bunu bilmiyordum.
Je ne savais pas.
Bunu gibi bir hata yapmanı görmek için? Hata yaptığımı bilmiyordum.
Je ne pensais pas commettre d'erreur.
Ben bunu neden bilmiyordum?
Et on ne m'a rien dit?
Bunu yaptığını bilmiyordum.
Je ne savais pas que ça faisait ça.
Hayır, bunu bilmiyordum.
Je ne le savais pas.
Bunu yapabileceğini bilmiyordum.
J'ignorais que vous saviez faire ça.
Bilmiyordum bunu!
Tes mots d'amour sont des injures Tes serments sont des parjures
Sparky! Bunu yapacak cesaretin olduğunu bilmiyordum!
Je savais pas que t'étais un coriace.
Bunu girerken bilmiyordum ama öğrendim. Şimdi önemli olan bu günleri nasıl atlatacağım.
La vraie question est maintenant comment je vais réussir à passer les jours suivants.
Akrep'in asla ulaşamayacağı yere. Bunu bilmiyordum.
Je ne le savais pas.
Bunu yapabileceğini bilmiyordum.
Je savais pas que tu pouvais faire ça.
- Çay yapraklarını okuyabildiğini bilmiyordum. - Evet, bunu yıllardır yapıyorum. - Aslında çok kesin şeyler bildiğim için bunu bırakmıştım.
J'ai fait ça des années mais je suis devenue accro.. mais vous savez, un des grands bonheur de la vie, c'est l'imprévu.
Vay canına, bu geminin bunu yapabileceğini bilmiyordum.
Nom de Dieu! Il peut faire ça!
Bunu öğrettiğini bilmiyordum.
J'ignorais que t'enseignais ça.
bunu yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Si vous voulez, je peux... J'aimerais beaucoup.
Bilmiyordum bunu ve söylemeliyim [Emtia Komisyoncusu] bunu söylemek istiyorum çünkü hafife almak istemiyorum hafif bir durum değil.
Je ne savais pas que... Je veux en parler parce que c'est... Je ne veux pas en parler à la légère.
Bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Sanırım başıma gelenlerin anlamını ve ve yapmam gereken şeyin büyüklüğüyle başa çıkamayacağımı biliyordum.
J'ai fait ça parce que ma situation était si désespérée que je ne pouvais pas l'envisager dans son intégralité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]