English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bunu yapmak istemiyorum

Bunu yapmak istemiyorum traduction Français

857 traduction parallèle
Bunu yapmak istemiyorum yeter ki...
Je ne ferai pas ça, sauf si...
Bunu yapmak istemiyorum.
Je refuse de faire ça.
Bunu yapmak istemiyorum, evlat.
Ne me force pas à le faire!
Ve bunu yapmak istemiyorum. Ama başka ne yapacağımı da bilmiyorum.
Je ne veux pas, mais je ne sais pas quoi faire d'autre.
- Bunu yapmak istemiyorum efendim.
- Oh non, Monsieur!
Bunu yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas faire ça.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je n'aime pas... faire ça.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je vous le déconseille.
Bunu yapmak istemiyorum.
Ce n'est pas pour moi.
- Hayır, bunu yapmak istemiyorum. - Delphine, aptal olma.
Non, je ne veux pas!
- Seninle bunu yapmak istemiyorum.
Je ne parle pas ta langue. Je ne veux pas me battre contre toi. Je ne veux pas.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je fais ce qui doit être fait.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas le faire.
- Evet, ne demek istediğini anlıyorum. - Bunu yapmak istemiyorum.
- Je comprends, madame Wade.
Ödemezse ne olacak? Senden mi tahsil etmeliyim? Bunu yapmak istemiyorum.
Donc, s'il ne paie pas, je me rabats sur toi et ça m'ennuie.
Devam edemem, bunu yapmak istemiyorum.
Je ne peux plus et je ne veux plus.
Bunu yapmak istemiyorum. Çobanlarla başımız zaten dertte.
Nous avons déjà assez d'ennuis avec les éleveurs.
Ama henüz bunu yapmak istemiyorum.
Mais c'est trop tôt.
- Bunu yapmak istemiyorum!
- Tu ne vas pas faire ça!
- Bunu yapmak istemiyorum.
- Je ne veux pas faire ça.
"Hayır, hayır. Bunu yapmak istemiyorum. Sadece katılmak istiyorum." dedim.
Il dit : "Ça dépend de toi!" "Non, je ne veux pas faire ça!"
- Bunu yapmak istemiyorum.
- Je ne veux pas le faire.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je refuse!
Gaby'e bunu yapmak istemiyorum!
Je ne veux pas faire ça à Gaby!
Bunu yapmak istemiyorum.
Ça ne m'intéresse pas.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je ne peux pas faire ça!
Bunu yapmak istemiyorum.
- J'ai pas envie.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je veux pas faire ça!
Bunu bir daha yapmak istemiyorum.
Je ne veux plus le faire de nouveau.
Bunu yapmak zorunda kaldığımda onun içimde nasıl çığlıklar attığını... Yapmalısın! İstemiyorum!
Comment je suis forcé d'agir... comment je dois... je dois... je ne veux pas.
Yalnızca bunu yapmak zorunda kalmasını istemiyorum diyorum.
Je ne tiens pas à ce qu'il doive le faire.
Bunu yapmak istemiyorum.
Non.
Bunu size yapmak istemiyorum.
Je n'aimerais pas avoir á le faire.
Ah, hanımefendi. Bunu hiç yapmak istemiyorum. Yanlış bir şey yapmaktan öyle korkuyorum ki.
Ça me rend nerveuse, la peur de faire le mal.
Boks yapmak istemiyorum. Bunu düşünmek bile istemiyorum.
Je ne veux pas boxer.
- Bunu tekrar yapmak zorunda kalmak istemiyorum.
Je ne recommencerai pas.
Bu benim can yoldaşımdır. Fakat bir defa rehin vermek zorunda kaldım ve bunu bir daha yapmak istemiyorum.
Elle est ma compagne, mais j'ai dû la mettre au clou une fois et je ne veux pas avoir à recommencer.
Bunu yapmak istemiyorum.
Non, pas ça.
Bunu kullanmayı bilirim, ama yapmak istemiyorum.
Je vais m'accrocher à vous.
Yapmak istemiyorum. Bunu yapamam.
Je ne puis.
- Bunu yapmak istemiyorum!
- Pas question.
Bunu yalnız yapmak istemiyorum.
- Dis-le-moi.
Artık bunu sana yapmak istemiyorum.
Attends-moi une minute. Je vais m'habiller, d'accord?
Ve ben bunu artık yapmak istemiyorum.
Je me refuse à continuer.
Ne yapmak istediğimi bilmiyordum, ve bunu hatırlamak istiyorum bir daha asla unutmak istemiyorum.
Et je veux me le rappeler, ne jamais l'oublier.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je n'en veux pas.
Liz, harika iş yaptı.Bunu bir daha yapmak istemiyorum.
Liz, elle a été parfaite. On ne recommence pas.
- Bunu daha fazla yapmak istemiyorum zaten.
Il faut pas faire ça.
Bunu senin karşında yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas que ça m'arrive devant toi.
Bunu daha fazla yapmak istemiyorum.
Ce sont des cristaux de silicone insignifiants relayant la lumière.
Bunu bir daha yapmak istemiyorum.
Ça t'ôtera l'envie de recommencer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]