Ya ölüm traduction Français
670 traduction parallèle
Ya ölüm, ya kalım. - Ambulansı da söyle.
- Et dis-lui pour l'ambulance.
- Peki, ya ölüm?
Et la mort, alors?
Blefuscu'ya ölüm!
Mort à Blefuscu!
Ya özgürlük ya ölüm!
La liberté ou la mort!
- Bayan Kitka'ya ölüm tehdidi.
- La vie de Mlle Kitka est menacée.
Fortuna'ya ölüm!
Mort à Fortuna!
Ya ölüm, ya sürgün.
Il doit être exilé ou mis à mort.
Fransa'ya ölüm ve şarapnel yağıyordu.
La terre de France est pleine de cadavres et de morceaux de fer.
Bazıları senin Kaliforniya'ya Ölüm Vadisi üzerinden gideceğini düşünüyor.
Certains pensent que tu vas aller en Californie par la Vallee de la Mort.
Cesedi, ya ayinlerinde insan kemiklerini kullanan bir ölüm tarikatının mensupları çalmıştır... -... ya da... - Ya da ne?
Deux explications me viennent à l'esprit, soit le corps a été volé par les membres d'un culte sataniste qui utilisent des os humains dans leurs cérémonies, ou alors...
Ya da primleri ödenmiş poliçe ile ölüm anında hak sahipleri...
Ou vous pouvez la changer pour une police normale... et à votre mort, vos bénéficiaires...
Acı, coşku, inanç, kıskançlık, aşk, nefret yaşam ya da ölüm.
L'angoisse, l'extase, la foi, la jalousie, l'amour, la haine, la vie ou la mort.
Er ya da geç ve biz buna ölüm diyoruz. Lakin insan için dinlenme ve son yok.
Mais... nous sommes des créatures si fragiles.
Tanrı'ya bir ölüm borcumuz var. " dedi.
Nous devons une mort à Dieu. "
Bir gece şampanyayla iyice sarhoş olmuştun ve çatıya tırmanıp, çıplak kalmıştın sonra kollarını aya doğru uzatıp, ölüm perisi gibi çığlık atmaya başladın.
Une nuit, tu t ´ es soûlée. Tu es montée sur le toit... et tu es restée là, nue... en hurlant à la lune!
Burası neredeyse Bayan Penrose'un saldırıya uğradığı yer, üç günde üç ölüm.
C'est l'endroit précis où Lady Penrose a été attaquée. 3 morts en 3 jours...
Kötü, karanlık düşünceler. "Ölüm ya da mezarlık" gibi. "Zafer nerede?"
De folles pensées existentielles sur la mort et sur le courage de la victoire.
Hiroshima'ya atom bombası atanlar da yargılanıp, insanlığa kast suçundan ölüm cezasına çarptırılacaklar. "
"Celui qui lâcha la bombe sur Hiroshima doit être jugé " et doit être exécuté en tant qu'ennemi de l'humanité ".
Zafer ya da ölüm. "
La victoire ou la mort. "
Zafer ya da ölüm. " İmza : Adolf Hitler.
"La victoire ou la mort." Signé :
Ortaçağ'da kalmış bir delilik. İnsanların ok ve yayla savaştığı günlerden bu yana kimse "Zafer ya da Ölüm" demiyor.
Personne n'avait dit "La victoire ou la mort" depuis le Moyen-âge.
"Zafer ya da ölüm!"
La victoire ou la mort, c'est son slogan.
Zafer ya da ölüm! " - Napolyon da buna cesaret etmiş...
La victoire ou la mort. " Même Napoléon...
Zafer ya da ölüm! " Savaşlar... taktik bilgisinden yoksun basmakalıp sözlerle kazanılamaz.
"La victoire ou la mort." Les guerres ne peuvent être gagnées à coups de maximes.
Sürgün ya da ölüm!
Exilez-la ou tuez-la.
Hadi canım, ölüm yok ya ucunda.
Venez, quoi! Vous n'en mourrez pas.
Genellikse fiziksel ya da zihinsel işkence ve tabii ki, ölüm tehdidi altındaki vakalarda görülür.
C'est naturel lorsqu'on vous profère des menaces... physiques et mentales... et bien sûr de mort.
Ölüm'e gülümsüyor Tanrı'ya kıkırdıyor, kendisine gülüyor ve kızlara gülücükler yolluyor.
Il sourit à la Mort. Il la nargue, ricane du Seigneur, se rit de lui-même et sourit aux filles.
Bu mümkün değil. Seni saklayan herkes ölüm cezası riskiyle karşı karşıya olacaktır.
Ceux qui vous cacheraient risqueraient d'être fusillés.
Böcek ya da insan için ölüm her zaman acısız olmalı.
