Genç bayan traduction Portugais
1,923 traduction parallèle
Nameşhur genç bayanın peşinde dışardayız dışarda
Já não temos aquele azul. Acabou, acabou, acabou.
Benim görüşüme göre, genç bayan, hep gayet cömert davrandı.
Na minha opinião minha menina, ele tem sido bastante generoso
Gayet yaratıcı bir biçimde.. giyinip kuşanmışsın, genç bayan.
Tens aqui uma visão muito criativa das coisas.
Konuşmana dikkat et, genç bayan.
Olha a linguagem menina.
O kasada var olan şey, genç bayan sizin doğumunuzun öncesinden beri bana ait.
O que há nessa caixa, menina,... já me pertence, muito antes de você nascer.
- Genç bayan.
- Minha jovem...
Tebrikler genç bayan.
Parabéns, jovem.
Hareket etmeyin genç bayan.
Não se mexa, jovenzinha.
Yatma vakti geldi, genç bayan.
Acho que é tempo de dormir, miuda.
Neler olduğunu anlatabilir misiniz, genç bayan?
Pode me dizer o que é que aconteceu?
Genç bayanın hastalık nedenine gelince, vakanın ayrıntılarını tartışma yetkim yok.
Quanto à causa da aflição da jovem. Não tenho liberdade para discutir este caso com pessoas externas.
Burada bir sürü genç bayan çalışıyor. Hepsinin isimlerini hatırlamakta zorlanıyorum.
Há tantas jovens a trabalhar aqui, que mal tenho tempo para... fixar os nomes de todas.
Molly, bu genç bayanı rahat bırakalım istersen.
- Claro. Devíamos deixá-la sozinha.
- Genç bayan, Git ellerini yıka ve buraya geri dön.
- Minha menina, vais lavar as mãos e voltas a descer outra vez.
Genç bayan, git ellerini yıka ve buraya geri dön.
Minha menina, vais lavar as mãos e voltas a descer outra vez.
Bu konuda ısrar etmeyi aklından bile geçirme genç bayan!
E não me contrarie, menina.
Genç bayan.
Sr. Sharpe.
Size eserlerimden birini takdim edebilir miyim, genç bayan?
Quer ver uma das minhas criações?
- Bir yere ayrılma, genç bayan.
Quieta aí, minha menina.
Genelde moda zevkim olduğu söylenemez. Ama mağazadaki genç bayan bunun yıkıldığını söyledi.
Não percebo muito de modas mas como a vendedora disse que é "brutal"...
Konuşmanıza dikkat edin genç bayan.
Comporte-se, jovemzinha.
Geri kapat onu genç bayan.
Tira a tua blusa agora mesmo.
Geçen gece ki genç bayan...
A menina de ontem à noite...
Neden genç bayanı dinlemeyip çizginin öteki tarafına geçmiyorsun?
Porque não ouve o que a menina diz e vai para o fim da fila?
Senin ar damarın çatlamış, genç bayan!
Tu és uma mal educada, minha menina!
İki küçük kızım.. veya iki genç bayan mı demeliyim.
As minhas meninas. Ou devia dizer, as duas mulherezinhas?
Beni ilgilendiriyor genç bayan.
Eu estou surpreendido, minha menina.
Neptune Lisesi'ne 12,000 dolar borcun var, genç bayan.
Minha menina, deves ao liceu Neptune 12 mil dólares.
Oradaki genç bayan sayesinde, evet.
Graças àquela senhora ali, ele vai sobreviver.
Genç bayan, kataraktım tekrarladığından beri hiçbir şey görmedim.
Minha menina, já não vejo nada desde que voltaram as minhas cataratas.
Her ne kadar öldürücü cazibesi olsa da, genç bayan aşk mevzularında biraz şansız.
Apesar de ser toda giraça, a rapariga não tem sorte no amor.
- Alınmayın, genç bayan.
- Sem ofensa, jovem.
Otur yerine genç bayan. Daha sonra seninle de ilgileneceğim.
Senta-te, jovem, trato de ti mais tarde!
Şuna inan genç bayan.
Acredita nisto, menina.
O genç bayan enteresan biri.
Essa rapariga é invulgar.
- Hayır! Bir bayan yönetmen, genç ve yetenekli.
Qual Caspio, tenho uma realizadora jovem e talentosa.
Sarhoş kavgası, saflığın timsali genç bir bayan için uygun değil.
Um motim de bêbedos não é lugar para uma senhora jovem e pura.
Ama ne olduğunu soracağım çünkü genç bir bayanın ve üç çocuğun, hayatlarına devam edebilmeleri için bu sorunun cevabını bilmeleri gerekiyor.
Mas vou perguntar-lhe o que aconteceu, porque há uma jovem e três crianças que precisam de saber, porque querem compreender para poderem continuar com as suas vidas.
Bekar bir bayan olarak, genç adamlar tarafından gelebilecek cinsel istismarın farkındayım.
Sendo uma mulher solteira, sei dos perigos do assédio de homens mais novos.
Benim gibi genç bir bayanı, 7 tane yaşlı kadınla yalnız bırakmaman gerekiyor.
Nunca te ensinaram a não deixar uma senhora com 7 solteironas?
Çok teşekkür ederim, genç bayan.
Estou muito agradecido, jovem
Bu şekilde kimsenin okumaya zamanı olmadı! Genç bayan burası pazar yeri değil!
Isto não é a feira!
Bayan Abigail'in genç, çekici, sevimli birilerine ihtiyacı var.
A Sra. Abigail precisa da acção de uns jovens bonitos, certo?
Genç bir bayan böyle konuşmamalı.
Isso não são maneiras duma menina falar.
Genç yaşında sizin hazineniz olacak. Güzelliğine bakın bayan.
Fiquem com a menina até que seja adulta então começará a dar frutos veja teu atrevimento senhora
Pekâlâ, Bayan Genç Oklahoma Güzeli..
Ok, Miss Teen Oklahoma...
Senin gibi genç bir bayan neden ölmek istesin ki?
Devemos seguir vivendo no bom e no ruim.R
Genç bayan!
Menina!
Genç bir bayan konuşmak için geldi mi?
Não é preciso procurar.
Arabada genç bir bayan var. Onun erkek arkadaşını öldüren bir polis olduğunuzu iddia ediyor.
Eu tenho uma rapariga no meu carro que diz que o senhor é polícia e tentou matar o namorado dela.
- Güzel genç bir bayan.
- Uma mulher simpática.
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayan bennet 77
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan hunter 52
bayanlar önden 23
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan johnson 73
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51
bayan hunter 52
bayanlar önden 23
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan johnson 73
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51