English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ I ] / Işe yaramazsa

Işe yaramazsa traduction Français

858 traduction parallèle
Ama bu işe yaramazsa tek umudumuz Tarzan.
Tarzan est notre seul espoir.
Bir işe yaramazsa beni suçlama da.
Ne me blâme pas si tu n'y arrives pas.
Ya işe yaramazsa?
Et si ça marche pas?
Sen endişelen, ama planın işe yaramazsa...
Je te laisse faire, mais si ton plan échoue...
Planım işe yaramazsa, sizi oradan arayacağım.
Si mon plan ne marche pas, je vous appellerai là-bas.
Bu da işe yaramazsa, radyoda haber sunan Gabriel Heater'la görüşeceğim.
Et si ça ne suffit pas, j'irai voir Gabriel Heater.
Bu haplar işe yaramazsa uzay yolculuğu popüler olmayacaktır.
A moins que ces pilules fassent de l'effet, voyager dans l'espace ne sera pas très populaire.
Ama katilin hakkında mı? Hiç şansın yok. Bu işe yaramazsa, bu konu için ne yapacaksın?
Mais sur l'assassin, rien!
Eğer bu da işe yaramazsa, kendimi bir trenin altına atmak zorunda kalacağım.
Si ça ne marche pas, je n'aurai plus qu'à me jeter sous un train.
Eğer bu işe yaramazsa, arabasında ceviz burger yiyen bir adamı düşün.
Si ça ne suffit pas, pensez à un type avalant un nutburger.
Eğer işe yaramazsa suç çocukta değil. Ömrümde onun kadar sıkı çalışan birini görmedim.
Si ça ne marche pas, ce ne sera pas sa faute.
Evet, dinamit işe yarayabilir. Fakat ya işe yaramazsa?
Oui, ça pourrait fonctionner.
Eğer bu işe yaramazsa, kızlara bir şey olmasına izin verme.
Si ça foire, fais en sorte que ça n'arrive pas aux filles.
Eğer ne işe yaramazsa?
Si quoi foire?
Planlarınız işe yaramazsa, hayal kırıklığına uğramayın.
Ne soyez pas trop déçus si vos plans ne marchent pas.
- Teorik olarak, işe yaramazsa işimiz biter.
- Sinon, théoriquement, nous serons morts.
Biraz bencilce görünebilir ama işe yaramazsa, Pazartesi sabahı masamda olmayı istiyorum.
Si notre affaire échoue, je veux pouvoir garder ma place.
Aldığım emirler... Eğer işe yaramazsa Leclerc'le tek başına konuşmaya çalışmalısın.
Si ça ne marche pas, essayez de parler à Leclerc, seul à seul.
Bu da işe yaramazsa, ne yarar bilmiyorum.
C'est notre dernière chance.
Bu işe yaramazsa...
Si cela ne marche pas...
Eğer tüm bu düzenlemeler işe yaramazsa bu benim boşanma anlaşmamı nasıl etkileyecek?
Si cet arrangement ne marche pas... comment cela affectera-t-il mon règlement de divorce?
Ve bu işe yaramazsa, o bizi tek hamlede ele geçirecek.
Si ça ne marche pas, c'est lui qui nous liquidera.
O da işe yaramazsa bu şey çalışıyor mu diye bakarız.
Sinon, on verra si ce joujou marche.
Mantık işe yaramazsa, belki bu yarar.
La logique ne marche pas. Essayons ça.
- Ama bu işe yaramazsa görürsün.
- Celle-là a intérêt à marcher. - Elle marchera.
Bunlar işe yaramazsa başka bir dosya getirebilirim.
Si ça ne vous plaît pas, je vous en apporterai un autre.
Evet ama işe yaramazsa vakit kaybı olur.
- A condition qu'elle ne dure pas trop.
Ama bu inanç numarası işe yaramazsa, bu vadiden oluk oluk kan akar.
Mais si ça marche pas avec la foi. Cette vallée va sentir la poudre, mon frère!
Cole, bu işe yaramazsa, yemin ederim arazine uçaklarımı göndereceğim.
Si ça ne marche pas, je te jure que j'envoie mes avions.
Ya işe yaramazsa?
Et si ça échouait?
- Eğer bu işe yaramazsa ne olacak?
- Et si on ne réussit pas?
Eğer tüm bu çılgınlık işe yaramazsa Albay hiç de fena fikir değil.
Si toute cette folie ne marchait pas, colonel, ça ne serait pas une mauvaise idée.
Umarım bu işe yaramazsa çok fazla hayal kırıklığına uğramazsın.
Vous serez déçu si vous échouez.
Eğer işe yaramazsa, Biz de kendi yolumuza gideriz.
Si ça ne marche pas, on fera autre chose.
Bu işe yaramazsa, suni solunum.
Si ça ne marche pas... un bouche à bouche.
Eğer bu işe yaramazsa belki onların ön bahçesine inip lazer gösterisi yaparım.
Si ça ne marche pas, j'irai faire un spectacle laser sur leur pelouse.
Peki ya bu sende de işe yaramazsa?
Imagine un instant que, toi aussi, ça ne réussisse pas?
Ona inandığımı söyleyemem ama başka bir şey işe yaramazsa denemekten başka ne yapabilirim?
C'est pas que j'y crois, remarquez, mais pour finir, faudra bien en passer par là, non?
Eğer bu işe yaramazsa, bunu poposuna patlat ve sırtlayalım. Anladın mı?
Si ça ne marche pas, pique-lui les fesse et appuie.
Eğer işe yaramazsa, sorarsın olur biter.
Et si ça marche pas, tu lui demandes.
Ama bu işe yaramazsa...
Mais si ça ne marche pas...
Eğer işe yaramazsa konuşuruz.
Si ça ne marche pas, reviens me voir.
Eğer mısır işe yaramazsa, sözleşme de geçersizdir.
Si le maïs n'est pas bon, le contrat ne l'est pas non plus.
Bu akşam işe yaramazsa yarın sabah kaldır.
- Oui.
- İşe yaramazsa bir dahaki saldırımız daha iyi olmalı.
- Si ça ne marche pas, on en tirera une leçon.
İşe yaramazsa, verdiğin son emir bu olur.
Si cela ne réussit pas, ce sera le dernier ordre que vous donnerez.
İşe yaramazsa, başka şey deneriz.
Si ça échoue, on essaiera autre chose.
Formülü işe yaramazsa yapamayız.
On ne peut courir le risque à nouveau.
Evet, öyle. İşe yaramazsa, Spock eleştiremeyecek.
Si ça ne marche pas, Spock ne sera pas près de l'oublier.
İşe yaramazsa ne yarar bilemem.
Si ça foire, je sais plus quoi faire.
İşe yaramazsa bir tekilliğe sürüklenirsin. Hayır.
Tu serais éjectée comme associale, si ça échouait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]