English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Düsünürüm

Düsünürüm traduction Français

1,438 traduction parallèle
"Siktir et, gitsin" demeyi her düsündügümde, Bill'in aletini emip milyonlari vuran Monica'yi düsünürüm.
Et quand je veux faire abstraction, je vois Monica... se faire des millions en tripotant Bill.
Ben bunu şu şekilde yaparım, hoş bir şey düşünürüm -... eğlenceli bir parti, bir zafer anı cinsel bir birleşme.
Pour ce faire, je pense à un truc agréable. Fête sympa, moment de triomphe, rencontre sexuelle.
Eğer on kez hayata gelsem de, konuşmanın fazla olgunlaşmış meyve gibi olduğunu düşünürüm.
Même si j'avais dix vies, les résultats d'un dialogue... seraient toujours pour moi des fruits cueillis tardivement.
Şöyle düşünürüm : " Dur biraz.
Et je pense, " Attendez une seconde.
Onu hala düşünürüm. Her gece. Her zaman düşüneceğim de.
Je rêve encore d'elle, chaque nuit, et je crois que que j'en rêverai toujours.
Düşünürüm.
Je vais y réfléchir.
Ve biliyor musun? Her zaman düşünürüm, o oyunda sen oynasaydın mutlu olacaktın.
Et tu sais... j'ai toujours pensé... que tu aurais été plus heureuse en participant... même si c'était un spectacle moyen.
Evet, efendim. düşünürüm.
- Oui, je le pense.
- Ne istersem düşünürüm.
- Je pense à ce que je veux.
Ben de "Ne zaman büyük ve boş bir yerde olsam... ... normalde yalnız kalınmayacak bir yerde... ... dışarıda yapacaklarımı yapmayı düşünürüm hep."
J'ai répondu que quand je me trouve dans un grand espace vide... où on n'est pas censé être seul... je fais des choses que je ferais dehors.
... Pop Secret'ın reklam panosuna bakar ve seni düşünürüm.
Je pourrais regarder le grand panneau "Pop Secret"... et penser à vous.
Ben nadiren düşünürüm.
Je pense rarement...
Eğer, gelecekte bir kez daha karşılaşırlarsa onları, kader bir araya getirmiş diye düşünürüm.
S'ils pouvaient de nouveau se rencontrer. Je suppose qu'ils seraient faits l'un pour l'autre.
Konuşursam, düşünürüm, tekrar hissetmeye başlarım.
Parler me fait réfléchir et donc souffrir.
Bir şey düşünürüm
Je vais trouver le moyen...
Tekrar düşünürüm.
Je vais y réfléchir.
... ne yaparsam yapayım senin hep orada olduğunu düşünürüm.
Tu sais, oû que je sois... quoi que je fasse... je crois toujours que tu es là.
- GöğüsIerimin çok küçük oIduğunu düşünürüm.
Je me dis toujours que mes seins sont trop petits.
Bazen oda arkadaşımın Kaos teorisini branş olarak aldığını düşünürüm.
Qu'est-ce que c'est?
Kilisede dinlediklerimi şova giderken düşünürüm.
Et bien, je pense que je pourrai penser à tout ce que j'ai entendu à l'église, en allant au spectacle
Düşünürüm. - Senin hoşuna gitmez.
- Ça ne te plaira pas.
Başka bir şey düşünürüm.
Je vais trouver autre chose.
Yarın sana daha iyi bir örnek düşünürüm. Hayır.
Je ne peux pas imaginer me faire attaquer par des fourmis géantes
Bunu askeri okulda uzun uzun düşünürüm artık.
Une fois à l'école militaire, j'aurai le temps d'y réfléchir.
Sonra başka bir örnek düşünürüm.
Je vais trouver un autre exemple.
Tuhaf olan ne biliyor musun? Kısa bir süre için bile olsa, ne zaman kasabadan ayrılsam döndüğümde her şeyin farklı olacağını düşünürüm hep.
C'est bizarre, mais chaque fois que je m'en vais d'ici, je me mets à espérer qu'au retour, tout sera différent.
Ben ders çalışırım. Sadece çalışmayı düşünürüm. Sonra biraz daha ders çalışırım.
J'étudie, je pense à étudier, et j'étudie encore.
O zaman, başka birşey düşünürüm.
Je trouverai autre chose.
... kusmanın yoIIarı yerine başka şeyIeri düşünürüm.
d'aller dégueuler mon déjeuner en douce.
- Bunu düşünürüm.
- Je vais y réfléchir.
Bir şeyler düşünürüm.
Je vais y réfléchir.
Ama ben köprüde seni bırakmanın yanlış olduğunu düşünürüm ve senin gitmeni istiyorum şimdi
Mais je pense qu'il est temps que tu quittes le pont et retournes à tes quartiers, maintenant.
Ve ben hep dansın can damarlarımdan biri olduğunu düşünürüm.
J'ai toujours su au fond de moi-même que la danse était mon point fort.
Her zaman en kötü olasılığı düşünürüm.
Je m'attends toujours au pire.
- Hep düşünürüm.
- Toujours.
Pekala, bir şeyler düşünürüm.
Je vais y réfléchir.
Düşünürüm.
J'y penserai.
Hayatın anlamını düşünürüm.
Réfléchir à la vie.
Normalde bunun kötü kuru temizleme işi olduğunu düşünürüm.
Normalement, je penserais qu'il sort d'un mauvais pressing.
Çünkü eğer yapmazsan, Senin casus olduğunu düşünürüm.
Car si tu ne peux pas, on pourrait penser que t'es un espion.
Ne zaman insanlar benimle havayla ilgili konuşsalar,... başka bir şey söylemek istediklerini düşünürüm.
Quand on me parle du temps, je suis sûre qu'on sous-entend autre chose. Et cela m'angoisse.
"Eldon, nasıl yaparsan yap." Ben de o olayı bir şekilde kapatırım. Çünkü "Ne olmuş yani? Jack bir Tanrı." diye düşünürüm.
"Fais ce que tu fais", je gravais "affaire classée" sur un cercueil... car je me disais qu'après tout, Jack était Dieu.
Güzel bir şey düşünürüm, tamam mı?
J'organise un truc sympa.
Başka bir vücuda bu kadar yakınken ne düşünürüm biliyor musun?
Tu sais à quoi je pense quand je suis si proche d'un autre corps?
Sanırım, midem dolu olursa daha iyi düşünürüm.
Je penserais mieux avec le ventre plein.
Bilirsin, onları hep düşünürüm.
Je pense souvent à eux, vous savez.
Bazen ben de böyle düşünürüm.
Moi-même, je me le dis parfois.
Tadını düşünürüm.
J'imagine ton goût.
Gerçekten yaşayaçağım en zor şeyi düşünürüm, seni ne kadar hayal kırıklığına uğratacağımı.
Mais le plus dur pour moi, c'est de savoir que je t'ai déçu.
Onu ben düşünürüm.
Ca c'est mon problème.
O'nu benim olarak düşünürüm.
Je pense à elle comme la mienne

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]