Hepsine traduction Portugais
2,015 traduction parallèle
Futbolseverlik için işten kaçmanın zorluğundan filan şikayet etsem de bu ufacık an hepsine değerdi.
Queixo-me que foi difícil baldar-me ao trabalho para ir ao convívio, mas são estes momentos que fazem tudo valera pena.
Ama Kenneth, hepsine ihtiyacım var.
Kenneth, eu preciso de todos.
Bunların hepsine ne zaman karar verdik?
Quando decidimos isto tudo?
Hepsine öyle derim.
- Eu digo sempre isso.
Eh, şimdi hepsine sahibiz.
Agora, temos as todas.
Hepsine baktık.
Já vasculhámos isto.
Seni affetmemiş olabilirim ama hepsine hoşgörü gösterdim.
Posso não ter-te perdoado, mas suportei-as a todas.
Hepsine sahiptik.
Nós tinhamos tudo.
Bu soruların hepsine bir cevabım yok, ama Haley'i tanıyordum.
Não tenho essas respostas para mim, mas sabia quem era a Haley.
Biraz yabanmersini topladım ve hepsine 10 miligram güçlü bir uyku tozu kattım.
Apanhei mirtilos e injectei em cada um 10 mg de soporífero forte.
Onca askeri tecrübeye ve sporcu dayanıklığına rağmen, küçük bir kesik hepsine kafa tutar.
Apesar dos anos de aprendizagem de artes marciais e a resistência de um tri-atleta, um pequeno corte desafia este longa vida de treino.
Neye hayır, hepsine mi, bazılarına mı?
Não a que? Tudo ou só parte?
Hepsine sırt mı çevirmemi bekliyorsun? Bir kadının günlük işleri ve vazifeleriyle mi ilgileneceğim?
Desistir disso, para viver como uma esposa, presa à vida doméstica?
Süre dolarsa hepsine bunu yapmak zorunda mıyız?
Temos de fazer isso a todos eles se o tempo se esgotar?
Düzen boz. Hepsine saldırın!
Quebrar formação, lutar contra as forças hostis.
Hepsine sahip olamayacağını kim söyledi?
Quem disse que não se pode ter tudo?
Evet, hepsine bilgi verildi., İyileşir iyileşmez yanlarına çağırıyorlar.
Sim, e virão para conversar, logo que esteja totalmente recuperado.
Bir kız kardeş ve anne-baba. Hepsine yakınım.
Uma irmã, dois pais, damo-nos todos bem.
- Hepsine gerek yok.
Não preciso disto tudo.
Ayrıca Paskalya tavşanına da inanmak isterdim füze kalkanına, altın kalpli striptizcilere, hepsine.
Também gostava de acreditar no Coelhinho da Páscoa no escudo anti-míssil e em strippers de bom coração.
... hepsine teker teker, bu pisliğe katlanmak zorunda olmadığımı anlatmaya çalıştım.
... e eu estou a tentar dizer a todos eles, que não respeitam a sociedade...
Hepsine mi?
Tudo isso, hein?
Onların hepsine mesaj yollayabilir misin?
Podes mandar a todos uma mensagem?
Hepsine... sırayla.. konstantre olmaya çalışıyorum.
Tento concentrar-me numa coisa de cada vez.
Adam hepsine de kendi kellelerini servis etmiş.
E ele serviu-lhes as próprias cabeças.
Ama hepsine göstereceğim.
Mas eu conto-lhes!
Hepsine VOLCON sistemi takılması lazım.
Todos eles precisam de ser actualizados com os sistemas VOLCON.
"Şeytan hepsine sahip olmak istedi bu nedenle de onları buğday taneleri gibi yanyana dizdi."
"Satanás desejou dominá-los para fazer deles o que quisesse."
- Planım bunların hepsine bir son verecek.
- Bem, eu tenho um plano para terminar com isto tudo.
Hepsine ödetmeden hiçbir şey beni durduramazdı.
Nada me iria deter antes de os fazer pagar.
Fakat bilmiyorum, sanırım hepsine birden sahip olamıyorsun, değil mi?
Mas, não sei. Não se pode ter tudo, pois não?
Eğer elimde olsaydı A ve B Koğuşlarındaki 42 hastanın hepsine zincir vurulmasını sağlardım.
Francamente, comigo a decidir, punha-os todos nos pavilhões A e B algemados também.
Bunu biliyorsun sanıyordum, ne de olsa hepsine el koydunuz.
Julgava que sabia disso, já que apreendeu a maior parte.
Hepsine varım.
Qualquer coisa que eu faço.
Hepsine terörist olmadığını anlat.
Diz a todos eles que não és um terrorista.
Coushattalar, Tigualar, Agualar ve Calientelerle ilgilendim. Hepsine de aynı şeyi söyledim, Şef. Zulüm görmüş azınlık hissini çok iyi bilirim.
Já lidei com os coushatas, os tiquas, os aguas calientes... e digo-lhes sempre o mesmo : sei o que sente uma minoria perseguida.
Hepsine bakmanızı istiyorum.
Quero que os vigiem a todos.
Açıkçası, Brow cinayetini çözmem hepsine biraz koymuştu.
A verdade é que nunca superaram eu ter solucionado o assassinato Brow.
Böylece, hepsine birden, aynı anda ve halka açık bir yerde anlatabiliriz.
Assim podemos dizer-lhes em simultâneo, num local público.
Onlara anlattım, hepsine anlattım.
Eu disse-lhes, a todos eles.
Hepsine dokunmak zorunda mısın?
Tem de mexer neles todos?
Hepsine sahip olmak istiyorum. Çok daha istiyorum.
Gabriel não quero...
Hayatım geldiğin şeyler için, hepsine sahipsin, tamam mı?
Nós, já temos tudo que viemos buscar.
Hepsine sahipiz.
Podemos começar de novo.
Bunların hepsine ben mi neden oldum?
- Por minha culpa?
- Hepsine kabul mü? - Evet.
Todas as que estão a favor?
Ofisiniz hepsine karşı çıktı.
O seu gabinete contestou todas.
"Hepsine aynı anlayış ve aynı bakım." Sloganımız bu.
"Participação total e iguladade para todos". Este é o lema.
Bak şunların hepsine.
Olha bem para eles.
Fakat kuralların hepsine riayet etmeliyiz. Çünkü kurallar yanlış şeyler yapmamızın önüne geçer.
Mas devemos de observar os preceitos e as regras.
- Hepsine güldünüz ama...
- Tobe!
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi senin olsun 16
hepsi o 61
hepsi mi 80
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120
hepsi o 61
hepsi mi 80
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120