Nasıl olduğunu bilirsin traduction Français
537 traduction parallèle
O suların nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez comment sont les eaux par là-bas.
Nasıl olduğunu bilirsin. İş yaptığı insanları eğlendirmemiz gerekiyor ve sanırım bu akşam öyle olacak.
Tu sais bien que nous sortons souvent avec ses relations d'affaires.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez ce que c'est...
Nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sais comment il est...
Little Boy'a oyun oynarsan nasıl olduğunu bilirsin.
Il nous paie! Si tu trahis Little Boy...
Gelemez misin? Bilmiyorum, Tom'un nasıl olduğunu bilirsin.
Je ne sais pas, tu connais Tom.
- Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
- Alors de fil en aiguille, vous voyez... - Non.
Safarinin nasıl olduğunu bilirsin. Kitaplarda hep yazar.
Ça se fait, en safari.
- Müşterileri ayarlayıp oyunun yerini bildiren sen olduğuna göre, nasıl olduğunu bilirsin.
Tu devrais le savoir, puisque c'est ton rôle... d'haranguer les clients et de leur dire où il est.
Nasıl olduğunu bilirsin, Molly.
Tu sais ce que c'est.
Nasıl olduğunu bilirsin. Evet.
Tu sais ce que c'est.
Nasıl olduğunu bilirsin. Hayal gücü, cezvedeki su gibi kaynar.
Vous savez, l'imagination bout comme de l'eau dans une cafetière.
Jake ve Ben, her zaman düşünürdük ama hep son dakikada birşey çıkardı, nasıl olduğunu bilirsin işte.
Jake et moi on a toujours voulu y aller. Mais il y avait toujours un truc au dernier moment.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez ce que c'est.
Güzel diyemem ama nasıl olduğunu bilirsin, uzak yerden gelince.
On ne peut pas dire que c'est beau. Mais quand on revient de loin.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Tu vois le genre.
Nasıl olduğunu bilirsin işte. Küçük bir kasaba. Yapacak çok şey bulamazsın.
On manque de distractions dans les petits bleds.
- Şu evlilikle ilgili aptal şaka yüzünden. - Çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Á propos de cette blague idiote sur notre mariage.
Kusura bakma, nasıl olduğunu bilirsin.
Désolé, mais vous savez ce que c'est.
Yüksek güçlü bir sesle ve hissederek. Nasıl olduğunu bilirsin...
Avec du sentiment, de la voix ventrale.
Aktörlerin nasıl olduğunu bilirsin, hepsi biraz benmerkezcidir.
Tu connais les acteurs. Ils sont tous un peu égocentriques.
Ama nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez ce que c'est.
- Nasıl olduğunu bilirsin, Josh.
- Tu sais ce que c'est.
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sais comment Taggart était avec moi.
Nicola'nın nasıl olduğunu bilirsin.
Vous connaissez Nicola.
Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Peut-être que ça te convient.
Polislerin nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez comment est la police.
Hey, Ralph, bu salak çocukların nasıl olduğunu bilirsin.
Hé, Ralph. Tu sais qui sont ces petits idiots?
Her gece başka bir herifle geliyor Nasıl olduğunu bilirsin..
Elle change de mec chaque soir. Typique!
Nasıl olduğunu bilirsin.
- Tu sais ce que c'est.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Tu le connais aussi bien que moi.
Hayır, tabii ki hayır, nasıl olduğunu bilirsin.
- Non, tu le connais.
Nasıl olduğunu bilirsin. Çocuklar.
Mais tu sais bien... il y a les enfants.
Bu kara derililerin nasıl olduğunu bilirsin.
Vous savez comment ils sont, ces Nègres.
Ah, Tony'nin aklına bir şey koyduğunda nasıl olduğunu bilirsin.
Tu connais Tony quand il a décidé quelquechose.
Nasıl olduğunu bilirsin. Salak.
Quel petit con!
Eh, küçük bir kavgamız oldu, Nasıl olduğunu bilirsin.
- Et toi, Ricky? - Non, je n'ai pas de copine.
Onun nasıl cömert biri olduğunu bilirsin.
Il a dû être le dernier à quitter le navire.
Onun nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sais comment elle était.
Milletin birinin yokluğunda nasıl olduğunu en iyi sen bilirsin.
Il faut s'absenter pour savoir comment on nous apprecie.
Bir öğretmenle beraber olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsin Danny.
- Tu ne l'aimes pas. C'est ça d'être institutrice, Dan.
Nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sais ce que c'est.
Korkmadığını biliyorum ama sen... onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Je sais... mais vous... vous savez comment il est.
Nasıl olduğunu bilirsin Helene.
Tu le connais, Hélène.
Onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Tu sais comment il est.
Noel'de hemen hemen tüm akrabalarım şehre gelir ve... Bilirsin işte nasıl olduğunu.
Toute la famille arrive, tu sais ce que c'est.
Kadınların nasıl çöpçatan olduğunu bilirsin.
Les femmes, des marieuses nées!
Nasıl biri olduğunu bilirsin.
Tu sais comment il est.
Bu askerlerin nasıl olduğunu bilirsin.
Mais il picole.
Bilirsin, böyle şeylerin nasıl olduğunu söylemek güçtür.
On sait mal comment ça se passe.
Ama tımarhanede asıl delinin kim olduğunu nasıl bilirsin?
Et dans la parade de rire... comment savoir qui est vraiment fou?
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22