English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ E ] / Evet var

Evet var traduction Portugais

15,865 traduction parallèle
Senin ifaden, arabadaki parmak izleri ve karavanla, evet var.
Pode crer, entre você, as impressões digitais no carro e a caravana.
Evet var.
- Sim, precisas.
Evet, pardon. Evet var.
Sim, desculpe, sim.
- Hey, nerde yemek yiyebilirim, bildiğin bir yer var mı? Evet, sana restoranı gösterebilirim.
Sabes onde posso comer algo? Sim, posso mostrar-lhe onde fica o restaurante.
- Evet, ciddi bir sorunumuz var.
Pois é, temos um problema sério.
Evet. Küçük bir ara-sıcak yemeğim var.
E tenho aqui um pequeno amuse-bouche.
Evet, rızası var mı diye Cali'deki ilk sabah ona sordum.
Sim, pedi a bênção dele na primeira manhã, na Califórnia.
- Memnun oldum. Evet, New York Hukuk firmasını yönetiyorum ama sana bir sorum var Phil.
Exacto, giro os advogados, mas tenho uma pergunta, Phil.
Evet, ne var biliyor musun?
Sabes que mais? Manda cem.
- Evet, acil bir durum var.
- Sim, tenho uma emergência.
- Gitmen gereken başka bir yer mi var? - Evet.
- Alinham numa cena destas?
O şeylerin içinde ne kadar şeker var biliyor musun? Evet.
Sabes quanto açúcar é que essa porcaria tem?
Evet, ama bir mesele var.
- Sim, mas há um problema.
Evet arkadaşlar, bu sabah hızlı olmamız gerekiyor yetişmem gereken bir toplantı var.
Certo pessoal, precisamos de ser rápidos, tenho uma reunião.
Evet, saatin kaç olduğundan haberim var.
É, sei que horas são.
-... yedi yıl boyunca eğitim alıyorlar. - Evet! Bunların geçmiş araştırmasıyla ne ilgisi var?
O que é que isso tem a ver com verificações de antecedentes?
Evet. Karımın da bir tipi var.
Sim, a minha mulher também tem "um tipo".
Evet. Tam altında bir ağaç var.
- Sim, há uma árvore nesse local.
- Evet. İş görüşmem var.
Tenho uma entrevista de emprego.
- Evet, var.
Há, sim.
Evet, boktan bir teknesi var ama Pedro, o ve kuzeni arayıp buldular.
Sim, tem este barco de merda, mas serve para pescarem no lago Don Pedro. Ele e o nosso primo.
Evet, desalinasyon sistemimiz var.
Sim, temos um sistema de dessalinização.
- Evet, bir sorun mu var?
Há algum problema?
Evet, bir sürü eşcinsel var.
Sim, bastantes.
- Evet, var. - Hayır, yok!
- É necessário, sim.
Evet, arada bir orada onunla takılmışlığım var.
Sim, costumava estar lá com ele, às vezes.
Evet... Bir nedeni var...
- Sim, não era por acaso.
Evet, iki tane siyah labradorum var.
Sim, tenho dois labradores pretos.
Evet, ama bugün bile aynı mücadele var.
Sim, mas é a mesma guerra, mesmo hoje.
- Evet. O zaman sana kötü haberlerim var. Çünkü sen birlikte yaşaması çok daha zor olan birisin.
Porque tenho uma novidade para ti... é muito mais difícil viver contigo.
Cevabım evet. Otelinizde havuz var. Ama onun dışında, oldukça ortalama.
O vosso hotel tem piscina, mas de resto é agressivamente medíocre.
Evet. Bir sorun mu var?
Passa-se alguma coisa?
- Evet dostum, telefonumuz var.
Olá, temos uma porra de um telefone para ti.
gözlerini ovaladığını gördüm orada bir dere vaR git yıka evet, Wukong gözlerin rahatsızsa, su serpsen rahatlarsın git yıka onları
estou a ver que ainda está a esfregar os olhos. Há um riacho ali. Vá até lá lavar.
kardeş Sha işler çok kötü gidiyor önümüzde 3 seçenek var birinci seçenek büyük kardeşin evine gideriz ve onu geri getiririz ah evet
Irmão Sha, as coisas vão muito mal. Só temos três opções. Primeira opção :
Evet, haberim var.
Pois, eu sei.
Evet, sadece erkek kardeşim var.
Sim, apenas um irmão.
Evet, kalemim var.
Sim, tenho uma caneta.
- Evet var!
- Pois temos.
Evet, Arcadian Demiryolu'nda yaptığı şu swap olayı var ya zamanlaması bayağı ilginç.
- Isso. Aquele swap que fez com a Arcadian Railroad. - O momento é curioso.
O kadar kaynağım var, biri getirdi tabii. Evet.
Tenho fontes, uma delas deu resultados, sim.
- Dostum, bir dakikan var mı? - Evet.
- Amigo, tens um minuto?
Evet, sanırım var.
Sim, suponho que sim.
Evet ama parkta hâlâ iletişim cihazı var ve görünüşe göre birileri de cihazı açmış.
Ainda há bastantes relés no parque e parece que alguém ligou um.
Evet, zaten içeri giren insanlar var.
Sim, há pessoas que já se mudaram.
Evet. Yani, her türden var.
- Sim, há de todos os tipos.
- Evet, sanki tek göğüs bölümü var gibi.
Sim. Parece que tens uma teta seguida.
- Evet listeye tırmanan bir şarkımız var. "Hocus Pocus"
Sim, temos um novo êxito nas tabelas.
- Evet düzgün bir geri ödeme planımız var.
Temos um bom plano de reembolso.
Evet, böyle bir sorunum var.
- Sim, é um problema.
Evet, önemi var çünkü burada oturmuyorsun ve anahtarın yok.
Sim, interessa, porque tu não vives aqui e não tens a chave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]