Buradan çıkmalıyız traduction Français
717 traduction parallèle
Buradan çıkmalıyız.
Partons d'ici.
Buradan çıkmalıyız.
Il faut sortir d'ici.
- Bir saat içinde buradan çıkmalıyız.
- On se ferait arrêter dans l'heure.
Buradan çıkmalıyız.
Il faut partir d'ici.
Bizim için geri dönmeden önce buradan çıkmalıyız.
Il faut partir avant qu'elle vienne nous chercher.
Ben kızı bir taksiye yerleştirdim Buradan çıkmalıyız.
J'ai mis ta femme dans un taxi. Partons d'ici.
Buradan çıkmalıyız, Jenny!
Nous devons nous éloigner d'eux. Jenny!
Buradan çıkmalıyız.
Sortons d'ici.
Majesteleri, buradan çıkmalıyız!
Nous ne pouvons rester ici, Altesse.
Buradan çıkmalıyız.
II faut sortir!
Buradan çıkmalıyız ama önce Johannesburg'a gitmeliyiz.
Il faut quitter le pays, mais d'abord, Johannesburg.
Gidelim. Buradan çıkmalıyız.
Il faut se barrer d'ici.
Buradan çıkmalıyız.
Il faut sortir de là.
- Buradan çıkmalıyız.
- Il faut partir d'ici!
Gelin. Buradan çıkmalıyız.
- Venez, faut sortir d'ici.
- Billy, buradan çıkmalıyız!
Billy, reviens!
Ben de ne oldu buna diyordum. Paul, buradan çıkmalıyız.
- Paul, il faut sortir d'ici.
Buradan çıkmalıyız!
Dépêchons-nous! Grouille!
Hemen buradan çıkmalıyız.
Il faut sortir d'ici.
Buradan çıkmalıyız.
Il faut qu'on s'en aille.
Bir an önce buradan çıkmalıyız!
Nous devons nous échapper.
Hadi. Buradan çıkmalıyız, bizim için geri gelebilirler.
Ii faut partir d'ici, ils risquent de revenir.
Buradan çıkmalıyız.
On doit se tirer.
Öncelikle buradan çıkmalıyız.
Mais d'abord, il faut sortir d'ici.
İşte bu yüzden buradan çıkmalıyız.
C'est pour ça qu'on doit sortir.
- Buradan çıkmalıyız.
- Il faut qu'on file d'ici.
Buradan çıkmalıyız.
On va se tirer d'ici, mec.
Buradan çıkmalıyız.
On se tire d'ici.
Buradan çıkmalıyız.
On doit sortir d'ici.
Tiffany, buradan çıkmalıyız!
Il faut partir d'ici!
- Biliyorum. Buradan çıkmalıyız.
Sortons d'ici.
Buradan çıkmalıyız!
Il faut sortir d'ici.
- Buradan çıkmalıyız.
- Il faut sortir d'ici.
İlerlemeliyiz. Buradan çıkmalıyız. - Bırak beni.
Pour le point de vue extérieur, on filmait sur un chariot de travelling.
Çok geç olmadan buradan çıkmalıyız.
Partons avant qu'il ne soit trop tard!
Hemen buradan çıkmalıyız.
On doit sortir!
- Hemen buradan çıkmalıyız
- Partons.
Kapana kısıldıysak yarıp çıkmalıyız buradan.
Dans ce cas-là, nous devons les tuer tous.
Buradan mümkün olduğunca çabuk çıkmalıyız, değil mi? Mümkün olduğunca çabuk.
Nous allons en sortir au plus vite, n'est-ce pas, Mme Paradine?
Çabuk gömün onu. Buradan hemen çıkmalıyız.
Enterrez-le vite. ll faut filer.
Dinle, buradan çıkmalıyız.
On doit dégager.
Buradan kısa zamanda çıkmalıyız.
Bon, nous devons partir rapidement.
Buradan bir an önce çıkmalıyız.
Il faut qu'on parte avant.
Buradan hemen çıkmalıyız.
Sortons!
Buradan çıkmalıyız.
Nous devons partir d'ici.
Buradan hemen çıkmalıyız, adamın baltası var.
On doit partir. L'assassin a une hache.
Buradan çıkmalıyız.
Il faut virer d'ici.
Teğmen, buradan hemen çıkmalıyız.
Sergent, il faut foutre le camp d'ici!
Buradan çıkmalıyız.
rapporter le guide télé à la maison, relire le guide télé, se réabonner au guide télé.
Lütfen, buradan hemen çıkmalıyız. - Nereye gitmemiz gerektiğine dair bir fikrin var mı? - Senin tahminin de benimki kadar iyi olacaktır.
Tous étaient du Canadian Film Centre, y avaient été ou allaient y être.
Bana tutun. - Acele edelim. - Buradan hemen çıkmalıyız.
Concernant les personnages, nous voulions
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradan gidiyorum 95
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradan gidiyorum 95