English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Onu bana getir

Onu bana getir traduction Français

270 traduction parallèle
- Sonra onu bana getir.
- Puis ramenez-le-moi.
Asham yemeğini yesin sonra onu bana getir.
Qu'Asham mange et qu'il me rejoigne ensuite.
Pekâlâ. Öyleyse onu bana getir.
D'accord, amène-la.
Bak maymun, onu bana getir yoksa kuyruğuna bir düğüm atıp...
Lâchez-le ou je vous noue la queue!
Onu bana getir.
Amenez-la moi.
Yang Wu, gidip onu bana getir!
Yang Wu, va me la chercher.
Bunu istiyorsan onu bana getir.
Si tu le veux, mon frère, tu y vas.
Onu bana getir.
Trouve-le-moi.
- Onu bana getir!
- Prenez-moi à lui!
Onu bana getir.
Apporte-le-moi.
Onu bana getir.
Amenez-la-moi.
Onu bana getir
Amène-le-moi
Gölgenin Gücü Onu bana getir
Puissance de l'Ombre Ramène-le-moi
Onu bana getir
Ramène-le-moi
Onu bana getir.
Livrez-le-moi.
Onu bana getir.
Apporte.
Lütfen onu bana getir.
S'il vous plait, amenez la moi.
Bourma, onu bana getir.
Bourma, apporte-moi ça!
Garson, onu bana getir.
Amène-la-moi, garçon.
Onu bana getir.
Faites-le venir.
Onu elini kurabiye kavanozuna sıkıştırmak size kalmış. Ona dışarı tutup, harekete geçtiğinde... ağzına silahını daya ve onu bana getir.
Nous devons l'obliger à mettre la main dans le sac de marmelade... garder l'œil sur lui, et quand il aura un doigt dedans... collez-lui votre pistolet dans la bouche et livrez-le-moi!
Ama onu bana getir. Kızlardan hoşlandığını sanmıyorum.
Je ne crois pas qu'il aime les filles.
Baba, onu götür. Ama bana geri getir.
Père, accompagne-le, mais ramène-le-moi.
Onu geri getir, yoksa bana 7 5.000 dolar ödersin.
Vous devrez le faire revenir ou vous me paierez 75 000 dollars.
Ulysses, neden oturuyorsun? Onu bana geri getir.
Ulysse, il faut me la rendre!
Getir onu bana yoksa ben gelip kendim alacağım!
Donne ou je viens me servir tout seul!
Getir onu bana.
Apportez-le.
Bana onu canlı getir.
Je le veux vivant.
Onu bana sağ salim geri getir.
Faites qu'il me revienne sain et sauf!
Onu bana çabucak geri getir.
Faites qu'il me revienne vite!
Bana matarayı getir. Onu biraz soğutayım.
Tu ferais mieux de m'apporter un bidon pour que je les rafraichisse un peu.
Getir onu bana
Apporte-moi mon sabre!
Bana hemen onu getir!
Appelez-le tout de suite.
Hemen onu getir bana!
Appelez-le tout de suite!
Al onu ve bana getir.
Ramassez-le et apportez-le-moi.
Onu bana geri getir
Ramène-la moi
Bul getir onu bana.
- Tu es sûre?
- Onu bana sen getir.
- Tu me le ramènes ici.
Orada, onu bana getir! Bu mu?
Celui-ci?
Git getir onu bana.
Prends-la et mets-la devant la porte. Tu vas quelque part?
Kadın, erkek, herkes onu yakaladığımı görsün. Onu cennetten veya yeryüzünden söküp çıkar ve bana getir.
Arrache-le aux cieux ou à la terre, et livre-le-moi.
Evet onu bana getir Seni zengin edeyim. Ah!
Apportez-la-moi, fiston, que je vous enrichisse
Onu takip et. Bana güzel fotoğraflar getir. Tavşanın aklı başına gelsin.
Suis-la et ramène-moi des photos juteuses pour que le lapin ouvre les yeux.
Onu merkeze götürmeden önce bana getir.
Je le veux avant que tu l'amènes à la criminelle.
Fotoğrafa bak, onu bul ve bana getir.
Alors, regarde-la bien, trouve-la et ramène-la-moi!
Çocuğu getir bana, yoksa onu yok ederim.
Amène-moi le gosse ou elle y passe.
- Onu bulup bana getir.
- Si tu le trouves, ramène-le-moi.
Bana getir onu!
Amenez-le-moi!
getir onu bana!
Donne-la-moi!
Al onu yerden ve bana getir.
Ramasse-le et apporte-le-moi.
Şimdi... git buradan... git ve o bomba uzmanını bul... ve onu... bana canlı olarak getir...
Va s-y, trouve cet expert en explosifs, et ramène-le-moi vivant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]