English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hatırlayamıyorum

Hatırlayamıyorum traduction Portugais

1,574 traduction parallèle
Hatırlayamıyorum.
Não consigo lembrar-me.
O gece neler olduğunu hatırlayamıyorum.
Não me lembro do que aconteceu na noite passada.
Hatırlayamıyorum
Não consigo lembrar-me.
Hatırlayamıyorum... Volchok'la hala beraber misiniz yoksa...
Não me lembro se tu e o Volchok estão juntos...
Ama hatırlayamıyorum.
E não consigo.
Kimle yaptığımı ve 18 yaşında olduğumu hatırlıyorum ama... hiçbir ayrıntıyı hatırlayamıyorum.
Lembro-me com quem foi e lembro-me que tinha 18 anos, mas... não me lembro dos detalhes.
Ondan önceki hayatımı hatırlayamıyorum, ama geçmişe ait görüntüler görüyorum.
Não lembro de mais nada de minha vida antes daquilo.
Sanki dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum. - Sakin ol.
O nome está na ponta da língua mas não consigo lembrar.
Unutmaya başladım bile. Ellerini hatırlayamıyorum. Sesini...
Já não me lembro das mãos dele, da voz...
Eski bisikletime ne olduğunu hatırlayamıyorum.
Não me lembro do que aconteceu à minha antiga bicicleta.
- "Hoşuna gitti mi?" - "Hatırlayamıyorum"
" - Foi bom para ti? - Não sei, não me lembro.
Hatırlayamıyorum!
Não me lembro do nome.
Bunu hatırlayamıyorum.
Não me recordo.
Ben hatırlayamıyorum.
Não... me lembro.
Söylediklerini düşündüm,... ama son birkaç gündür olan hiçbir şeyi hatırlayamıyorum.
Pensei sobre isso... mas nos últimos dias nao pude lembrar nada daquele momento.
Hatırlayamıyorum.
Não me lembro...
Hatırlayamıyorum.
Já não me lembro.
Garip, tipini bile hatırlayamıyorum... - Yalancı.
Qual era o aspecto dela?
En son ne zaman bir erkeğin ailesiyle tanışmıştım da beni sevmişlerdi, hatırlayamıyorum.
Não me consigo lembrar da última vez que a família de um tipo realmente gostou de mim.
Seni hatırlayamıyorum.
Eu não estava convosco.
En son ne zaman seviştiğimizi hatırlayamıyorum.
Não me lembro da última vez que fizemos amor.
Adını hatırlayamıyorum. Deb'in erkek arkadaşı.
Qual é o nome dele, o namorado da Deb.
Alıp almadığımı hatırlayamıyorum. Görebiliyor musun?
Não me lembro se as trouxe.
Ne dediğini bile hatırlayamıyorum.
Nem sequer me lembro o que dizia.
Hatırlayamıyorum.
Não me lembro.
Daha kaç kez söylemek zorundayım? Hatırlayamıyorum.
Quantas vezes tenho que dizer que "eu não me lembro"?
Niye hatırlayamıyorum?
Porque não consigo lembrar-me?
Niye bu sesin sahibini hatırlayamıyorum?
Por que é que não consigo lembrar-me desta voz?
Ama diğer yolcuları fazla hatırlayamıyorum. Öyle mi?
Mas não me lembro dos outros passageiros...
Nasıl göründüğümü hatırlayamıyorum.
Nem me lembro mais... Sinto a tua falta, Hanna.
O zaman nasıl oluyor da en son ne zaman seks yaptığımı hatırlayamıyorum?
Então porque é que nem me consigo lembrar da última vez que tive sexo?
Kabalık etmek istemem ama gerçekten kim olduğunu bile hatırlayamıyorum.
Não quero ser indelicado, mas nem me lembrava quem você era.
Biliyorsun, dışarıda gezmenin bile ne demek olduğunu hatırlayamıyorum, rüzgarı yüzümde hissetmeyi ya da yağmuru...
Sabes, eu nem me lembro de como é estar lá fora de sentir o vento na minha cara, ou a chuva...
- Hatırlayamıyorum.
- Não me consigo lembrar.
Adını hatırlayamıyorum.
Não me consigo lembrar do nome dele.
Hatırlayamıyorum.
- Agora consegues. - Não consigo.
Tam hatırlayamıyorum.
Não está claro.
Çok acayiplerdi. Adlarını hatırlayamıyorum yine de.
Eram muito estranhos, mas não me lembro dos nomes deles.
Hatırlayamıyorum.
Não me consigo lembrar.
Bir damla bile içki içmedim ama ne olduğunu hatırlayamıyorum.
Eu nem bebi, mas não me consigo lembrar do final.
Hatırlayamıyorum.
Eu não me lembro.
İnancımı kaybedeli çok olmuştu. Bu yüzden ne zaman kaybettiğimi hatırlayamıyorum.
Perdi a fé há tanto tempo que já nem sei quando foi.
Ben hatırlayamıyorum.
Eu... Eu não... Eu não me lembro.
Ve biz tam hatırlayamıyorum ya denize açılmıştık ya da tenis oynuyorduk.
E... Não sei, tínhamos estado a navegar o dia todo ou a jogar ténis.
- Hatırlayamıyorum.
- Não me lembro.
- Dediğim gibi, pek net hatırlayamıyorum.
Como já disse, está tudo muito confuso.
Bıldırcınları hatırlayamıyorum.
Não me lembro dessa coisa toda da codorniz.
O kadar eskiyi pek hatırlayamıyorum.
- Não me lembro.
Aylardır onunla çalışıyorum, ve hala o flashlardan başka bişey hatırlayamıyo, açıklıyamadığım.
Já trabalho com ele há meses, e ele ainda não se lembra de nada sem ser das visões, o que não consigo explicar.
Hiç birşey hatırlayamıyorum.
Desculpe.
- Hatırlayamıyorum.
- Não me lembro!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]