Benimle birlikte traduction Portugais
2,867 traduction parallèle
Oradan benimle birlikte ayrılmanı engelleyebilecek hiçbir şey yok.
Não há nada que te impeça de vires comigo agora mesmo.
Ve sen de benimle birlikte oraya döneceksin. Ve şirin çöreğimizi Snooki ve kuzeninin kıçına bir güzel sokuşturacağız.
E tu voltas lá comigo e vamos enfiar o queque giro nas fuças da Snookie e da prima.
Eyal benimle birlikte. Buradan ayrılmamış.
Ele não se foi embora.
Tavuğun uyluk damarlarının uç uca anastomozunu en iyi yapan iki cerrah benimle birlikte ameliyata girecek.
Os dois cirurgiões que fizerem a melhor anastomose completa dos vasos femorais das galinhas, irão assistir-me na cirurgia.
Benimle birlikte.
Comigo.
Jeff'le Fi, eskiden Paul ve benimle birlikte Fraser caddesinin aşağısındaki partileri organize ederlerdi.
- Olá. - O Jeff e a Fi costumavam dar as festas em Fraser Road, comigo e com o Paul.
- Şimdi, kim benimle birlikte?
- Então, quem está comigo?
Yani benimle birlikte takılmayı seviyorlar sanıyordum ama galiba kendimi kandırıyormuşum.
É só que pensei que gostavam de estar comigo, mas parece que me enganei.
Kendi evini aldıktan sonra bile her pazar akşamı evime gelip o koltuğa oturdu ve benimle birlikte televizyon izledi.
Mesmo depois de ir morar sozinha, todos os domingos à noite, vinha a minha casa, sentava-se naquela cadeira e via televisão comigo.
Ve hala benimle birlikte olmak için zaman buluyordu.
E ainda arranjava tempo para vir... e sentar-se comigo.
Neden Avcı olmayı benimle birlikte olmaya tercih ettiğini öğreneceğim.
Quero descobrir porque é que ele escolheu tornar-se um Hunter em vez de ficar comigo.
Sorun yok, o benimle birlikte.
Tudo bem. Ele está comigo.
Radyoda çalan her şarkıyı öğrenir, kardeşlerime benimle birlikte söyletirdim.
Aprendi todas as canções do rádio e obriguei os meus irmãos a cantar comigo.
Michael'ın birlikte olduğu bazı yıldızları tanıyorum. Bu bilgi benimle birlikte mezara gidecek.
Conheço algumas das estrelas com quem o Michael esteve, mas esse segredo morre comigo.
"Odada benimle birlikte kalıyorsun."
"Tens de dormir comigo no quarto."
Hatta bazen annen de televizyonda benimle birlikte şarkı söylerdi.
Às vezes, a tua mãe cantava-as comigo na TV.
Eğer oyunu kaçırırsam, Molly deliye döner ve asla baloya benimle birlikte gitmez.
Se eu falto à peça... A Molly passa-se. E não vai ao baile comigo.
Evet, benimle birlikte söyleyin
Agora comigo Cantem
Benimle birlikte alamazsın Bakma nerdeyse bin kilo aldım.
Não olhes para mim.
Ta ki arkama bakıp, altı kadının benimle birlikte sana el salladığını görene dek.
Até me virar para trás e estarem 6 mulheres a acenarem comigo.
Onu benimle birlikte getirmeliydim.
Devia tê-lo obrigado a vir comigo.
Kathryn, benimle birlikte nefes al.
Kathryn, respire junto comigo.
Gelin, benimle birlikte yapın.
Anda gesticular comigo.
Travis, Brice, Billy siz benimle birlikte kaza bölgesinin batısına doğru geleceksiniz.
O Travis, o Brice e o Bill vêm comigo para o oeste do sitio do acidente até ao lago.
Mamut. Benimle birlikte o da sahile vurdu.
O mamute, aportou comigo.
O kadar yolu benimle birlikte mi gitmek istiyorsun?
Queres atravessar o país de carro comigo?
Benimle birlikte bir yetenek şovu yapmalısın.
Devias participar no programa "The Talent" comigo.
Kendi kendime. Sanıyordum onu benimle birlikte.
Sozinha, a fazer de conta que ele está ao meu lado.
