English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hiçbir şey yapmayacağım

Hiçbir şey yapmayacağım traduction Portugais

231 traduction parallèle
Affedersiniz, hiçbir şey yapmayacağım.
- Lamento, nada feito.
Ona yardım etmek için hiçbir şey yapmayacağım, söz veriyorum. Ancak ajanlık yapmamı isteyemezsiniz.
Prometo que não farei nada para ajudá-lo, mas não podem pedir-me que o espie e depois venha contar.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Não vou fazer nada.
Bayan Wilberforce'a parayı almak için hiçbir şey yapmayacağımıza dair söz verdim.
Dei-lhe a nossa palavra de que não tocávamos no dinheiro.
Sonra da o. O konuda gerçekten hiçbir şey yapmayacağımı mı sandın?
Achavas que eu não ia fazer nada acerca disso?
Burada olduğumuzu birilerinin öğrenmesini sağlayabilecek hiçbir şey yapmayacağım.
Eu não faria nada que pudesse denunciar nossa presença aqui.
Gerçekte kim olduğunu söylemeden hiçbir şey yapmayacağım.
Não direi mais nada até que me diga quem é!
Tamam. Hiçbir şey yapmayacağım.
Ok, eu não te faço nada.
Bayan Goodland, kocanızın güvenliğini tehlikeye sokacak hiçbir şey yapmayacağım. Fakat bu bir suç. Bir polis meselesi.
Sra. Goodland, não farei nada que ponha em causa a segurança do seu marido, mas isto é um crime, é um assunto de Polícia.
Sizlerin resmi onayı olmadan ve sizden bir yanıt almadan hiçbir şey yapmayacağım.
Mas nada farei sem receber o vosso consentimento formal.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Eu não vou fazer nada.
Amacınızdan emin olana kadar hiçbir şey yapmayacağım.
Retenho o meu perdão até conhecer as vossas intenções.
Hiçbir şey yapmayacağım. İşini iyi yapan biriyim.
Não faço qualquer coisa... porque sou uma verdadeira profissional.
Ben hiçbir şey yapmayacağım!
Não vou fazer nada em relação a isso!
Yine bir akşam dışarı çıkmayacağım ve hiçbir şey yapmayacağım. Sağ ol hayatım.
A Peggy quer um videogravador, mas tem receio que digas que não.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Não vou tentar nada.
Don Masino bana takviye vermezse hiçbir şey yapmayacağım.
Até o Don Masino me der mais homens, nada.
Artık hiçbir şey yapmayacağım.
Não faço mais isto.
- Hiçbir şey yapmayacağım.
Absolutamente nada. Porquê?
Peki, dediğimiz gibi yerimizde oturup hiçbir şey yapmayacağımızı zannetmeyin.
Bom, dito isto... não fiquem com a idéia de que não vamos fazer nada a respeito.
Hiçbir şey yapmayacağım!
Não farei nada!
Dinle Grogan! Buraya gel, söz veriyorum, sana hiçbir şey yapmayacağım.
Aparece lá, para a gente conversar.
Sana Kuran üzerine söz veriyorum asla tehlikede olmayacaksınız, iki hafta sonra geri döneceğiz ve senin ya da Mahtob'un güvenliğini tehdit edecek hiçbir şey yapmayacağım.
Juro-te pelo sagrado Alcorão que não correrão perigo, que voltamos duas semanas depois e que eu nada faria que pusesse em risco a tua segurança e a da Mahtob.
Pek ala. Seni mezarında rahatsız edecek hiçbir şey yapmayacağım.
Está bem, não farei nada que o perturbe no túmulo.
Hiçbir şey yapmayacağım.
E eu não tenho de fazer a ponta dum corno!
İsmine leke sürecek hiçbir şey yapmayacağımı bilirsin. Duyduklarıma göre çoktan lekelemişsin bile.
Nunca ouvirá falar de Hércules fazendo qualquer coisa para ajudar Gorgas.
