English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Haline bir bak

Haline bir bak traduction Portugais

528 traduction parallèle
- İçeride. Ama David şu haline bir bak.
- Ali, mas veja como está sujo.
Şu haline bir bak, inatçı aptal!
- Olha para ti, teimoso idiota.
Şu bisikletin haline bir bakın. Tamam bir şey olduysa tamir edilir.
Não posso perder tempo.
Haline bir bak.
Bem, olhe para si.
Haline bir bak, korkudan ölüyorsun!
Olhe, está morta de medo.
Şu haline bir bak!
Olha o estado em que estás!
Şu haline bir bak!
Olha só para o estado dele!
O çocukcağıza işkence etmeyi bırak da şu haline bir bak.
Para de perseguir o pobre miúdo e vê no que te tornaste.
Kanunların ne yaptı bak. Şu haline bir bak.
Olha o resultado das tuas leis!
Colton, haline bir bak.
Colton, olha para ti.
Şuranın haline bir bak!
Olha para este lugar!
Haline bir bak! Haline bir bak!
Olhe pra você!
Şu haline bir bak.
olha para ti.
Tanrım, şu haline bir bak.
Meu Deus, viste-te ao espelho?
Haline bir bak.
Oh, olha só para ti.
Şu yeleğimin haline bir bak.
E olha só para o meu magnífico colete.
Haline bir bak.
Olha para ti.
- Şu haline bir bak.
- Olha para ti!
Onların haline bir bak.
Sim. Mas olha para o camião deles.
Haline bir bak. Her şeyi siyah beyaz görüyorsun.
Contigo, ou é preto ou é branco.
Şu haline bir bak.
Devias ver-te.
Şu haline bir bak, seks için yalvaracak cinsten bir herifsin.
Olha para ti, és do tipo que suplicaria por sexo.
Böylesine vahşi bir nefsi-müdafaaya ancak bir cinayet yakışır. - Haline bak.
Nada a não ser um assassinio justficava tão violenta auto-defesa.
Şu haline de bir bakın.
Olhem para ele...
Şu haline bir bak.
Lava a cara.
Avrupa'dan Asya'ya geçmeye hazırlanan şu adamın haline bakın daha bir koltuktan ötekine bile geçemiyor.
Este homem se prepara para passar da Europa à Ásia... mas não consegue nem passar de um sofá para outro.
Bir de şimdi haline bak!
E olhe para você agora!
Şu insanların haline bir bakın!
Observem o vestido e sobre tudo a postura! Mas, olhem às pessoas!
Haline bak, hamile bir ördeğe benziyorsun.
Olha, pareces uma pata prenha.
Şu haline bak, onun yaşında bir adamın.
Bebe... Olha o estado de um homem daquela idade.
Seni bu durumda bir yere götüremem. Şu haline bak. Önce git temizlen.
Como te posso levar a algum lado, com um ar desses?
Şuranın haline bak? Eğer biri şunu bir görse...
Se alguém aqui vier...
Bir de şu haline bakın.
Olhem para ele agora.
Soğuk ve kasvetli bir ruh haline büründü ve bir bakıma Cortés komutasındaki İspanyolların... Meksika'yı fethetmesine yardımcı olmuş oldu.
Tornou-se distante e sombrio, e dessa maneira contribuiu para o pôr em cena da bem sucedida conquista Espanhola do México por Cortês.
Önüne bir dava atmaya çalışıyorum, şu haline bak.
Tento arranjar-te um processo, e olha para ti.
Burası hoş bir çevreydi. Şimdiki haline bakın.
Este era um bairro agradável, mediano, deplorável.
Şu haline bak. 60'ların yürüyen bir müzesi gibisin.
Olha para ti. Pareces um museu ambulante dos anos 60.
Bir de şimdiki haline bak.
Agora olha para ele.
Haline bir bak.
Devias ver-te ao espelho.
Bir de bu adam kral olduğunu söyledi, haline bak.
É este homem que disse que é um rei. Mírele.
Bak bir haline. Seni germeye çalisiyor, hanimefendiyi germeye çalisiyor.
Olhe para você, ele está a tentar meter-lhe medo e sua esposa também.
Haline bir bak.
Olha só para ti agora.
- Dükkana kim bakıyor? İsmim Lisa Simpson, ve bu kasabayı daha güzel bir yer haline getirmek için Minik Springfield olmak istiyorum!
- Quem está a tomar conta da loja? Chamo-me Lisa Simpson, e gostava e gostava de ser "A pequena Miss Springfield"... para ajudar a nossa cidade a ser um lugar melhor!
Şu haline bak. Sizinkiler sana bir form yolluyorlar ve sen neredeyse altına kaçıracaksın.
Os teus pais mandam-te um formulário por e-mail e tu quase mijas nas calças.
- Selam, anne! - Şu haline bak! Bir deri bir kemik kalmışsın.
- Olhem para isto, és só pele e osso.
! Bakın, ben güzel bir binayı harika bir bina haline getiririm.
Sou só o responsável pelos serviços de manutenção.
Senin şu anki haline bakınca, işe girdin, bir çocuğa bakıyorsun bir yaşlıya bakıyorsun, üstüne bir de boşanma işlerin. Hangi biriyle uğraşacaksın?
Na tua situação atual, tens um emprego, cuidas de uma criança cuidas de uma pessoa idosa e lidas com o teu divórcio?
Şu iki yüzlü alçakların haline bakın, bir kere komünist olan her zaman komünist kalır.
Veja os traidores bastardos. Nunca deixaram de ser comunistas.
Şu yüzünün haline bir bak!
Olha para a tua cara.
- Bir iki gün dinlen. Haline bak.
- Olha para você.
Bir de şimdiki haline bak.
Olhem agora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]