Dusun traduction Français
195 traduction parallèle
- Evet. Birisini dusun Korkmadigin birisi. - Ve saldir, Ayni bana soyledigin gibi.
Visualisez quelqu'un qui vous fait pas peur et attaquez, comme je fais.
surekli onu dusun muyor musun?
Tu penses pas à elle, des fois?
Fast-food Dukkanlarini bir dusun
Regardez les fast-foods!
Daha once kimse boyle bir seye taniklik etmemistir Bir dusun :
Personne n'avait jamais vu ça, tu parles!
Dusun.
- Réfléchis. Kazaam.
- Gerek yok. - Simdi dusun. - Onu okyanusa atariz.
Jetons-le à la mer.
Sen benim icin kardes gibisin, Boyle dusun.
T'es mon frère, agis comme tel.
AKLINI TOPLA VE DUSUN EVLAT.
Réfléchis.
HAYDi DUSUN.
C'est sympa?
Ama burda sadece dusun altinda fazladan bir kic.
Mais ici, c'est juste un cul de plus sous la douche.
Teğmen Abrams buldu, duşun giderinde.
Le lieutenant l'a trouvée dans la douche.
Tamam, onu duşun altına soksanız iyi olur.
Qu'il prenne une douche.
Bakın, binanın, duşun ve sabunun sahibi benim.
La maison, la douche et le savon sont à moi! - Pas de quoi en être fier!
Duşun çalışmaması iyi oldu. Şampuanımı kabinde unutmuşum. - Şampuanınız...
J'ai laissé ma poudre de savon dans ma cabine.
- Geri çekilin. Onu duşun altına tut ve söndür.
Flanquez ça dans la baignoire, idiot.
Giyinik bir adam duşun altında donarak ölmüş.
Et un homme tout habillé, mort sous la douche.
- Soğuk duşun altına sokun!
- Mettez-le sous la douche froide.
Duşun aktığnın duydum ve banyonun kapısını açtım. Bazı sesler duydum.
J'ai ouvert la porte de la salle de bains et j'ai entendu des voix.
Ve aniden duşun perdesini açtım.
J'ai tiré le rideau de la douche et il y avait...
Duşun sesi onların duymalarını engelliyor.
Ah oui, à cause de l'eau, ils ne pourraient pas entendre.
Duşun çalıştığını hiç zannetmiyorum.
La douche ne va sûrement pas marcher!
- Duşun etrafından gezdiğini düşünsene.
- Rôder comme ça dans les douches.
BANA EN İYİ NASIL HİZMET EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜN.
DÈCIDER DE QUELLE FAÇON TU ME SERAS PLUS UTILE.
Çocuğu yıkıyormuş, yanlışlıkla duşun şeyine çarpmış.
Et... en baignant le petit, elle s'est aspergée...
Bu, duşun altında öpüşeceğiz anlamına gelmiyor.
On va pas se faire feuille de rose sous la douche!
- Hayır, programı duşun.
- Je veux que tu penses à l'émission.
Duşun aksine bir kolunu kaldırmanı gerektirebilir.
Contrairement à la douche, il te faudra lever un bras.
Ee senin duşun nasıl? Uh, benim duşum yok.
Elle est comment votre douche?
Duşun yok mu?
Je n'en ai pas.
MUTLU ŞEYLER DÜŞÜN
Pensées hagréables
Duşun suyu az akıyor.
La douche ne va pas très bien.
Duşun sesini duydum.
Je suis entré, j'ai crié pour l'avertir.
Banyoya gittim ve duşun yanında duvara karşı dikildim.
J'entre dans la salle de bains...
Duşun yanındaki merdivenleri kullan.
Par l'escalier des douches.
GRUBA KATlLMAYl DÜŞÜN!
REFLECHls AU GROUPE!
Evet.Dusun biraz.
Bobby, réfléchis.
Dairem de koridorun Brakirilere ait olan kısmında ve ben o dairenin içindeki duşun ve yatağın beni çağırdığını duyabiliyorum.
Mes quartiers se trouvent dans la section Très du couloir... ainsi que mon lit et ma douche... et je les entends m'appeler.
Senin ağız duşun yok ki.
tu n'en as pas.
- Duşun...
- La douche.
Ama sonik duşun altında gayet iyiyim.
Pourtant, je chante bien sous la douche.
Regina'yı temizlenmesi için götürdük İster inan ister inanmayın bir duşun faydası olabilir.
On a emmené Regina se laver. Parfois une douche peut aider.
- Niçin? Evet gördüm! Duşun içinde senden saklanıyor!
Absolument, il se planque dans la douche.
Duşun altındaki bir arada olan erkekler, dumanın içinde çıplak halde, parlayan, kaslı vücutlar, sırtını sabunlayan bir arkadaş, sen de onu sabunluyorsun.
Tous ces hommes qui se retrouvent sous la douche, ces corps nus dans la vapeur d'eau, ces beaux corps luisants et musclés. Le copain qui te savonne le dos, et toi qui savonnes le dos du copain.
Son duşun ne zamandı?
Dernière douche?
- Duşun için mi?
Ta douche.
- Hayır, duşun bozuk.
Elle est déjà cassée.
Duşun uzun sürüyor.
- Tes douches sont longues. - Désolée.
"Eve gidebildin mi?" "Duşun çalışıyor mu?"
"Tu es bien rentrée?" "Tu es bien sortie de la douche?"
- Sen de Pinky Tuscadero tişörtüyle yanımda oturan kızsın. - Korkmuş bir halde. - Bir daha duşun.
Un organisme unicellulaire est sorti de la soupe primitive, et cela a donné Dean.
Çünkü sen onu duşun altında da dinlemek istiyorsun, oysa ses bana kadar geliyor.
Parce que vous voulez écouter, je dois écouter!
- Harika bir duşun var.
- Ta douche est géniale.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35