English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bu da doğru

Bu da doğru traduction Portugais

1,796 traduction parallèle
- Bu da doğru. - Alice konuşabilir.
Tem lesões nos lábios e aftas na língua.
Evet, korkarım bu da doğru.
Sim, receio que isso seja verdade também.
Bu da doğru.
Também está correcto.
Bu da doğru mu?
Está correto?
Bu da doğru.
Verdade também.
Bu sefer tenekenin üstüne doğru atmanı istiyorum.
Desta vez, quero que atires através da lata.
Bu ise sağdan sola doğru akıyor.
Este flui da direita para a esquerda.
Eğer biri bu yolu kullanırsa papağan uçacak ve ağaç evdeki yiyeceğe doğru yönelecek.
Se alguém usar este caminho, o papagaio ficará livre e voará na direcção da comida na casa da árvore.
Aniden kulelerin tepesinden aşağıya doğru gelen siyah bir nokta gördük ve bunun ne halt olduğunu bilmiyorduk, "Aman Tanrım, bu da ne?"
De repente, vemos um ponto negro a cair de cima das Torres. Não sabíamos o que raio era aquilo. Pensamos :'Meu Deus, o que é isto?
- Bu da doğru.
É verdade.
Hayatımda bu çocuktan başka doğru dürüst bir şey yok ve çocuk da...
Não fiz grandes coisas na vida, além daquele garoto.
Ne yazık ki sanatının geleceğine odaklanmak değildi bu... Ben bile olsan tam doğru olmazdı
Bem, agora que estamos a avaliar o futuro... das instalações para ensino da arte... não vejo nenhuma razão para que eles não te sejam entregues.
Şey... Bunu sana vermek için doğru zamanı bekliyordum,.. ... ve tüm bu olanlarla beraber ve, ben...
Bem... estava a espera da altura certa para te dar isto, e com tudo o que tem acontecido e tal, eu...
Eğer bütün bu şeylerin normal açıklaması ise, ADD kancadan çıkmış olacak, doğru mu?
Se houver uma explicação normal para tudo isto, o DA pode estar safo, certo?
Tabii ki, bu Orson'ın sözleri, bu da muhtemelen demektir ki bu kesin olarak doğru olmayabilir ama olmalı.
É o que Orson diz e isso significa que não é bem verdade, mas deveria ser.
Bu yaratığın yuvasında bulunan organik bileşiği analiz ediyorum. Kimyasal bir izi bulabilir miyim diye bakıyorum, böylece onun yerini daha doğru olarak bulabiliriz.
Estou a analisar o composto orgânico encontrado no ninho da criatura, para ver se encontro uma assinatura química para que possamos localizá-la com um pouco mais de precisão.
İçeride olanlar sezonun en büyük satış organizasyonu. Bu doğru.
O que se passa lá dentro são os grandes saldos da estação é verdade.
Ama bu doğru tarafta olduğunu göstermez!
Mas isso não te dá o direito!
Doğru ya sen bu sabahki toplantıda yoktun.
Pois é. Você não esteve na reunião esta manhã.
- Bu doğru değil. Benim vücuduma sahip benim yaşımdaki insanlar değil.
Não as pessoas da minha idade com o meu corpo.
Polis Merkezinden geliyorsunuz bu doğru mu?
Vocês são da polícia, correcto?
Ve evet, bu doğru. Emily ve ben birlikteyiz.
De facto, estava com a Emily na noite do desaparecimento da Sally.
- Bu doğru... - "Ölen karının böbrekleri" tabi!
- Rim da falecida esposa.
Hem, Kate'i diğer tarafa geçirmeliyim, Ve, Nina'nın doğru söylediğini anlayana kadar bunu yapamam. Bu da, konuyu değiştirmeyi bırakman gerektiği anlamına geliyor.
E tenho de tratar da travessia da Kate, mas não posso fazê-lo até descobrir se a Nina diz a verdade, por isso, pára de mudar de assunto.
Baharın sonlarına doğru bu serin göl suları çiftleşmekte olan kuşları kendilerine çekerler.
No final da Primavera, as águas geladas do lago são um ímã para aves reprodutoras.
Bu, deyimin doğru kullanışı değil mi?
Esse é o uso correcto da expressão, não é?
Bu benimle alay etmesine yetmiyor çünkü bit aşısının doğru prosedürü bu değil.
Como se não bastasse trocar de mim, nem é assim que se dá uma vacina contra os bichos.
Hayır, bu da kulağa doğru gelmiyor.
Não, isso também não me soa bem.
MPS dışarıda bir yerde mi? Bu doğru.
- Os Polícias Militares estão lá fora?
- Bu doğru.
Vamos continuar a namoriscar ou falar da Greenatopia?
Evet doğru, bu ekonomik ortamda, bir mortgage borcun, eski kocan- - nafaka ve hayat sigortaları da var.
- E pensão e plano de saúde. Sim, tenho responsabilidades, e tenho orgulho nelas.
Alttan başlayıp üste doğru çıkman gerekiyor, bu işin yöntemi buymuş- - e bu da iyiydi.
