English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Böyle iyi

Böyle iyi traduction Français

5,309 traduction parallèle
- Hayır, hayır! - Hayır hayır! - Böyle iyi.
Non, non!
- Hayır, böyle iyi.
- Ça va.
Bu dava üzerinde böyle iyi adamlar olduğunu öğrenince Eddie çok ama çok memnun olacak.
Eddie va être très content d'avoir de tels gens travaillant dessus.
Böyle iyi. Cidden çok güzeldi.
On s'est bien marrés, hein?
Böyle iyi.
Ce qui est bon.
Hayır böyle iyi teşekkürler.
C'est sympa, mais non merci.
- Ne demek böyle iyi?
Tu te débrouilles?
Böyle iyi.
Ça suffit!
- Kolumu sarayım mı? Böyle iyi mi?
Le bras autour de vous, ça vous va?
Hayır, böyle iyi.
Non, ça va.
- Böyle iyi.
- C'est assez près.
- Böyle iyi.
Merci.
- İyi bir eğitimden geçmemişsin ama. Bir lobi görevlisi böyle bir bilgiyi asla vermez.
Tu as été mal formé, un lobby-boy ne fournit jamais ce type d'information.
Böyle büyük bir salonda oynadığımız için... en iyi bildiğimiz işi yapalım.
Puisqu'on joue dans un grand théâtre, restons en terrain connu.
Bundan böyle, Ma Zhong Zhen en iyi dostum.
à € partir de maintenant, Ma Zhong Zhen est mon meilleur ami.
Bak, böyle durumlarda espri ve atari en iyi ilaçlardır, Jules.
Ecoute, humour et Atari sont la meilleure médecine pour des situations comme ça, Jules.
İşte böyle, Ruben. İyi iş çıkardın.
- C'est un sacrà © exploit.
Çok iyi, işte böyle. Patlat ve çıtlat.
Allez, les sauts avec écart.
İyi mi? - Tam görünmüyorsun, biraz geri git... - Böyle mi?
- Je ne te vois pas en entier.
Şovumuz, işte böyle daha iyi, sağlam ve etkili bir şekilde tanıtılır.
Notre spectacle sera promu plus fort, avec plus d'enthousiasme.
- İşte böyle. - İyi misin?
- Tout va bien là-bas?
- Böyle şeylerde pek iyi değilim.
- Ça ne me va pas, ces trucs-là.
Böyle daha iyi.
Voilà qui est mieux.
- İyi mi böyle?
- Ça va?
Böyle bir tatile izin vermemin tek yolu senin durumunu iyi bilen birinin seninle...
La seule façon que je ne pourrais jamais autoriser un tel voyage serait si quelqu'un connaît ton cas...
- Hayır, iyi böyle.
Non, c'est bon.
Böyle söyleyince daha iyi.
C'est mieux quand tu le dis ainsi.
Ama bazen... İnsanlarla yaşayınca... daha iyi tanıyorsun, işte böyle...
Mais parfois, quand on vit avec des gens, on les connaît plus qu'on ne le souhaiterait, donc...
- Evet, bu güzel olmalı.. - "En iyi yerde çalışmak böyle olsa gerek."
- Ouais, comme si on devait te supporter - C'est comme ça qu'un numéro 1 se sent
Böyle daha iyi görünüyor.
Ça fait bien mieux.
Böyle daha iyi, değil mi?
C'est mieux non?
- Evet eminim iyi böyle.
- Certain. Je me débrouille.
O, hep böyle neşelidir, çok iyi bir insan.
- C'est une bonne nature. - Il est très gai tout le temps.
Böyle iyi!
Ça suffit!
Hayal kırıklığına uğradığını, ama böyle şeylerin var olduğunu bildiğini, döndüğümde de hala bu şekilde hissediyor olurum diye şu anda öğrenmenin daha iyi olduğunu söyledi.
Mais elle comprend que ces choses-là arrivent et qu'il valait mieux s'en rendre compte avant mon retour. Un être si charmant et rationnel...
Benim elimde olan bir şey değil. Eyalet kuralları böyle. İyi şanslar.
C'est ce que la loi stipule.
Böyle daha iyi!
C'est mieux!
Böyle daha iyi oldu.
C'est mieux comme ça.
Böyle iyi değil.
C'est pas bon.
İyi bir kampanya yöneticisi böyle yapar.
- En bonne directrice de campagne.
Beni böyle tutacağına sandalyeye döneyim daha iyi.
Si c'est comme ça, autant retourner dans mon fauteuil.
İyi misin böyle?
Ça va?
- Ses böyle çok daha iyi oluyor. Esasında "tirol" yapıyor.
On dirait qu'il fait des tyroliennes.
İyi de sonunda dudaklarını bilerek mi böyle yapmış?
Il faisait aussi une petite moue?
Böyle iyi, ne yapıyorsun?
C'est bien, qu'est-ce que tu fais?
İşte böyle, çok iyi.
Ça va aller, ça va aller.
Böyle olması daha iyi.
C'est mieux comme ça.
Rolünü iyi oynadın, Bay Chandler lakin sen böyle biri değilsin.
Vous jouez bien votre rà ´ le, M. Chandler, mais ce n'est pas ce que vous êtes.
Böyle bir işe girişmem çok iyi oldu.
Ça me fait du bien de m'investir dans quelque chose comme ça.
Yani biliyorsun onun standartlarına göre iyi bir hayat böyle.
Tu vois, une vie réussie, selon ses standards.
- Hayır, iyi böyle.
- Sûre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]