Bu daha çok traduction Portugais
7,599 traduction parallèle
Bu daha çok Deaton'ın bir keresinde bana söylediği bir şey gibi.
É mais numa coisa que o Deaton me disse uma vez.
Yönetim kurulu projeyi benim yönetmemin en iyisi olacağına karar verdi ama bu daha çok gelirler ve giderlerle alâkalıydı.
A assembleia de diretores achou melhor ser eu a liderar o projeto, mas eram sobretudo custos e gastos.
Biyolojik ve kimyasal bileşenler. Bu daha çok senin alanın.
Os componentes biológicos e químicos são o teu departamento.
Ama bu Noel daha karanlık, çok daha az neşeliydi.
Mas este Natal era mais sombrio. Menos alegre.
Bu hızla genişlemeye devam edersek daha da çok lazım olacak.
Se crescermos desta maneira vamos precisar de mais.
Bu harika. Daha iyi hissetmene çok sevindim.
Fico contente que te estejas a sentir melhor.
Muayenesini kaçırmasından çok daha farklı bu.
Essa é a grande diferença de que falta apenas o físico.
Daha bu fikri düşünen olmamışsa çok önemli bir olay olabilir.
Sabe, se ninguehm pensou nisso ainda, isso pode ser uma grande coisa.
Bu gece bana daha çok uyar.
Hoje à noite é melhor para mim.
- Bu çok daha güzelmiş.
- Esse é muito mais bonito.
Beni bu dünyadaki her şeyden daha çok sevdi. Baban da seni öyle seviyor.
Ele amava-me mais do que tudo no mundo, tal como o teu pai te ama.
Ancak gülmemin hoşuna gitmediğini anladım ve bu yüzden daha çok güldüm.
Foi a única coisa que me veio à mente, mas ele não gostou quando me ri, e ai percebi, por isso ri-me mais.
Efendim! Bu şeyler göründüğünden çok daha karmaşıkmış.
Estas coisas são muito mais complicadas do que parecem.
Ama sen onu bize teslim ettin ve bu sana söylediğimden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Mas entregaste-a a nós e não tenho palavras para te agradecer.
Daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorum ama bu çok büyük olabilir.
Estou a recolher informação, mas isto pode ser grande.
Bu bir fabrikadan çok daha fazlası, seni zır cahil.
É muito mais do que uma fábrica, seu ignorante.
Bu yüzden artık çok daha güç.
- Desculpa?
Rick, ben bu ofiste çok kez bulundum. Daha önceden yapmadığım bir şey için bastırmıyorum.
Não peço nada que nunca tenha pedido antes.
- İstediğimden çok daha fazlası oldu bu.
- Isto passa aquilo que aceitei fazer.
Basketbol oynamak, burs almak ve daha fazla Calculus almak için neden Calculus'u geçmek zorundayım anlamıyorum. - Çünkü Will, bu dünyada seni çok ileriye götürecek olan şey sadece yakışıklılığın. - Her neyse.
Não percebo porque tenho de fazer Cálculo para obter uma bolsa e fazer ainda mais Cálculo.
Belki de, fakat bu insanlaron yaptığı çok daha kötü, çünkü olabileceğini biliyorlardi.
Talvez seja... Mas o que estas pessoas fizeram foi muito pior. Porque sabiam que isto podia acontecer.
Bu konuda muhtemelen benden çok daha şey biliyorsun. Ama bu önermedeki hata tecavüz suçundaki zaman aşımı.
Você provavelmente já está à minha frente nisto, mas a falha nessa premissa, é a prescrição da acusação de violação em si mesma.
Bu gözetim raporlarını doldurulması gerek ve bu konularda sen çok daha iyisindir.
Se não se importa, estes relatórios de vigilância... precisam de ser preenchidos e... Você é muito boa nesse tipo de coisas.
Fark ettin mi bilmiyorum ama Isla dün bu şeylerden uzak bir gece geçirdi ve şimdi çok daha iyi durumda. Ariana, senin için neyin önemli olduğunu düşünmeye başlaman lazım.
Ou vais escolher aquela que te pode tornar numa dançarina de apoio num vídeo de rap?
En çok sevilenler daha çok maç yapar. Bu yüzden dışarıda sempatik gözükmeye çalışalım.
Os preferidos dos fãs têm mais combates, portanto vamos tentar parecer bem ali.
Şirket için birkaç dulla hesap görmek bu eski mavnanın elden geçirilmesinden çok daha ucuz.
É muito mais barato para a companhia acertar contas com algumas viúvas do que vistoriar este velho chaço.
Belki Ceres'teki herkes bu manzaraya sahip olsaydı size daha çok saygı duyarlardı.
Talvez se todos em Ceres tivessem esta vista, o respeitassem mais.
Bir hafta başkanlık yapıp komşuyu komşuya hasım ettin dışarıdakilerin bizden daha çok nefret etmesine neden oldun dış savunmamızı kaybettin ve 97 senedir el sürülmemiş bir kapı yenik düşüyor ve bir vahşi ordusu bu koridorlara dolup her birimizi kılıçtan geçirecek.
