English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hepsi buydu

Hepsi buydu traduction Portugais

145 traduction parallèle
Ama hepsi buydu işte, bahane.
Mas isso é tudo que era : uma desculpa.
Evet efendim, sanırım aklımdakilerin hepsi buydu.
Sim, era isso que eu tinha em mente.
Paramın hepsi buydu, dostum.
Ficou com todo nosso dinheiro, amigo.
- Hepsi buydu.
Já acabou tudo.
Ve sonra onu eve götürdük babam onu yatırdı, ve o ayıldı ve hepsi buydu.
E depois fomos para casa e o meu pai deitou-a na cama para ela acalmar e nada mais.
Hepsi buydu.
Era essa a questão.
Sanırım hepsi buydu.
Acho que é tudo.
Elimden geldiğince müthişlik havasına girmiştim ama hepsi buydu.
Pus o meu melhor ar de "formidável", sem acrescentar nada.
Hepsi buydu. Kabadayıların polis teşkilatı gibi bir şeydiler.
É como se fossem uma polícia para mafiosos.
Birisi ile bir kere öpüşmüştüm, ama hepsi buydu.
Já troquei carícias, mas nada mais.
Ofiste her zaman arkadaşça davranırdı, ama hepsi buydu.
Sempre foi simpática no escritório, mas nunca passou disso.
Hepsi buydu.
Não tinha mais nada.
Evet Holden, hepsi buydu.
Sim, Holden.
Hepsi buydu.
Não passou disso.
Hepsi buydu.
É tudo o que tenho.
Hepsi buydu, Eşek.
Já chega, Burro. Já chega.
Yakıtı koy ve gaz pedalına bas hepsi buydu.
Que punham o "combustível", aceleravam e pronto.
Evet doğru. Hepsi buydu.
Já está e de que maneira,
Hepsi buydu. Çünkü benim Marie adlı bir karım var.
E foi só, porque tenho uma mulher chamada Marie.
- Evet hepsi buydu.
- Sim, é tudo.
- Hepsi buydu.
- É isso.
Hepsi buydu.
Foi o que se passou.
Bu... Hepsi buydu, uh, gerçekten.
Era isto... pois.
Ama hepsi buydu işte. Önce üzerimi değiştireceğim sonra da bu oyunda canına okuyacağım.
Pronto, e é só isto, vou trocar de roupa e depois vou vencer-vos nesse jogo.
- Ama hepsi buydu, Rach.
- Mas só isso, Rach, nada mais.
Sadece kokain. Bir parça kokain, hepsi buydu.
Só uma linha, só uma pequena linha, mais nada.
İlk karım Susie'ydi. Çok genç yaşta evlendik. Hepsi buydu!
Bom, a primeira foi a Susie, e apenas casámos cedo de mais.
Hepsi buydu.
Foi quando começou.
Evet, biraz sert bir seksti ama hepsi buydu.
Sim, houve um pouco de sexo à bruta. Mas foi só isso.
Ve hepsi buydu.
E foi assim.
Size söylüyorum, hepsi buydu.
Estou a dizer como foi.
Hepsi buydu.
E foi isso.
O zamanlar gerçek orgazm sadece bir erkekle berabersen ve penisi de senin içindeyse söz konusu olabilirdi. Hepsi buydu, tamamen saçmalık tabi ki.
Naquele tempo, o verdadeiro orgasmo, só poderia acontecer, se tu estivesses com um homem, e se o seu pénis estivesse dentro de si, e isso era totalmente estúpido obviamente.
Hepsi buydu!
Só isso.
Şeyy, aslında, haberin hepsi buydu.
Bem, era só isto que havia para dizer.
Seviştik ama hepsi buydu.
Tivemos sexo. Mas foi só isso.
Hepsi buydu. Aralarındaydım.
Tinha entrado.
Peki o zaman, Hepsi buydu.
Pronto, é tudo.
Özür dilerim, Paul, fakat yaptığımın hepsi buydu...
As consequências...
Belki de bütün yaptıklarımızı hepsi mümkün kılan şey de buydu. Baylar bayanlar, yeni bir gelişme.
Talvez tenha sido isso que tornou tudo possível.
Hepsi bu. Bence işin başından beri istediği hep buydu.
Creio que é tudo o que ele sempre quis.
Hepsi bu. Tüm ilk yardım buydu.
Era isso que eram os primeiros socorros.
- Hepsi buydu.
- É tudo.
Oui, c'est ça. ( Evet, hepsi bu. ) Tahminim buydu ve... elbette ki haklı çıktım.
Oui, c'est ça. Foi o meu palpite e estava certo.
- Hepsi buydu.
- Sim!
- Bulabildiğimizin hepsi buydu.
Todos que conseguimos encontrar.
Hepsi buydu.
Sou um garanhão.
Hepsi bu. Zaten konu da buydu değil mi?
Tem tudo a ver com isso, não é?
- Evet, şanstı. Demek hepsi buydu?
Acabou-se.
Hepsi buydu.
Nada a ver com a emoção de Bernie.
Hepsi buydu.
Foi só isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]