English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Her şeyim

Her şeyim traduction Français

802 traduction parallèle
Her şeyim yok.
"Pas tout."
Her şeyim kadifeden.
Tout ce qui me reste est de velours.
Her şeyim var, bayan.
J'ai bien d'autres choses, madame.
Şimdi de onu sevdiğini mi sanıyorsun? O benim her şeyim.
Maintenant, vous pensez que vous l'aimez, n'est-ce pas?
O benim her şeyim.
Pourquoi le devrais-je?
Kendime olan saygım, kişiliğim ve her şeyim pahasına.
Au prix de mon propre respect, de ma personne et de tout le reste.
Tuhaf. Özgürlük dışında her şeyim vardı.
J'ai tout possédé, hormis la liberté.
Bu hayatta her şeyim sensin.
Je n'ai que toi au monde!
-... biletim, çantam, rujum, her şeyim. - Hayır hanımefendi.
le club... avec mon billet, mon sac à main, mon rouge à lèvres et tout.
Paranın alabildiği her şeyim vardı.
Je n'avais pas à me plaindre.
Ama birden ondan başka her şey... anlamını yitirdi sanki, her şeyim olan müzik bile.
Mais, tout à coup, cela seul compte, même le chant ne compte plus.
Benim her şeyim sana ait.
Ce qui est à moi est à toi.
- Burası benim her şeyim.
C'est toute ma vie.
- Mascheroni'ye gelin! İhtiyacınız olan her şeyim var.
Quand ça me dira, je te préviendrai.
İmzalarsan her şeyim tamam oluyor.
Signe-les et je me mets au boulot.
- O kız benim her şeyim.
Je me sens revivre.
Gereken her şeyim var.
J'ai tout ce qu'il me faut.
Kıyafetlerim, her şeyim odada.
Toutes mes affaires sont dans la chambre.
Her şeyim bitik halde.
On dirait que tout me manque.
Hiç arkadaşım yoktu, babam her şeyim oldu.
Sans amie, mon père était tout pour moi.
Yaptığım her şeyi. Ve suçlamalarınızın tümünü kabul ediyorum. Benim her şeyim ortada.
Vos accusations sont fondées, mais ce que je fais, je le fais au grand jour.
Her şeyim bu!
Je vous donnerai tout ce que j'ai.
İstediğim her şeyim var Danny.
J'ai tout ce que je désire.
Her şeyim üzerimde.
J'ai tout sur moi.
O hariç her şeyim bayan Stevens.
Je ne suis pas bûcheron.
Susie benim her şeyim.
Elle est tout pour moi.
- Her şeyim hazır.
- Prête.
Her şeyim var anne.
J'ai déjà assez, mère.
Her şeyim aldı.
Il a tout pris.
Ön kapıdan mutfak ve odunlara kadar her şeyim var.
J'ai tout ce qu'il faut. Une belle porte centrale, une cuisine, des bois...
İstediğim her şeyim var.
Tu souffres.
- Ne güzel. - Kendi atım ve her şeyim var. Bizim bir gölümüz var.
Elle est arrivée à l'improviste, pour régler certains problèmes avec les filles.
Bu sabah her şeyim yerli yerinde.
J'ai les idées très claires, merci.
O, benim her şeyim.
Je l'aime. Elle est tout pour moi et elle est à moi.
- Her şeyim gerçek.
Tout en moi est vrai.
Her şeyim çalışıyor.
Tout fonctionne.
Ayakkabılarım ve tüm her şeyim ıslandı.
Je suis tout mouillé.
Her şeyim çok nefis.
Tout en moi est délicieux.
Her şeyim
Mon âme
Neden Hildy'yi şeyim yapmayayım, her neyse?
Pourquoi ne serait-elle pas mon... comment déjà?
Size söyleyecek bir seyim yok ve etraftaki her çatlak tarafindan... suçlanmaktan biktim.
J'ai rien à dire! Les fonctionnaires zinzins me pompent l'air!
Biz mutluyuz, Bayan Romari. Çünkü sizin her şeyiniz var benim ise kaybedecek bir şeyim yok.
Nous sommes heureux parce que vous avez tout et que je n'ai rien à perdre.
Onun her şeyi olmasını istediğim için benim hiçbir şeyim olmadı.
Je me suis sacrifiée pour que Veda ait ce dont j'avais été privée.
Her şeyim alındı benden.
On me l'a prise, on m'a tout pris :
Her şeyim yerli yerinde.
Si rembourré.
Tanrım, her şeyim!
Mon Tout!
Her şekilde söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'ai rien à dire.
Ben... Ben her zaman şu iki şeyim :
Je suis toujours deux choses :
Yaşasın! Her yıl doğum günümde hem duygusal, hem de uzun bir konuşma yaparım ama bu yıl kısa keseceğim çünkü mutlu olacak daha çok şeyim var bu kez. Tamam.
Oh, c'est un parfaitement beau discours.
Gerçekten istediğim hiçbir şeyim olmadı ki. Her şey senin zevkine göreydi!
De toute ma vie avec toi, je n'ai rien eu!
Şimdi her şeyim var.
Maintenant j'ai de l'argent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]