Ne olduğunu biliyorsun traduction Français
1,879 traduction parallèle
Ne olduğunu biliyorsun, tüm bu olanlar...
- Tu sais quoi. Tout ça.
Sanırım ne olduğunu biliyorsun.
- Il a dit ça?
Ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
Vous le savez, hein?
Ne olduğunu biliyorsun.
Vous le savez bien.
Hayır, dostum, bedelin ne olduğunu biliyorsun.
Non, tu connais le tarif.
Tam anlamıyla öyle değil, ve ne olduğunu biliyorsun.
Ce n'est pas du tout ça, et tu le sais.
Demek ne olduğunu biliyorsun.
Tu réalises ce que c'est?
Ne olduğunu biliyorsun.
Tu sais quoi.
Ortalığa onunla çıkmanın ne olduğunu biliyorsun. Kalabalık ona Beatles gibi koşuyor.
Tu sais qu'elle attire les foules comme les Beatles.
Ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Tu sais pourquoi, pas vrai?
Ve sen de bunun ne olduğunu biliyorsun.
Et tu sais ce que c'est.
Metaforların ne olduğunu biliyorsun.
Tu sais ce que c'est.
Kurttan korkup ağlayan çocuğa ne olduğunu biliyorsun?
tu te souviens de ce qui est arrivé au petit garçon qui criait au loup?
Bana ne olduğunu biliyorsun değil mi, hayatım?
Tu sais ce qui m'arrive?
Ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
Tu sais de quoi il s'agit, non?
- Öyleyse ne olduğunu biliyorsun? - Hayır.
Tu sais ce que c'est?
- Ne olduğunu biliyorsun.
- Tu sais bien que oui.
Bu sevimli şeyin ne olduğunu biliyorsun değil mi?
- Vous savez ce que cette jolie chose, n'est-ce pas?
Çocuğunun benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun.
Vous savez combien votre enfant est important pour moi.
Mesleğimin benim için ne demek olduğunu biliyorsun.
Tu connais l'importance de ma carrière.
Güvenlik kameraları da sadece iki kişinin girişini gösteriyor. Fakat, girişteki algılayıcların ne kadar hassas olduğunu sen de biliyorsun. Kapı, onlar giriş yaptıktan sonra normal kapanma süresinden tam tamına 3 saniye geç kapandı.
La caméra ne montre qu'eux, mais les portes sont très sensibles, elles ont mis 3 secondes de plus que d'habitude à se refermer.
Ona bir kampanyayla uğraşmanın ne kadar sıkıcı olduğunu anlatıyordum biliyorsun, otellere sıkışıp kalmak sürekli seyahat gibi. Ve ona deneyimlerimi nasıl yazabileceğimi sordum, ve sonra o da ona yollamamı söyledi.
Et je lui racontais combien c'était ennuyeux de suivre une campagne et, tu sais, comment tu es bloquée dans des hôtels, des avions, et je lui ai dit que j'écrirais bien mes pensées, et elle m'a demandé de lui envoyer.
Evet, yani, benim de tuhaf bir geçmişim olduğunu biliyorsun.
Non, ça va. On ne peut pas non plus dire que j'ai un passé très reluisant.
Clark hadi ama bu adamın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun.
Clark, tu sais combien il est dangereux.
Benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Tu sais combien tu comptes pour moi.
Sen göremesen de her şeyin var olduğunu biliyorsun, değil mi?
Des choses existent même si on ne les voit pas.
Bir açıdan bakınca, gerçekten çok süper bir şey. Ama diğer açıdan bu kitabın ne kadar kişisel olduğunu biliyorsun.
D'un côté, ça serait super cool, mais ce livre est très personnel.
Eğer söylememde bir sakınca yoksa garip biri olduğunu biliyorsun, değil mi?
Tu sais, ne le prends pas mal, mais, tu es un peu bizarre, tu savais?
Babanın duruşun konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyorsun.
Tu sais que ton père surveille ta posture.
Büyünün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun.
Tu sais que la magie est dangereuse.
Bunun ne olduğunu iyi biliyorsun, sürtük.
Tu le sais, connard.
Annemin broşunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Tu sais à quel point la broche de mère est importante pour moi.
Görünüşü hakkında ne kadar hassas olduğunu biliyorsun.
Tu sais combien il s'aime.
Ne olduğunu zaten biliyorsun.
Tu sais déjà lequel.
Burada olmanın yasak olduğunu biliyorsun, Adam.
Vous savez que vous ne pouvez pas être ici, Adam.
Bu lanet filmin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun?
J'ai besoin de ce film!
Bu benim ne istediğimle alakalı değil! Ailemin nasıl olduğunu biliyorsun!
C'est pas moi, c'est mes parents.
- Ne olduğunu iyi biliyorsun.
- Tu sais ce que ça veut dire!
Bana ait olduğunu ne biliyorsun?
- Tu as des preuves? - Pas vraiment.
En azından lezbiyen olduğunu düşünmediğini biliyorsun.
Bah, au moins tu sais qu'il ne te prend pas pour une lesbienne.
Ama... - Kartı geri almanın benim için ne demek olduğunu biliyorsun, Gretchen.
- Vous savez à quel point retrouver cette carte est important pour moi, Gretchen.
Nerede olduğunu, ne istediğini biliyorsun.
Où il est, ce qu'il veut.
- Bence, ne olduğunu biliyorsun.
- Tu le sais, je crois.
Wollman Rink'in ne kadar büyük olduğunu nereden biliyorsun?
Tu connais la taille du Wollman Rink?
Bu adamın ne olduğunu, Roger'a neler yaptığını biliyorsun.
Tu sais qui est cet homme, ce qu'il a fait à Roger.
Chris, bunun benim için ne demek olduğunu biliyorsun.
Tu sais que ça compte pour moi.
Kitaplarımın benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Que ces livres comptent pour moi.
Ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
- Comme si tu ne le savais pas.
Bir şey olduğu yok diyen sensin. Çünkü olduğunu biliyorsun.
Tu me dis qu'il ne se passe rien parce que tu sais qu'il y a quelque chose.
İnsanlar onun ne kadar zengin olduğunu bilmek istiyor, bunu sen de biliyorsun.
Les gens veulent connaître sa fortune, tu le sais.
İtiraf etmeyecek olsan da, bahsettiğim şeyin ne kadar doğru olduğunu biliyorsun.
Tu l'avoueras jamais, mais tu sais que je m'y connais.
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu 23
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musunuz 17
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
ne olduğunu biliyorum 99
ne olduğunu 23
ne olduğunu anlat 19
ne olduğunu bilmek istiyorum 19
ne olduğunu düşünüyorsun 18
ne olduğunu biliyor musunuz 17
ne olduğunu biliyor musun 115
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne olursun 26
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olursa olsun 694
ne olsun 26
ne olur 244
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne olursun 26
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olursa olsun 694
ne olsun 26