Umutla sizinle birlikte olduğum sürece gece ve gündüz benimle birlikte olacaksınız ve kutlayacağız.
Espero que você fique comigo dia e noite como eu ficarei com vocês para podermos comemorar.
Oradayken, oradayken, benimle birlikte ben gidince ve sen gelince seninle oluyor.
Eu estava lá, ela estava lá comigo e quando vim embora e tu estavas lá, ela foi ter contigo.
Benimle birlikte savaş, onu durdurabiliriz.
Luta comigo e conseguiremos detê-lo.
Burada benimle birlikte olduğunu sevdiğini söylersin.
Não diga que não Ainda não estive aqui
Buraya gelen ve beni destekleyen herkese teşekkür etmek istiyorum. Ve benimle birlikte bu işe girişen arkadaşlarım ve tabi ki, diğer polis adayları.
Quero agradecer a todos por terem vindo e por me terem apoiado, aos meus amigos que se lançaram de cabeça comigo, e é claro, aos outros cadetes.
Şimdi siz de benimle birlikte atlayın.
Agora, façam comigo.
Benimle birlikte dene.
Trabalha comigo.
Benimle birlikte olduğun için çok şanslıyım.
E tenho muita sorte porque estás comigo.
Hala benimle birlikte olmak istiyor musun?
Ainda queres ficar comigo?
Oraya benimle birlikte inmeni istiyorum!
Quero que voltes lá em baixo comigo!
Benimle birlikte.
comigo. chaves.
Ve tüm bu işler bitttiğinde, benimle birlikte Long Beach'e gelecek.
E quando tudo isto acabar ela vai voltar para Long Beach comigo.
Annem benimle birlikte gelmen gerektiğini söyledi.
A minha mãe disse que devias vir comigo.
Eğer, adı her neyse 16 yaşındaysa gerçekten sen de benimle birlikte yan koğuşta hapiste olursun çocuk pornosu çekmek ve dağıtmak suçundan.
Se o outro tiver mesmo 16 anos, estarás na prisão a meu lado por filmar e distribuir pornografia infantil.
Burada benimle birlikte.
Está aqui comigo!
Bartowski Ailesinin Laneti burada bitiyor, benimle değil, bizimle birlikte bitiyor.
A maldição dos Bartowski acaba aqui. Não só comigo, mas connosco.
Komiserimle birlikte buraya getirdik ve o da benimle hemfikir. Adamı suçlamak için hala yeterince kanıtımız yok yani bu noktada yapabileceğimiz pek bir şey yok.
Falei com o meu sargento, e ele concordou comigo, que ainda não temos o suficiente para acusar o indivíduo, por isso por agora não há muito mais que se possa fazer.
Benimle görev duygusuyla değil, beni istediği için birlikte olmak isteyen biriyle olmanın, nasıl bir duygu olduğunu hatırlamak istiyorum.
Quero lembrar-me como é estar com alguém que quer estar comigo por desejo, e não por querer cumprir o seu dever.
Siz ikiniz benimle arka taraftaki yatak odasında buluşsanıza birlikte biraz tavşan kaç-tazı tut oynarız.
Porquê é que vocês não vão ter comigo no quarto lá atrás... Iremos brincar um pouco a rapoza e ao cão, juntos.
# Benimle birlikte gitmeyi? Sana söyleyemem ne kadar çok... Shh!
Não lhe posso dizer quantas perguntas recebo sobre o que constitui o casamento perfeito.
Benimle birlikte yüz.
Nada comigo.
o yağmurda benimle birlikte bir saat boyunca bekledi.
Sentou-se ao meu lado por uma hora, na chuva, e conversamos.
Ve sen de benimle birlikte olsaydın- -
E se tu estivesses comigo...
birlikte 205
birlikte gidelim 41
birlikte mi 29
birlikteyiz 34
birlikte olacağız 18
birlikte büyüdük 17
birlikte gideceğiz 22
birlikte kalın 17
birlikte çalışıyoruz 20
benimle evlenir misin 227
birlikte gidelim 41
birlikte mi 29
birlikteyiz 34
birlikte olacağız 18
birlikte büyüdük 17
birlikte gideceğiz 22
birlikte kalın 17
birlikte çalışıyoruz 20
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benimle dalga geçme 73
benim de 449
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benimle dalga geçme 73
benim de 449