Onu bulalım traduction Français
309 traduction parallèle
Gidip onu bulalım. Bir şeyler içeriz.
Allons la rejoindre et prendre un verre.
Haydi onu bulalım.
Un Anglais nous a passé le sucre! Allons le chercher!
Hadi, onu bulalım.
Allons le voir.
Bahse girerim bunun arkasında Carter var. Hadi, onu bulalım.
Je parie que Carter est derrière tout ça.
Hadi gidip onu bulalım.
Partons à sa recherche.
Onu bulalım, arkadaşlar!
Allons le récupérer, les amis!
Şimdi gidip onu bulalım.
Alors trouvons-le.
- Pekala, haydi. Onu bulalım.
Retrouvons-la!
Gidip onu bulalım.
On va le chercher.
Onu bulalım.
Faut le trouver.
Vücuda nasıl giriyor onu bulalım.
Trouvez comment le virus pénètre dans le corps.
Umalım da iyice çılgına dönmeden onu bulalım.
Espérons qu'on le retrouvera avant qu'il ne redevienne fou furieux.
- Geri dönüp onu bulalım.
- On pourrait revenir en arrière.
Hadi! Gidip onu bulalım
Il faut le trouver!
Güzel, öyleyse gidip hemen onu bulalım.
Bien. On va le chercher.
Bütün otelleri arayıp onu bulalım.
On fouille tous les hôtels.
Gidip onu bulalım.
Jones! Allons le chercher.
Haydi. onu bulalım.
Allons le chercher.
Şimdi onu bulalım.
Allons le chercher.
Onu bulalım.
Il faut qu'on le trouve.
Hadi onu bulalım.
Cherchons-la.
O halde gidip onu bulalım.
Alors nous la trouverons.
- Haydi, onu bulalım. - Üzgünüm.
Bon, trouvons-le.
- Evet, onu bulalım.
- Bates. - Trouvons-le.
Gidip onu bulalım.
Allons le trouver.
Hadi onu bulalım ve sonrasında ikinizi gemiye gönderilim.
Allons le chercher et regagnons le vaisseau.
Hemen onu bulalım, bu işi gerçekleştirelim.
Trouvez-la et arrangez-moi ça.
Evet, sen işleri karıştırmadan önce gidip onu bulalım.
Oui. Dis plutôt avant qu'il sabote ton plan.
Haydi onu bulalım.
Alors il faut le retrouver.
Gel hadi, bulalım onu.
Venez. Trouvons-le.
İşe onu bulmakla başlayalım sadece bize ait bir şey bulalım.
Elle n'appartient qu'à nous. Elle nous donne la force d'endurer et si besoin est, de mourir debout!
Bulalım onu!
Trouvez-le!
Onu yapacak bir iş bulalım.
Que quelqu'un l'envoie faire une course.
Limanda efendim. - Haydi bulalım onu.
Allons le trouver.
Adamlarınızı yollayın ve dua edin de onu zamanında bulalım.
Vous le reconnaîtrez. Envoyez vos hommes et priez pour qu'on le retrouve à temps.
Bulalım onu.
Trouvons-le.
- Hadi bulalım onu.
Il faut la trouver!
Duncan. Bir kavanoz bulalım böylece onu saklayabiliriz. Lütfen.
Va chercher une boîte pour qu'on la garde.
Hemen gidip bulalım onu.
Trouvons-le rapidement.
Onu idere, sonra zayıf noktasını bulalım!
Quand il sera en prison, je saurai quoi faire.
Bulalım onu.
Allons à sa recherche.
Onu şu anda olanlara da hazırlamış olabilirdi. Hadi bunu bulalım.
Tu as dix ans de plus.
Ben derim ki onu boş verelim ve daha iyi bir sonuç alacağımız birini bulalım.
Sautons-le et passons à quelqu'un de plus important.
Gidip bulalım onu!
Allons la chercher!
Zayıf noktalarını bulalım. Sonra da en zayıf anında... onu parçalayalım!
Étaler ses imperfections, puis, quand il est affaibli, l'écraser!
Bulalım onu.
On va le chercher.
Bulalım onu. Üç deyince.
A trois.
Geiger. Onu hemen bulalım.
Geiger!
Onu buldum bulalı kimseyle konuşmamıştım.
J'ai parlé à personne depuis ça.
İblisi bulalım ve onu döverek haddini bildirelim.
Allons trouver le démon et lui flanquer une raclée.
Hadi Garvin. Gidip onu berberde bulalım.
Allez, Garvin, allons le voir chez le barbier.
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu bana getirin 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu bana getirin 23