Uma semana no escritório, e conseguiste virar vizinho contra vizinho, fizeste os forasteiros odiar-nos ainda mais do que já nos odeiam, perdes-te as nossas defeses exteriores, e agora uma porta que nunca foi arrombada em 97 anos, vai cair, e um exército de selvagens vai inundar estas paredes, matando até ao último de nós.
Ufacık bir ihtimalle engelli bir insan olur da Tucson'dan geçer bu markete uğraması gerekirse hemen şuraya park edebilir, ki markete çok daha yakın bir yer.
Se por um pequeno acaso um deficiente aparecer em Tucson, e chegar a esta loja de ferragens, ele poderia parar ali, que é ainda mais perto da loja.
Dostlarım, hayatlarımız boyu gittikçe daha sert çarpıştık özgürlüğün bedelini daha zor ödedik ve insanlığın haysiyetini artırmak için bu dünyada yaşamış olan her insandan çok şey yaptık.
Meus amigos, durante as nossas vidas lutámos mais, pagámos um preço mais elevado pela liberdade e fizemos mais para avançar a dignidade do Homem do que quaisquer outros que já viveram nesta Terra.
Bu durum vampirlere, yani sana çok daha büyük tehlike arz edecek.
Seremos mortíferos para vampiros. Para ti.
Çok sevinçliyim, hatta Hayley'nin bu düğünü yapmasından caydırmak için herhangi bir adım atmazsan çok daha sevineceğim.
Estou extasiado. E vou ficar ainda mais desde que não faças nada para dissuadir a Hayley de avançar com o casamento.
Bu bakışı biliyorum. Bunu daha önce çok gördüm.
Conheço esse olhar.
Daha çok erkek kardeş ve kız kardeş sahibi olmayı her şeyden çok istedim fakat Esther ve Dahlia yüzünden bu dilek benden alındı.
Como eu queria mais irmãos. E uma irmã. Mais do que tudo.
O benim kardeşim. Senin yaşından çok daha uzun süre de bu dünya üzerinde sevdim onu.
Ele é meu irmão e amei-o muitas vidas mais do que o tempo que estiveste na Terra.
Sanıyorum ki bu bedende çok daha dayanıklı olduğumu düşünüyor ki muhtemelen haklı da.
Suponho que ele ache que eu duro mais neste corpo.
Kendisinden çok daha büyük bir şeylere inanıyor, bu da ona yardımcı oluyor.
Ela acredita em algo maior do que ela própria e isso ajuda-a.
Bu bahsettiğim büyük bir güç. Erkek arkadaşını diriltmek istiyorsan bu taş parçasından çok daha fazlasına ihtiyacın var.
E vais precisar de muito mais do que esta pedra aqui se quiseres ter o teu namorado de volta.
Belki daha çok adamımız olsaydı olabilirdi ama bu daha fazla para demek.
Se tivéssemos mais homens, mas isso significa mais custos.
Bu çok daha farklı bir durum.
Mas fazer tudo isso sem ele, é outra coisa.
Bu suyun gücü, ömrümden çok daha fazlasını yaşamamı sağladı.
Os poderes desta água permitiu-me viver muito além do meu tempo.
Çünkü bu ölüm senin için plânladığımdan çok daha kısa olacak.
Porque a sua morte será mais rápida do que havia programado para ti.
Bu dünyanın insanların fark ettiğinden çok daha büyük bir yer olduğuna inanmamı sağlayan şeyler gördüm.
Vi coisas que me ajudaram a acreditar que este mundo é um sítio muito maior do que as pessoas imaginam.
Bu bir soygun değil de daha çok infaz gibi.
Isso não é um assalto, é uma execução.
Bu hayatta istediğimden çok daha fazla şeye sahip oldum.
Esta vida deu-me mais do que eu podia esperar.
Bu şerefsiz geberse Hyena inşaatı.. .. çok daha hızlı ilerleyecektir.
Seria muito mais fácil ter a Hiena construída se esse pau de merda parasse de respirar.
Biliyorum bu konuştuğumuzdan çok daha farklı oldu.
Sei que... isto é muito mais do que aquilo que acordamos.
Bence bu konuyu annemle konuşsan çok daha iyi olur.
Devias falar com ela sobre isso.
Bu iş Blake'ten çok daha büyük.
Isto é muito maior do que o Blake.
Web kameradaki adamlar kötü diyorsan bu çok daha beter.
Se aqueles gajos das webcams eram maus, isto é bem pior.
Bu lafı çok seviyorum "yanaşmak" ve dedi ki "buradaki tüm resimlerden daha güzelsiniz."
Ele aconchega-se a mim... Adoro a palavra "aconchega". e disse : "És mais bela que qualquer pintura aqui".
bu daha iyi 394
bu daha kötü 16
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
bu daha kötü 16
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok güzel olmuşsun 16
çok şükür 211
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok güzel olmuşsun 16
çok şükür 211
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272