English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hatırladın mı

Hatırladın mı traduction Portugais

9,002 traduction parallèle
- Hiç sikişmedim. Hatırladın mı?
Nunca fiz sexo com ninguém, lembras-te?
Bir cinayeti çözmeye çalışıyoruz, hatırladın mı?
Estamos a tentar resolver um homicídio, lembras-te?
Birkaç yıl önce Kuzey Denizi'ndeki araştırma gemisindeydim, hatırladın mı?
Lembras-te... há alguns anos quando estava no navio de investigação no Mar do Norte?
Omuzun sakat ve bu yüzden benimle hiç top yakalamaca oynamazdın. Hatırladın mı?
Tu tens um ombro mau e é por isso que nunca jogaste beisebol comigo, lembraste?
Ben, erkek kardeşim Cristobal'ı hatırladın mı?
Ben, lembras-te do meu irmão Cristobal?
Hatırladın mı bunu?
Lembras-te disto?
Bir kaza geçirdin, hatırladın mı?
Tiveste um acidente, lembras?
Charlie'yi bilirim, nelerden hoşlandığını da ona Roy sayesinde ulaştım hatırladın mı?
Eu conheço o Charlie, sei a sua forma de agir. Ele passa pelo Roy, lembras-te?
Krateri hatırladın mı?
Lembraste da cratera?
- Hatırladın mı?
- O quê? - Lembras-te?
Artık bir asker değilsin, hatırladın mı?
Já não és um soldado, lembras-te?
Bak, emir Constance için, hatırladın mı?
Olha, o nosso Mandado é para a Constance, lembras-te?
Jaqobis aile armasını hatırladın mı?
Lembra-me, isso estava no brasão famíliar dos Jaqobis?
Brad, hatırladın mı? Sana ondan bahsetmiştim.
O Brad, lembras-te de te ter falado dele?
Beni hatırladın mı?
Lembra-se de mim?
- Bu adamı hatırladın mı? - Evet.
- Reconheces este tipo?
- İlk seferim değil, hatırladın mı?
Não é a minha primeira vez, lembra-se?
Michael'ın kim olduğunu sormuştun, hatırladın mı?
Lembraste quando perguntaste quem era o Michael?
Zoey, bebeğim. Bu adam senin baban, hatırladın mı?
Zoey, querida, este é o teu pai, lembras?
Beni hatırladın mı?
Lembras-te de mim?
Beni vuran sendin, hatırladın mı?
Tu alvejaste-me, lembras-te?
Hepimiz... birlikte gezideydik, hatırladın mı?
Todos fizemos essa viagem juntos, lembras-te?
Bu her neyse düzeltmek için bir şeyler bulabiliriz. Bir şeyler onarmayı severim, hatırladın mı?
Bem, há algo para descobrir, há algo para arranjar e... eu gosto de arranjar coisas, lembras-te?
- Kayıp kızı hatırladın mı?
Lembras-te da miúda desaparecida?
Miami'de gözlerimizi birlikte açacaktık hatırladın mı?
Dissemos que íamos acordar em Miami juntos, lembras-te?
Daha önce de görmüştük, hatırladın mı?
Vimo-los há pouco, lembras-te?
Bil benim kaç tane var? Bunu hatırladın mı?
Adivinha quantos é que eu tenho?
- Hatırladın mı beni?
Lembras-te de mim?
Birlikte otel odasında olduğumuz son zamanı hatırladın mı?
Lembras-te da última vez que estivemos juntos num quarto de hotel?
Hayali arkadaşlarla ilgili davaları incelediğin araştırmayı hatırladın mı?
Lembras-te quando pediste uma pesquisa a casos-estudo sobre amigos imaginários?
Hatırladın mı?
Foi o que disseste.
Hatırladın mı?
Não te lembras?
Hatırladığım Jerry Killian'ın yapısıyla örtüşüyorlar.
Eles são compatíveis com a maneira de ser, que eu me lembre do Jerry Killian.
- Bu bir ifade değil, hatırladınız mı?
Isto não é o testemunho, lembra-se?
Ağabeyinizin beni onunla Kızıl Kale'den çıkıp Kralın Şehri'nin sokaklarına girmeye zorladığı zamanları hatırladım.
Pensava em todas as vezes em que o vosso irmão me obrigou a ir com ele da Fortaleza Vermelha para as ruas de Porto Real.
Hatırladığım kadarıyla, Mormontlar Robert'ın isyanı sırasında Targaryenlere karşı savaşmıştı.
Segundo me lembro, os Mormont lutaram contra os Targaryen durante a rebelião do Robert.
Hatırladığın başka bir şey var mı?
Lembras-te de mais alguma coisa?
Savaşın hüzünlü zamansızlığını hatırladım.
Lembrei-me da eterna tristeza da guerra.
Kız kardeşim Nicole'u hatırladın mı?
Lembras-te da minha irmã Nicole, não?
Beni hatırladın mı Charles?
Trabalhámos juntos numa defesa.
Beni hatırladınız mı?
Lembra-se de mim?
Bunu siz yaptınız, hatırladınız mı?
Fez-me isto, lembra-se?
Gerçekten yakınlaşıyorduk, ama sana ne yaptığını hatırladım ve ben- - şey, ben sana başka kimsenin aynısını yapmayacağından emin olmak istedim...
Estávamo-nos a entender quando me lembrei o que ele fez contigo, e quis garantir que ninguém mais pudesse fazer isso contigo outra vez.
Hatırladın mı?
Lembras-te?
Benim çocukların dişçiye gitmesi gerektiği zamanı hatırladım.
Não há pior. Passei por isso com os meus filhos e o dentista.
Kurbanın saldırmak için bir nedeni var mıydı hatırladığınız?
E o falecido não tinha qualquer motivo?
Kalmadığını hatırladım da.
Lembrei-me que já não temos.
Kızım da bu şehirde yaşıyor, hatırladınız mı?
A minha filha vive nesta cidade, lembram-se?
Çöpçülerin geldiği gündü, hatırladınız mı?
Era o dia da recolha do lixo, lembra-se?
Bu olay yaşanmadan önceki görevinizle alakalı hatırladığınız bir şey var mı?
Não se lembra da missão em que estava quando isso aconteceu?
Beni hatırladınız mı, Arthur Fenton'un evinden?
Lembra-se de mim, na casa do Arthur Fenton?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]