Bildiğim tek şey traduction Portugais
953 traduction parallèle
Bildiğim tek şey, boğulduğunda yemeğe gitmekte olmadığı.
Por isso, uma coisa que me apercebi foi que não ia a caminho do jantar, quando foi afogada.
Bildiğim tek şey :
Só sei isto.
Bildiğim tek şey benim 12 çocuğum var ve şu anda sadece altı.
A única coisa que sei é que tenho 12 filhos e agora só me restam seis.
Bildiğim tek şey hiçbir şey hatırlamadığım.
É que eu... não me lembro de nada.
- Belki çok değil ama bildiğim tek şey bu.
- Pode não ser muito, mas é a única coisa que sei.
Bildiğim tek şey buraya çocukla gelmedi.
Tudo o que sei é que ele não trouxe nenhum miúdo para aqui.
Bildiğim tek şey, saldırıda köprünün havaya uçmasıdır.
Só sei uma coisa : Durante o ataque a ponte tem que ir pelos ares.
Bildiğim tek şey birinin gelip çelme taktığı.
E a próxima coisa de que me lembro, é que veio um sujeito e tropeçou em mim.
Bildiğim tek şey buranın Bailey Park olması gerektiği.
Tudo o que sei é que isto devia ser o Parque Bailey.
Önceleri mesafeler hakkında bildiğim tek şey buydu.
É a único tipo distância que alguma vez me preocupou antes.
Bildiğim tek şey, Jennie'nin burada vicdani gerçeği bulduğuydu.
Só sei que Jennie tinha encontrado ali alguma verdade interior.
Bildiğim tek şey var, o da, sen ve fillerin.
A única coisa de que gosto em ti são os teus elefantes.
Bildiğim tek şey...
É que, tudo o que eu faço, sabes...
İnsan kendi işine bakmalı, bildiğim tek şey bu
Cada um deve tomar conta dos seus assuntos, digo eu.
- Olabilir. Ağaçlar hakkında bildiğim tek şey iyi kütükler olduğu.
Somente sei das árvores que dão boa lenha.
- Bildiğim tek şey mutsuz olduğu.
- Só que ela é infeliz.
Elbette, ama bildiğim tek şey bu.
Certo, mas tudo o que sei, é que não conheço o homem.
Bildiğim tek şey bölüğün akşam 21'de kilisede toplanacağı.
Só vos posso dizer que a Companhia se reunirá na igreja às 21.00.
Bildiğim tek şey, bu geceden sonra artık beni pek düşünmeyeceği.
Só sei que depois desta noite não pensará mais em mim.
İki gün önceye kadar, Charles'la ilgili gerçekten bildiğim tek şey, ismiydi.
Até dois dias atrás, a única coisa que realmente sabia... era o nome dele, Charles.
Benim bildiğim tek şey...
Bem, tudo o que eu sei é...
Daha sonra bildiğim tek şey, bileti kesilmişti.
Quando me apercebi, a cama estava feita.
Bildiğim tek şey, eskiden kör olduğum ve şimdi gördüğüm.
Tudo o que sei é que estava cego... e que agora posso ver.
Bildiğim tek şey bu.
É tudo o que sei.
- Bildiğim tek şey bu.
- É o único nome que conheço.
Elektrik hakkında bildiğim tek şey kablolar içinde gezindiği.
Tudo o que sei sobre a electricidade... é que viaja por fios.
Bildiğim tek şey, geminin beni aramaya başladığı.
Quando dei por mim, a nave chamou-me.
Bildiğim tek şey kendimi suda bulduğum.
Quando dei por mim, estava na água.
Bildiğim tek şey, sen olmadan asla yaşamayacağım...
Mas só sei que não viveria sem você.
Lanet olsun, bildiğim tek şey çok sıcak olduğu.
Sim, mas, porra, que calor faz.
Bildiğim tek şey, sizin kaprisiniz ve buna inanamıyorum!
Exactamente! Não estou ao par das vossas parvoíces. E tenho orgulho nisso.
Bildiğim tek şey bu savaşın kazanılması gerektiğiydi.
Sabia uma coisa : aquela guerra tinha de ser ganha.