Maj Cullah'a söyle, Voyager'a zarar verebilecek hiçbir şey yapmayacağım, ve bu konuda bir sıkıntısı varsa Seska'nın benimle bağlantı kurmasını sağlamasını da söyle.
Então diga ao Maje Culluh de que não farei nada para danificar a Voyager, e se ele tiver algum problema com isso, diga a ele para que Seska entre em contacto comigo.
Bak, bana ne olduğunu söyleyene kadar hiçbir şey yapmayacağım.
Não vou fazer nada até me contares o que se passa.
- Hiçbir şey yapmayacağım!
- Não vou fazer nada!
Onu kaybedecek hiçbir şey yapmayacağım.
Não farei nada para perdê-la.
Hiçbir şey yapmayacağım demedim.
Eu disse que não iria fazer nada?
Hiçbir şey yapmayacağım ben bununla! Hey!
Não vou fazer nada com ela!
Cesaret şeklinde yorumlanabilecek hiçbir şey yapmayacağım.
Não farei nada que possa ser interpretado como corajoso.
- Güçler hiçbir şey yapmadı ama hayatım mahvoldu bu yüzden artık onlar için hiçbir şey yapmayacağım, tamam mı?
- Quer dizer que os Poderes Supernos não tem feito nada a não ser arruinar a minha vida, portanto, eu não vou fazer mais nada por eles, está bem?
Onlar paramı alırken hiçbir şey yapmayacağımı mı?
Que vou ficar quieto e deixá-los lixarem-me?
Kötü hiçbir şey yapmayacağım.
Não farei nada de Mal.
Demek ki burada hiçbir zaman hiçbir şey yapmayacağım.
Pelos vistos, nunca devo fazer nada aqui.
Bu acayip deneyin amacını söylemeden hiçbir şey yapmayacağım.
Não vou superar nem mais um degrau enquanto não explicares o propósito desta experiência monstruosa.
Kaptan ile konuşmadığım sürece, hiçbir şey yapmayacağım.
Não farei nada, até que fale com a Capitão.
Benim hiçbir şey yapmayacağım.
Ouve, Emmy, não quero ter nada a ver com isso.
Güzel. Ödev yapmayacağım. Hiçbir şey göremiyorum.
Então não faço mais.
Dünyada senin için yapmayacağım hiçbir şey yok.
Não há uma única coisa no mundo que eu não faria por ti.
Yapmayacağım hiçbir şey yok
Não há nada Que eu não faça
Yapmayacağım hiçbir şey yok.
Sabes que faço qualquer coisa.
Hunyad Şatosuna tüyüyorum.Benim yapmayacağım hiçbir şey yapma.
Fui ao Castelo de Hunyad. Não faças nada que eu não fizesse.
Hiçbir şey yapmayacağını mı söylüyorsun?
Dizes que nunca o farias? Nunca?
Demek istediğiniz, Klingon savaşçıları Alfa Çeyreğini savunmak için hayatlarını feda ederken... Federasyonun hiçbir şey yapmayacağı mı?
Está a dizer que a Federação não vai fazer nada enquanto os soldados klingon dão a vida para proteger o Quadrante Alfa?
Hiçbir şey yapmamazlık yapmayacağım. " dermiş gibiydim.
Não, não. Não me calo, porque não fiz nada!
Hiçbir şey yapmayacağını mı söylüyorsun?
- Então não vais fazer nada?
Sevgili Noel Baba, bana bir sürü güzel şey getirirsen, söz veriyorum, şu anla uyandığım an arasında hiçbir kötü şey yapmayacağım.
Querido Pai Natal, se me trouxeres muitas coisas boas, prometo não fazer nada, a partir de agora e até acordar.
Çünkü Dr. T, sizin için yapmayacağım hiçbir..... şey yok.
Porque sabe, Dr. T, não há nada que eu não fizesse por si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]