English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hatırlar mısın

Hatırlar mısın traduction Portugais

485 traduction parallèle
Onu hatırlar mısın?
Lembras-te dela, não?
Diplerde sıcak sis nasıl ekşi ve çürük kokar hatırlar mısın?
Lembras-te do cheiro húmido e podre das zonas pantanosas?
Wolf bunu hatırlar mısın?
Wolf, lembra-se disto?
Hatırlar mısın Clive, eskiden şöyle derdik : "Ordularımız ; kadınlarımız, çocuklarımız ve yuvamız için savaşır."
Lembra-se que dizíamos que nossos exércitos estavam... lutando por nossas mulheres, filhos e lares?
İlk savaştan sonraki ekonomik krizi hatırlar mısın?
Lembram-se do boom após a última guerra?
Filikaya bindiğinde Chicago'da bir mezbahada çalıştığını söylemiştin hatırlar mısın?
Quando subiste ao barco, disseste que tinhas trabalhado num matadouro em Chicago.
Son kuruşunu karına opal yüzük... almak için harcadığını hatırlar mısın?
Recorda que gastou todo seu dinheiro... nesse anel de opala para sua mulher?
- Hammerstein Tiyatrosu'nu hatırlar mısınız?
- Lembra-se do Hammerstein's?
O işte. Onu hatırlar mısınız?
Lembram-se dele?
Hatırlar mısın bir keresinde sevdiğin şeyi öldürmek hakkında söyleşmiştik?
Lembras-te de teres falado em matar alguém que se ama?
Hatırlar mısınız binbaşı sizi daha önce de görmüştüm. Stand Waite muharebesinde beraberdik.
Sabe, um dia, pouco faltou para que o abatesse.
Tammy. Hatırlar mısın, uzun zaman önce...
Lembras-te que vieste há muito tempo atrás ao meu escritório antes de um exame final?
Puluski Sokağındaki kilise okulunu hatırlar mısın?
Lembras-te da escola paroquial em Puluski Street?
Harrington malikanesindeki şoförü hatırlar mısın?
Lembram-se do motorista dos Harrington?
- Kuzeyin Nanook'unu hatırlar mısınız?
Lembram-se do "Nanook do Norte"?
Ski'yi hatırlar mısın?
Não devia ter enchido. .
Shep'in Mae'yi ilk kez vadiye getirişini hatırlar mısınız... ne kadar gururlanmıştı?
Lembram-se de quando o Shep trouxe a Mae para o vale, como estava orgulhoso?
El Paso'da kumarbazla kaçan kızı hatırlar mısın?
Lembra-se da mulher que fugiu, com aquele comerciante em El Paso?
Hatırlar mısın, hani benim atıma binmene izin verirdim?
Lembras-te como eu te deixava montar os meus cavalos?
Yaşlı Génessier'i hatırlar mısın? Noter...
Lembra-se de Génessier?
Beni hatırlar mısınız bilmem ama annenizi çok yakından tanırdım.
Não sei se se lembra de mim, ou não mas conheci muito bem a sua mãe.
Müzik toplantıları düzenlerdim hatırlar mısın? Hani yukarıdaki döküntülerin arasında olurdu?
Lembra-se quando eu fazia saraus... naquele lixo lá em cima?
24'lerdeki mürettebatı hatırlar mısın?
Lembras-te da tripulação de um 24?
Hatırlar mısınız?
Lembra-se?
Örümcek Adam'ı hatırlar mısın?
Lembra-se do Spider Man, Lancey?
Hatırlar mısın bilmem, eylülde seninle sınavlara hazırlanmadan önce onun evine gitmiştim, Avignon yakınlarında şeftali hasadı yapmıştık.
Não sei se te lembras que revi o meu bacharelato contigo em Setembro. Eu fiquei em casa dela e fizemos a colheita dos pêssegos perto de Avignon.
Treasure of the Sierra Madre'de Bogart'ı hatırlar mısın?
Lembra de Humphrey Bogart em "O Tesouro de Sierra Madre"?
Papazın katibi Willie Jay'i hatırlar mısın?
Lembra do secretário do capelão, Willie Jay?
- Hatırlar mısın hani...
- Lembras-te de quando...?
İsmimle ilgili yapmaya çalıştığım kararı hatırlar mısınız?
Lembra-se da decisão que eu estava a tentar tomar sobre o meu nome?
Hatırlar mısın, eline geçen her kuruşun, harcadığı her meteliğin kaydını tutardı.
Contava todos os tostões e anotava o que gastava numa agenda.
Buraya ilk geldiğinde tavuklardan nasıl nefret ettiğini hatırlar mısın?
Lembra-se de como odiava galinhas, quando aqui chegou?
İngiltere'de geçen yaz baş gösteren ve sebebi anlaşılamayan şap salgınını hatırlar mısın?
Lembra-se daquela desagradável epidemia de febre aftosa em Inglaterra, no verão passado?
Felakettim derken aslında hani bir moda vardı, hatırlar mısınız?
Bem, quando digo recorrente, na verdade... Lembra-se daquela moda em que tinham...
Bucky'i hatırlar mısın?
Lembra-se do Bucky?
Hernando Cortez'i hatırlar mısınız?
Lembram-se de Hernando Cortez?
Bunu hatırlar mısın?
Consegues lembrar-te?
Başlamadan önce. Tıpkı Comanche Tony gibi. Eskiden bizimle takılırdı, hatırlar mısın?
- Lembras-te do comanche Tony?
Hatırlar mısın, oyun oynarken akşam olurdu ve çok korkardık ve birbirimize yaklaşıp sarılırdık.
Lembras-te de quando éramos pequenas e brincávamos juntas na banheira? E que uma vez, de repente, nos assustámos e nos abraçámos?
Eski otoyolları hatırlar mısın?
- Lembram-se das velhas auto-estradas?
Trujillo'yu hatırlar mısın?
Lembra-se de Trujillo?
- Hatırlar mısın?
- A porcaria. - Lembras-te?
Okulculuk oyunlarımızı hatırlar mısın?
Lembraste quando brincávamos à escola?
Şu Strasbourg'da ki komutan yalakası subayı hatırlar mısın?
Lembras-te daquele soldado de alcova, em Estrasburgo? Aquele lacaio?
Beni hatırlar mısın, bilmem.
Não sei se lembra de mim.
Hatırlar mısın bilmem bir çıktık mı 80-85 performanstan önce dönmezdik turneden. Evet.
Lembra-se que fazíamos 80 ou 85 espetáculos seguidos?
"Anneciğim, hatırlar mısın," tepe üstünde, büyük bir evim "...
" Bem, Mãe, Lembra meu sonho de possuir uma grande casa na colina...
Soruların belli sınırlar içinde olması gerektiğini hatırlatırım.
Insisto em que as perguntas obedeçam a limites.
Son defa sana bir sipariş verdiğimde vebalıymışım gibi kaçmıştın benden. Papa cenapları sebebini de hatırlar herhâlde.
Lembro-me da última vez que lhe dei uma incumbência... e fugiu de mim como se eu tivesse lepra.
Dünya tarihi, hatırlar mısınız?
A história da Terra, recorda-se?
dediği zamanki bakışını hala hatırlarım.
E uma vez que você começar, você nunca sabe como ou quando isso vai acabar "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]