English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ C ] / Ciddi değil

Ciddi değil traduction Français

1,138 traduction parallèle
- Hepimiz kodesi boylayabiliriz. - O kadar ciddi değil.
- On pourrait aller en taule, pour ça.
- Bak, bu o kadar da ciddi değil.
- Ce n'est pas si grave.
Tam ciddi değil... ama birazcık ciddi.
Pas complètement sérieux.
Hayır, ciddi değil, ama tüm mal bugün yola çıkmalı.
Rien de sérieux, mais l'itinéraire des marchandises doit être modifié.
Pete'le ilişkiniz ciddi değil mi?
Toi et Pete, c'est du sérieux, on dirait?
- Hayır, ciddi değil, ama önemli...
Grave, non. Mais important.
Çok ciddi değil.
Ce ne sera pas grave.
- Çabuk gel! - Ciddi değil, Kate!
Kay.
- Ciddi değil.
Ce n'est pas grave.
Darry sana öyle bağırırken o kadar da ciddi değil.
Quand Darry te crie dessus comme ça, faut pas le prendre mal.
- Yeterince ciddi değil.
- Rien de bien sérieux.
- Hayır, sağ ol. O kadar ciddi değil.
- Merci, ce n'est pas grave.
Hiç ciddi değil!
Vos cas ne sont pas très graves.
Bukadar ciddi değil. Kız arkadaşımı kurtarmak için bunlara ihtiyacım var.
Vous avez donc besoin de ces pièces pour éviter un désastre mondial?
Beale'i ciddi ciddi yayından almayı düşünmüyorsun değil mi?
Vous ne pensez pas vraiment retirer Beale de l'antenne?
Durdur onu. Bu ciddi maç, ucube gösterisi değil.
C'est un sport sérieux, pas du cirque.
Ne harika değil mi? Bunun ciddi bir oyun olduğunu biliyor.
Elle a compris que c'est sérieux.
Şaka değil, ciddi Gelsin kızların memeleri
On sera les rois du rentre-dedans
Doktor "biraz ciddi" dedi. Çok değil, biraz...
Le docteur dit que c'est un peu sérieux.
Şimdi tek tedavi etmemiz gereken ufak bir kanama. Ciddi bir şey değil, ama ileride dert çıkarabilir.
Il faut surveiller cette petite ecchymose qui pourrait laisser des séquelles.
Ciddi birşey değil. İki kere ters şeride geçtiniz ve bir tanede aşırı hız.
Rien de grave. 2 ou 3 refus de priorité et un excès de vitesse.
- Ciddi birşey değil.
- Il n'y a rien de grave.
Ciddi bir şey değil mi?
C'est du sérieux?
Ciddi bir yara değil, elbette.
Pas une blessure sérieuse, bien sûr.
Hayır, ciddi bir şey değil.
Non, ce n'est rien de sérieux.
Bu şaklabanlık gösterisi değil ise... bu kutsal veda ayininde ciddi olalım. Eğer samimi iseniz hissedin. Ki öyle olduğunuzu düşünüyorum.
Si ce n'est pas qu'une farce que vous jouez... ces rites sacrés d'adieu... si vous êtes sincères... comme je sais que vous l'êtes... renferment pour vous un devoir impératif.
Abartma, ciddi bir şey değil.
Du calme, le héros. Tu es en vie.
Tabii, bu 1905 isyanı gibi değil, ama durum çok ciddi.
Nous ne sommes pas en 1905, certes, mais le péril est grand.
Ciddi bir şey değil.
Rien de grave.
Ciddi bir kayıp değil.
Ce n'est pas le manque à gagner.
Ciddi bir şeyinin olduğunu düşünmüyor, değil mi?
Une fois, ça ne devrait pas être grave.
Rahatla. Ciddi bir şey yok. Bence kötü değil.
- Il n'y a rien de cassé.
- Ciddi bir şey değil.
Ce n'est rien.
- Ciddi bir şey değil.
- Rien de grave.
Ciddi edebiyatı takdir edebilecek tipte bir kız değil o.
Elle n'aime pas le genre sérieux.
Ama bu ciddi bir mesele. Ama bu kurgu değil. Uzun ve acımasız bir saldırı.
C'est du sérieux, mais c'est pas de la fiction.
Kafama ciddi bir darbe aldım ve hala hayattayım, bunun için değil mi?
Parce qu'on m'a broyé le crâne et que je suis encore là?
Ciddi olarak yaralanması nedeniyle hala seyahat edecek durumda değil.
En raison de la gravité de ses blessures, il n'est pas en état de voyager.
Hayır, ciddi bir şey değil.
Rien de sérieux.
Ciddi bir şey değil.
Sans gravité.
Ciddi mi bu ilan? İnsanlar tarafından pek bilinen bir yer değil, Watson.
Voulez-vous noter le journal et la date?
Henüz değil, ama çok daha ciddi hale gelebilir pekala.
Ca pourrait mener à quelque chose de plus sérieux.
Seninle ciddi konuşmak mümkün değil.
Mais arrete, arrete.
Hayır, ciddi olarak değil.
Non, pas vraiment.
Bu, ciddi değil mi?
En fait, ma fiancée a été enlevée.
Ciddi bir şey değil.
La police est en alerte ces derniers temps.
Eğer hakkında ciddi konuşabileceğimiz birşey kalmasydı hayat yaşamaya değmezdi, değil mi?
Si rien n'est sérieux... Ce n'est pas la peine de vivre. Non?
- Ciddi misiniz? - Evet. Telefonunuz bozuk değil mi?
Vous n'êtes pas en panne?
Ciddi bir şey değil.
Ce n'est pas grave.
Saman nezlem yine azdı, ama ciddi bir şey değil.
Le rhume des foins est toujours là, mais je survivrai.
Ciddi bir şey değil.
Rien de très grave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]