Acho que é como funciona... Assim também está bom.
- Bu doğru mu? Lexie konusu?
- Isso é verdade, acerca da Lexie?
- Doğru kişi demişken bu gece yanında kimse olmadığına göre arkadaşlarımdan biriyle tanışmanı istiyorum.
- Sabes, por falar da pessoa certa, visto que tu não tens nenhum par esta noite, gostava que conhecesses um dos meus amigos.
Bu kısmın yukarı baktığından emin ol sonra da sağa doğru çevir.
Só tens de te certificar que esta parte está para cima e depois ele desliza.
Eğer bu doğru ve yanlışla ilgili bir şeyse ben kesinlikle kasabanın salağı unvanını alırdım.
Bem, se o que dizem é verdade e os tolos precipitam-se então eu ganhei definitivamente o rótulo de "idiota da vila" por esta.
Bu, damarlarından doğru ince bağırsağa bir sinyal yolladı. Bu da Çin'deki ve bizim dev bir mıknatıs diye adlandırdığımız MR'daki semptomlara sebep oldu.
Isso enviou um sinal através dos nervos para os vasos sanguíneos no intestino delgado, o que causou os sintomas na China e no íman gigante a que nós chamamos Ressonância Magnética.
Nereye doğru gidiyoruz? Demek istediğim, nerede işte bu limittir diyebiliriz?
Em que ponto devemos dizer que esse é o limite da evolução?
Bu güçlerin farkında olduğumuz için, onları evcilleştirmeye doğru çalışabiliriz. İyilik, ahlak, çağdaş tıp, hayır işleri, ve hatta vergi ödemek yoluyla doğal seçilim tiranlığını alaşağı edebiliriz.
Por estarmos conscientes destas forças, podemos procurar domá-las, através da bondade e da moralidade, da medicina moderna, da caridade e até mesmo pagando impostos.
Bu olayda, bu, bir şeyin kolu arkaya doğru kıvırdığını, ve onu dirseğin arka tarafından kırdığını gösteriyor, ve bu da omuz kası ve omuzda zincirleme yaralanmalara yol açmıştır.
Nesse caso, alguma coisa inclinou o braço para trás, rompendo-o na parte de trás do cotovelo, o que por sua vez causou feridas em cadeia no manguito rotador e no ombro.
Üstad Yoda, sizin Jedilara sisteminizde bir cumhuriyet üssü kurulmasına, korunmanız karşılığında izin vereceğinizi ümit ediyor, bu doğru mu?
Estou a par de que o Mestre Yoda espera que autorize os Jedi a construir uma base da República no seu Sistema, em troca de protecção, certo?
Bak şimdi, evliliğin korkutucu olduğunu biliyorum, ama eğer onun doğru kişi olduğunu düşünüyorsan, bu ikinize sonsuz bir mutluluk verir.
Ouve, eu sei que o casamento assusta, mas se achas que ela é mesmo a escolhida, dá-te um tiro para sempre.
Ellerinizi, başınızın üstüne doğru kaldırmanızı istiyorum, bu şekilde.
Gostaria que levantassem as mãos acima da cabeça, assim.
Bu yöneticiler en iyi şekilde böyle bir portfolyo için kullanılabilir. Ama böyle sınırlamalar getirirlerse bizi doğru kullanmış olmazlar. Ne demek istediğimi anlamışsındır.
e... que esses gerentes seriam melhor qualificados para usarem para tal, sabes, portfólio, mas se eles colocarem restrições desse tipo eles não nos estão a usar da melhor forma, se entendes o que te quero dizer.
Bu durumda ya kaçacak ya da doğru hedefi öldürmek için daha fazla uğraşacak.
O que significa, que ele pode estar longe ou muito perto de matar o alvo certo.
Tabi, doğru yapılırsa, bu işlemin tersini uygulamak da ters etki yaratır.
Se for aplicada inadequadamente, dá resultados opostos.
Bu çok değişik bir sistem, ve hakkında konuşması da çok zor. Çünkü toplumlar henüz teknolojinin olanakları hakkında doğru bilgilendirilmiyorlar.
É um sistema bem diferente e é difícil falar sobre isso porque o público não está bem informado em relação ao estado da tecnologia.
Bu, siren şarkısı. Galaksinin sınırına doğru yol almak için kendimizi bundan kurtarmalıyız.
É altura de nos afastarmos, para continuarmos em direcção ao fim da galáxia.
Bu, parçacıkların buharda aşağı doğru akış izlerini gösterir. Manyetik alanın içine yerleştirilince, bu izler parçacığın elektrik yüküne göre değişik yönlere saparlar.
Este aparelho mostra o trajecto das partículas à medida que atravessam o vapor e quando colocados dentro dum campo magnético, estes trajectos serão deflectidos para um ou outro lado dependendo da carga eléctrica da partícula.
Pozitif sayılar bu tarafa doğru uzayıp gidiyor, negatif sayılar da bu tarafa.
Os números positivos seguem nesta direção e os negativos nesta.
Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu iki ya da üç ayı bulur.
Isso pode levar dois ou três meses.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]