Arkadaş mı traduction Portugais
50,139 traduction parallèle
- "LT" ile arkadaş mıydı?
- Ele era amigo de um LT?
- Ne? Elbette arkadaşım var.
Claro que tenho amigos.
- Erkek arkadaşı mı gelmiş?
- Ele é o namorado dela?
Ama sanırım biz senin arkadaşınla henüz tanışmadık.
Ainda não conheci a tua amiga.
Ayrıca arkadaşım Cath'de de.
A Cath, minha amiga.
Ondan değil. Arkadaşım, o da orada çalışıyor. Ne olduğunu öğrenmek isteyecektir.
Não, a minha amiga também trabalha lá, vai querer saber o que aconteceu.
Roberta yaşıtın olan tek arkadaşın mı?
A Roberta é a única amiga da tua idade?
Arkadaşıyım, onu arıyorum.
Não, não, sou só um amigo, só estou à procura dela.
Evet, kız arkadaşımın ruju.
Ah, sim... é o batom da minha namorada.
Arkadaşın mıydı?
Era tua amiga?
Arkadaşımıza bir dilim daha turta getirin.
Mais um bocado de tarte para o nosso amigo.
Arkadaşım Ray'i görmeye geldim.
Vim ver o meu amigo Ray.
Seni arkadaşım ve bir numaralı satış elemanım olarak görüyordum.
Vi-o como meu amigo e como o meu melhor agente de vendas.
Savaşın sonunda, 75 kağıtım olmuştu ama arkadaşım kalmamıştı.
No final da guerra, tinha 1 dólar e 75 cêntimos, e nenhum amigo.
Bir arkadaşım olması o kadar kötü mü olurdu?
Seria horrível se eu tivesse uma amiga?
- Amin. - Kız arkadaşın var mı bakalım?
- Tu tens namorada?
- Evet! Onun kız arkadaşının neden olmadığını şimdi anladım.
Agora percebo porque não tens uma namorada.
- Arkadaşın mı?
- É uma amiga tua?
- Benim, Maximo. Celeste'in eski bir arkadaşım.
Sou um velho amigo da Celeste.
Büyük annen biz arkadaş olmayalım diye elinden geleni ardına koymaz sanmıştım.
Estava preocupado que a tua avó não cruzasse os braços ao sermos amigos.
Bu arkadaşım Ziggy.
Este é o meu amigo Ziggy. - Olá.
Bildiğin üzere bir sürü kız arkadaşım var. Hiçbiri de bir gün gelip şunu söylemedi :
Eu tenho muitas amigas e nunca nenhuma me disse :
Merhaba, efendim, arkadaşım ölüyor ve biraz ilaç lazım.
Olá, senhor, o meu amigo está a morrer e preciso de remédios.
Arkadaşımın yardıma ihtiyacı var.
O meu amigo precisa de ajuda.
Arkadaşın yardım işi geçmiş.
O teu amigo não pode ser ajudado.
Senin arkadaşın mıyım?
Sou teu amigo?
Hey, o benim arkadaşımın paltosu!
Esse é o casaco do meu amigo!
Lütfen, arkadaşımın yardıma ihtiyacı var.
Por favor, O meu amigo precisa de ajuda.
Ama o olmadan, arkadaşım daha fazla ilaç alamayacak.
Mas sem ela, a minha amiga não tem mais remédio.
- Arkadaşım.
- O meu amiga.
Ben hep bir arkadaş istemiştim, sadece... Nereden alacağımı bilmiyordum.
Sempre quis um amigo, apenas... não sabia onde arranjar um.
Senin tek arkadaşındım!
Eu era o teu único amigo!
Sanırım o da benim arkadaşımdı.
Talvez apenas que... ele também é meu amigo.
Arkadaşım olduğuna inandığımdan mı?
Porque acredito que é meu amigo?
Bir arkadaşım olarak, ortak girişimimizin mevcut krizi atlatması hususunda kendi payını yerine getirmeye istekli olursun sanıyordum.
Como minha amiga, pensei que estava desejosa em fazer a sua parte, de ver o nosso empreendimento comum sobreviver a esta crise.
Bakalım erkek arkadaşın seni ne kadar seviyor.
Vamos ver se o teu namorado te ama.
Takımımıza bu sabah katılan iki arkadaşımız var.
Temos dois novos elementos esta manhã.
Arkadaşın bana ceza mı kesiyor?
Ele está a passar-me uma multa?
Bir ortak arkadaşımız.
Um amigo em comum.
FBI'dan bir arkadaşım, hakkında soruşturma olduğunu, adının da Poncherello değil, Castillo olduğunu söyledi.
O tipo do FBI diz que está a ser investigado e que se chama Castillo, não Poncherello.
Kirada erkek arkadaşının da adı var mı?
O namorado dele assinou o contrato?
Üç iş arkadaşımı öldürdüğümü bildiniz ama oğlumu öldürebileceğinizi mi sandınız?
Sabias que matei três dos meus colegas e achavas que podias matar o meu filho?
Sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyorum.
Estou só a tentar ajudar uma amiga. Qual é o problema disso?
Neticede en iyi arkadaşım.
- É a minha melhor amiga.
Çok fazla arkadaşım olmasına da bayılmıyor.
Não adora que eu tenha muitos amigos.
- Arkadaşının evinde yiyecek bir şey kalmamış mı?
Não havia comida em casa da tua amiga?
- Çünkü erkek arkadaşım üniversiteye gidiyor ve ben ona... valiz hazırlamada yardım edeceğim sözü verdim.
O meu namorado vai para a faculdade e prometi que o ajudava a fazer as malas. - Não!
- Erkek arkadaşımı arıyorum.
Ando à procura do meu namorado.
Bu yüzden hiç endişelenmeyin ben onu sıkı sıkı tutarım siz de bu esnada yanımdaki arkadaşıma kolalı bir Jack koyarsınız ve bana da bir tane daha getirirsiniz, olur mu?
Vou segurá-la, enquanto você serve um uísque com cola ao meu amigo, e me traz outra bebida.
Hayır, teşekkür ederim ama beni zaten bekleyen bir iş var arkadaşımın spor salonunda.
Obrigado, mas vou trabalhar no ginásio do meu amigo. Não vai, não.
Kocam ve karın en iyi arkadaşım...
O meu marido e a tua mulher, a minha melhor amiga...