On ne devrait jamais faire souffrir...
"Zafer ya da ölüm."
"La victoire ou la mort."
"Ölüm çok hızlı ya da yavaş yavaş olabilir."
"La mort peut être rapide ou lente."
Kendi kendine ölüm mü ya da benimle yaşam mı?
La mort tout seul... ou la vie avec moi?
Nomoto'ya ölüm!
Salauds de Nomoto!
Geçtiğimiz sene, tasarımcısının 400. ölüm yıldönümü anısına dünyanın her yanından Roma'ya gelenler bu eser karşısında hayranlıklarını sergilediler.
L'objet d'admiration de tous ceux qui sont venus se recueillir à Rome, cette année, pour célébrer le 400e anniversaire de la mort de son architecte.
Ama başka bir kazara ölüm daha tekrarlanırsa ve senin de şöyle ya da böyle bununla ilgin olursa, Çavuş... Williams şimdi ne yapacak diye bekliyorum, savaşın başlamasını beklemek gibi sanki.
Mais s'il en survient un autre, et que vous y soyez lié, sergent... ce que nous réserve Williams, c'est comme attendre le début du combat.
2'den 6'ya kadar olan numaralar yaşam anlamına gelirdi. 1 numara ise ölüm.
Les numéros de 2 à 6 assureraient le droit de vivre... l'as, la mort.
"Samarra'ya gideceğim, Ölüm beni orada bulamayacak."
"Je me rendrai à Samarra, et la Mort ne m'y trouvera pas."
Zafer ya da ölüm?
Qui remportera la victoire? Qui trouvera la mort?
İnsan uzayda ölüm ya da diğer tehlikelerin riskini almamalı.
L'homme ne doit pas risquer la mort dans l'espace ou d'autres dangers.
- Tabii, ucunda ölüm yok ya.
- À quoi servirait de se tuer?
Er ya da geç ölüm hepimize gelecek.
Tôt au tard, nous mourrons tous.
Ama cesaretin korkuyu yeneceği ölüm ve lanetlenme gerçeği karşısında Tanrı'ya inancın içten bir inanç olmayacağı bir zaman gelecek. Evet!
Mais le courage doit supplanter la peur, la foi dans le seigneur doit être non une croyance dévote, mais une réalité, face à la mort et à la damnation.
Ama sonunda ölüm olacağından emin ol ya da öl.
Mais tu dois être complètement sûr, ou mort.
Peki ya Almanların kurdukları ölüm kamplarına?
- Et l'extermination que les allemands faisaient dans les camps?
Ölüm döşeğindeki yaşlı amcam, alim Li Lo'ya göstermek için.
Oui! Pour le montrer à mon vieil oncle mourant, Li Lo, l'érudit.
Evet, azgın teke, kadından ölüm ya da yaşam dile!
Eh bien, bouton mortel, la vie ou la mort demander la femme Boyar.
Ölüm bizi ayırana dek, ya da benzeri.
Jusqu'à la mort, ou par là.
Ya da şanslı olanlar ölüm duşlarına gittiğinde çalan müzik.
Ou la musique du tri, quand les plus chanceux partaient aux douches.
Oh, hadi ya? "Üç Parmak" Banducci'nin ölüm döşeğindeki itiraflarını kim yazdı?
Hein? Et la confession de Banducci "les Trois Doigts" sur son lit de mort?
Geçen gün bir öğrencim dedi ki, eğer insanın doğası bir sorunsal değil de sorunsa, benim sorunum, her şeyi zafer ya da ölüm bağlamında görmekmiş, hatta sadece zafer de değil, mutlak zafer.
Un étudiant m'a dit l'autre jour que mon problème, si ma nature même peut être un problème au lieu d'être juste problématique, c'est de penser en termes de victoire ou de mort, et pas juste de victoire, mais de victoire totale.
ölüm 429
olumsuz 381
ölümcül 30
olumlu 213
ölümüne 20
ölümü 26
ölümsüzlük 29
ölüme 20
ölüm bizi ayırana dek 33
ölüm bizi ayırana kadar 23
olumsuz 381
ölümcül 30
olumlu 213
ölümüne 20
ölümü 26
ölümsüzlük 29
ölüme 20
ölüm bizi ayırana dek 33
ölüm bizi ayırana kadar 23
ölüm zamanı 16
ölüm sebebi 24
ölüm nedeni 24
ölüm mü 30
ölüm hücresi 16
ölüm saati 19
olumsuz efendim 20
ölüm kalım meselesi 28
ya ölürse 19
ölüm sebebi 24
ölüm nedeni 24
ölüm mü 30
ölüm hücresi 16
ölüm saati 19
olumsuz efendim 20
ölüm kalım meselesi 28
ya ölürse 19