English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Anlat ona

Anlat ona traduction Portugais

1,571 traduction parallèle
Mutfakta bana neler yaptığını anlat ona.
Conta-lhe o que me fizeste.
Ne gördüğünü anlat ona.
Conta-lhe o que viste.
Anlat ona, Jeffy.
Vá, diz-lhe lá.
Peki, tamam. Anlat ona.
Ok, sentem-se e discutam.
- Anlat ona Rita Miller.
- Diz-lhe Rita Miller. - Rita Miller.
Anlat ona!
Diz-lhe.
Anlat ona.
Diga-lhe.
- Anlat ona.
- Conta-lhe.
Devam et, anlat ona.
Vá, diga-lhe.
Anlat ona.
Diz-lhe.
Anlat ona, Arabistan'da, elli yıl önce hiç mannitol veya kortizon yoktu.
há 50 anos, não havia manitol nem cortisona, não havia nada!
Anlat ona lütfen.
Por favor diga-Ihe.
Ona ne kadar erken anlatırsan, her şey hakkında o kadar iyi hissedeceksin.
Quanto mais cedo lhe disseres, melhor te vais sentir.
Ona ne kadar geç anlatırsam, o kadar daha iyi hissedecekmiş gibi geliyor.
Quanto mais tempo esperar para lhe contar, mais tempo me sinto bem.
Beni teste götürmeyecek, nasıl olur da ona anlatırsın!
Ela não me obriga a fazer o teste.
Demek istediğim, oraya git ve ona anlat- - Uyuyamıyorsun, titremen var.
Vais lá ao homem e dizes-lhe que não dormes à noite, tremes todo.
Turk, ona prensibimizi anlat. 6 aydır seks yapmadıysan, kiminle yattığından sorumlu olmazsın.
Se já não fazes sexo há seis meses, não és responsabilizado por dormires com alguém.
Christopher Duncan Turk, dün gece bana anlattığın gibi, gerçekten nasıI hissettiğini ona anlat, yoksa senin için ben yaparım.
Christopher Duncan Turk, diz-lhe como é que te sentes realmente, tal como me disseste na noite passada, ou eu faço-o por ti.
Ona yöntemini anlat.
- Diga-lhe.
Bunu ona anlat çünkü beni asla dinlemiyor.
Podes tentar dizer-lhe isso a ele.
Serene'in dediğine göre, ailesi hakkında ona hikayeler anlatırmışsınız.
Segundo a Serene, você conta-lhe histórias acerca deles.
- Size anlatıp anlatmaması ona kalmış.
- Ela é que tinha de vos contar.
Ona herşeyi anlatıyordum.
Falava com ele sobre tudo.
Robot Kente git Kocakaynak'la tanış, ona müthiş fikirlerini anlat.
Vai para a Robot City, encontra o Bigweld e mostra-lhe as tuas grandes ideias.
Ona Hintli prensi anlat. Bunu dinlemek hoşuna gidecektir.
Conta-lhe a história do príncipe da Índia, essa lhe irá encantar.
Ona tam nasıI tanıştığımızı anlatıyordum.
Estava-lhe a contar como nos conhecemos.
Tanrım! Hayatını kurtardığınızı ona anlatırım.
Dir-lhe-ei que lhe salvou a vida.
Anlat bunu ona. Şöhret iyice başına vursun. Tanıdığım en burnu büyük kraliçe.
Diz-lhe isso e a cabeça dele fica maior, aquela bicha adora elogios.
Ona durumunu anlat ve sonra idmana gel.
Fala-lhe do teu estado.
Çünkü eğer yapmazsan, doğruca haber direktörüne gider... ve ona açık olarak, favori dedektifinin... nerelerde kemik aradığını anlatırım.
Porque se o não fizeres, irei direita ao teu director de notícias e dir-lhe-ei exactamente onde a sua cadelinha farejadora tem andado a desenterrar os ossos de leite.
Ona olanları anlat böylece ilerleyebilirsiniz.
Conte a ela o que aconteceu... e vocs podem seguir em frente.
Neler olduğunu ona anlat.
Ike, ligue para o Dave e diga o que está a acontecer.
Ona anlatırız. Tamam mı?
Nós dizemos-lhe, está bem?
- Ben, ona bakacağım ona neyin yanlış olduğunu anlat, Sumi?
- Eu tomo conta dele. Que se passa com ele, Sumi? Ele começa em qualquer lugar.
Iris, Capra'yla ilgilen, ona neler olduğunu anlat.
Iris, encarrega-te do Capra. Explica-lhe o que se está a passar.
Ona sadece bir fıkra anlatıyordum.
Só lhe contei uma anedota.
Ona aletine ne yapacaklarını anlat.
Diga-lhe o que vão fazer com a sua picha.
Ona herşeyi anlat şimdi!
É só dizeres a palavra, e eu mato-o agora mesmo!
Ona başka bir şey anlatır mısın?
Diz-lhe em árabe :
- Anlat ona...
- Diga-lhe...
Hayır, ona güzel bir hikaye anlatırım.
- Eu leio-lhe um conto.
Daha önce hiç yapmadım. Ama... şimdi eve gidince anlatırım ona belki.
Nunca o fiz, mas... talvez lhe diga quando chegar a casa.
- Bunu ona anlat.
- Diz-lhe isso a ele.
Bunu ona anlat.
Diga-Ihe isso.
Ona ne olduğunu anlat.
Diz-lhe o que aconteceu.
- Sırlarını ona mı anlatırsın?
- Confia nele?
Bunu ona anlatın doktor, beni önemsemiyor.
Diga a ela doutor, ela continua-me a ignorar.
Ona anlatır ve artık çalıtırmazdım.
Eu podia apenas tê-lo censurado e deixar passar.
Yuji'ye niçin vücutlarımızı deforme ettiğimizi anlatmalıyız. Hadi ona anlatın.
Devemos dizer Yuji porque nós temos os nossos corpos mutilados.
Daha sonra ona anlatırım.
Eu actualizo-o mais tarde.
- Hayır, bana ne anlatıyorsan ona da anlatabilirsin. Sihir mabedini ben bahşettim ona.
Eu concedo-lhe o estatuto da magia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]