Bildiğim tek şey fazla üzerinde durmadığı ve, kısa düş kırıklığımız içinde, ajandadaki diğer başlığa geçtiğidir.
Só sei que foi tudo muito fácil, e para nossa desilusão, seguimos em frente com a agenda.
Bildiğim tek şey, Jim... Hayat daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
Só sei, Jim... que a vida não é nada do que já vi antes.
Tek bildiğim ve umursadığım şey bu.
É tudo o que sei e que me importa.
Nasıl yapıldığını bildiğim tek şey bu.
É só o que sei fazer na vida!
Tek bildiğim bir tanesinin adı Mueller ya da Miller gibi bir şey.
Sei de apenas um. É chamado Mueller ou Miller.
Bildiğim tek şey, bu adamın benim mütevazi yardımıma ihtiyaç duyan biri olduğu.
Quer me fazer acreditar que não conhece... suas verdadeiras atividades? Sua verdadeira identidade?
bildiğim tek şey benimle konuştuğunda... beni seviyordun.
Disse que me amava.
Bakın Bay Jefferies, okumuş bir kadın değilim ama bildiğim tek bir şey var.
Sr. Jefferies, eu não estudei, mas posso dizer-lhe uma coisa.
Bildiğim tek bir şey varsa, o da uygun giysileri giymektir.
Sei bem usar a roupa adequada.
Bildiğim bir tek şey var.
Uma coisa eu sei.
İnanın bana hanımefendi, hakkında hiçbir şey bilmiyorum tek bildiğim bununla yaşadığı.
Acredite em mim, Madame, Eu não sei nada sobre dele... exceto que vive a sua vida segundo isto.
Her ne olduysa, tek bildiğim bize kederden başka bir şey getirmediğiniz.
Seja o que fôr que tenha acontecido, o que sei é que nos trouxe ainda mais aflição.
Tek bildiğim Stanley'in bir şey döktüğü ve cilaladığı...
Só sei que o Stanley entornou algo e estava a encerar por cima...
Tek bildiğim şey, elimizde silahlar olduğu sürece...
Só sei que enquanto tivermos armas...
Tek bildiğim şey insanların suçlu olduğu.
A responsabilidade é dos homens.
Tek bildiğim, o "Bir şey" i halledemezsen, sıradan biri olarak kalırsın ve bu bir sanat parçasıymış Meksika böreğiymiş veya bir çift çorapmış, hiç farketmez.
Só sei que, se não encontrares a "tal" coisa, ficas-te pelo habitual e não importa que seja arte, uma sandes ou um par de meias.
Şey, tek bildiğim... masanın başında ayakta duruyordum, şarap dağıtıyordum... o sırada aksanlı küçük toparlak bey, tuzu öne doğru itti, ve ah, bu bey de biberi dışarı itti, ve çok geçmeden onlar masadaki her şeyi itiyorlardı,
Tudo o que eu sei é que estava nesta mesa a deitar vinho nos copos quando o cavalheiro forte que tinha pronúncia pegou no sal e este cavalheiro pegou na pimenta e, pouco depois, estavam a mexer em tudo o que estava em cima da mesa
- Bildiğim tek bir şey var. Bugüne kadar bir müzeye tablomu satmayı teklif ettiğimde... hiçbir zaman reddedilmedim. Bir kez bile geri çevrilmedim.
Eu nunca ofereci um quadro ou uma gravura a um museu que tenham sido recusados.
Tüm bildiğim bu. İlgilendiğim tek şey de bu.
É só isso que sei e que me interessa.
seyirciler 18
şeyde 37
şeydi 22
şeyden 21
şey yani 16
şey evet 24
seyredin 30
şey için 42
şeytan mı 26
şey gibi 140
şeyde 37
şeydi 22
şeyden 21
şey yani 16
şey evet 24
seyredin 30
şey için 42
şeytan mı 26
şey gibi 140
şeyy 181
şey ben 70
şeye benziyor 18
şey mi 23
şey efendim 19
seyret şimdi 29
seyir subayı 22
bildin 69
bildiğiniz üzere 22
bildiniz 17
şey ben 70
şeye benziyor 18
şey mi 23
şey efendim 19
seyret şimdi 29
seyir subayı 22
bildin 69
bildiğiniz üzere 22
bildiniz 17