Şeytan mı traduction Portugais
1,613 traduction parallèle
İçine şeytan mı girdi, kızım?
Estás possuída, menina?
Nesin sen, şeytan mı?
Mas você é o Diabo?
Şeytan mı?
Diabo?
İçinde bir şeytan mı var, şimdi?
Tu tens um demónio dentro de ti?
Yani şimdi içimde bir şeytan mı var?
Agora pensa que eu tenho um maldito demónio?
- Bunlar sadece bir saçmalık. "Pusuda ki karanlık şeytan mı"?
"Uma sombra diabólica que vagueia..."
Yardım et bana Şeytan.
Ajuda-me, Diabo...
Ben istiyorum onu. Bana yarım et Şeytan.
Diabo, ajuda-me.
Şeytanın ölümden geri gelmesini kutlayalım
Então poderemos ter um lugar para ficarmos sentados para ver... de onde a legião de Satã se ressuscitará dos mortos.
Tanrım, şeytan bu.
Sabes que mais?
Bayım en azından bu broşürü alın, belki bu yıl John Kerry'ye oy vermenin önemini ve Bush'un neden şeytan olduğunu açıklar.
Senhor, pode pelo menos ficar com este folheto que ajuda a explicar porque é tão importante votar John Kerry este ano? E porque o Bush é o diabo!
Ben şeytanım!
Sou o Diabo.
Normalde ayda bir kez şeytan kovmaya çağırırlar beni. Ama son günlerde tüm hayatım boyunca almadığım kadar çağrı aldım.
Normalmente faço um exorcismo por mês, mas tive mais casos nos últimos dias do que na minha vida inteira.
O şeytanın, tekrar dünyaya gelmeye çalıştığını düşünmeye başladım.
Comecei a perguntar-me se aquele antigo demónio tinha de novo encontrado o caminho de volta..
Kâbusunum, korkulu rüyan, karabasanın, rüyalarının şeytanıyım.
Sou o seu cauchemar, o seu pesadilla o seu Alptraum, o seu incubo.
O şeytan gözlerini oyup çıkarmalıyım.
Devia arrancar-te esses olhos diabólicos.
Savaştığımız şeytan, insanlığın 1300 yıllık ilerlemesine dalalet diyor ve ölüm cezası biçiyor.
Combatemos uma forma de maldade que vê os últimos 1300 anos de progresso humano como uma heresia que merece uma morte violenta.
Cerrahi müdahale ile temizleyebilir misin yoksa şeytan çıkarmaya mı ihtiyacım var?
Consegues remove-lo cirurgicamente ou preciso de um exorcismo?
Boğalar şeytan gibidir ve yerinde olsam hemen kravatımı değiştirirdim.
Os touros são surpreendentemente engenhosos. Se fosse a ti, mudava essa gravata.
Onunla bu yüzden yattım! Sen şeytanın tekisin!
Foi por isto que dormi com ela, és tão maléfica!
Saçını böyle şekillendirmenin sebebi kafa derinde şeytan amblemi olması mı?
usas o cabelo assim para tapares os três 6 na tua testa?
Ben şeytan değilim. Ben insanım.
Não sou um demónio, sou um homem.
Şeytanı sırtından bıçaklayacağım.
Enganar o Vilão!
Şeytan'a karşı ayaklanmıştım ve Sam onun sağ koluydu.
Eu estava a fazer uma rebelião contra Satã, e Sam é o seu braço direito.
- Şeytan hayır mı dedi?
- O Diabo disse não?
Siz de Chanel 666 numara var mı? ( 666 = şeytan )
Tem o Channel no 666?
Şeytan cennetten kovulduktan sonra, geri çağrıldı mı?
depois que Satanás saiu do paraíso, foi alguma vez convidado a voltar?
Ne yaptın sen, şeytanım?
Que me fizeste, diabinha?
Nasıl hissediyorsun, şeytanım?
Como te sentes, diabinha?
Nasılsın, şeytanım?
Como estás, diabinha?
Neler yaptın, şeytanım?
Que fizeste, diabinha?
Ben buraya taşındım ve onu temizledim, demek bu yüzden şeytan ruhlu bir insanım.
E então mudei-me para aqui e limpei-a, por isso, isso faz de mim o Diabo.
Şeytan ordusuna karşı olan tek silahımızı alıp, en yüksek bedeli verene satacaksın.
Tirar a única arma que temos contra um exército de demónios e vendê-la pela maior licitação.
"Şeytan" mı diyeceksiniz?
Vão dizer "demónios"?
Siz Winchesterlar bayağı bir geri kafalı olabiliryorsunuz. Ve onun bu şeyi atlatması için ona yardım etmeliydim. Şeytan olayını.
Vocês Winchester's conseguem ser bastante intolerantes, e eu precisava de alguma coisa para o ajudar a ultrapassar...
Ben şeytanım!
Sou o diabo!
Ben şeytanım.
Eu sou o diabo.
Onlar şeytan tamam mı?
Mas eles são demónios, certo?
Ben de Küçük Şeytan, kalbinizi çıkaracağım!
Sou o "Pequeno Diabo" e vou arrancar-lhes o coração!
- Düğünüme Şeytan'ı mı getirdin?
- Trouxeste o diabo para o meu casamento.
Buna içimdeki şeytanı çıkartmak için ihtiyacım var.
Preciso de exorcizar o demónio que vive dentro de mim.
O şeytanın gelmenize izin vermeyeceğini sanmıştım.
Pensei que esse teu demônio não o permitisse.
Ruhunu ve bedenini şeytan çıkartmaya tamamen hazırladın mı?
Totalmente pronta, de corpo e alma, para este exorcismo?
Şeytanım sonsuza kadar gitti mi?
O meu demónio foi-se para sempre?
Ben de şeytanın içeceklerinden birazını daha atayım.
Tenho mais coisas do diabo para deitar fora.
Bazen Tanrı, Şeytan, belki de ölümün kendisi, bana gelecekten bir mesaj mı gönderiyor diye merak ediyorum.
Pergunto-me se Deus ou o Diabo... Ou mesmo a Morte me estava a mandar uma mensagem do futuro através do tempo.
Ruhumu şeytana sattım, ve o şeytan ölmeyecek.
Vendi a alma ao diabo, mas este diabo não há meio de morrer.
Senin kitabından bir sayfa aldım, şeytan.
Tirei uma página do teu livro, satanas...
Tanrım, bize kutsal elini ver ve bu masumu tuzağa düşürmüş Şeytanı içinden çıkart.
Senhor, põe as tuas mãos benditas, e fecha o mal preso nesta menina inocente.
Şeytanın zalimliği ölçü tanımıyor.
A crueldade do Demónio não tem limites.
Halkım karanlıkla aydınlık arasında pusuya yatmış karanlık şeytanın hikayesini anlatırdı.
Na minha tribo conta-se a história de uma sombra diabólica que vagueia no intermédio entre a luz e escuridão.